GELİŞEN DÜNYA’DA TURİZM SEKTÖRÜNÜN YERİ

İşletmeler ve ülkeler açısından, bilgi ve teknolojinin önemi Sanayi Devrimi ile birlikte ortaya çıkmıştır. Küresel dünya olarak çok hızlı bir değişim süreci içerisindeyiz. Hızla gelişip ilerleyen teknoloji, artan gelirler ile farklılaşan ihtiyaçlar yaşam standartlarını gün geçtikçe yükseltmektedir. Eskiden basit yöntemler ile yapılagelen işler artık daha karmaşık ancak daha rahat ve alternatifi fazla metotlar ile gerçekleştirilebilmektedir. Kısa bir süre öncesine kadar bilgi teknolojilerinden haberdar olmayan toplumlar ve bireyler bugün sınırsız bilgi kullanıcıları olmuştur.

Bu değişim süreci yeni ekonomi olarak ifade edile gelmektedir. Böylelikle sürekli yenilenen bilgiler, AR-GE ve yeni teknolojiler ülkelere zaman ve maliyet tasarrufu sağlamakta ve değişim sürecini rasyonel değerlendiren toplumların yaşam standartları da giderek yükselmektedir. İşletmeler; öğrenme ve bilgi üretimine yönelik yatırımlar yapmaktadır.

Günümüzde eskiyi çağrıştıran sektörler önemini, karlılığını, istihdam hacmini, üretim kapasitesini zaman içinde kaybederken, enformasyon ve iletişim teknolojilerini içeren sektörler ekonomik büyümenin itici gücü konumuna gelmektedirler. Teknolojiye ve bilgiye yatırım yapan işletmeler rekabet avantajı kazanırken, bu sürece uyum sağlayamayan işletmeler piyasa ekonomisinde varlıklarını kaybetmektedirler. Bu anlamda diğeri gibi turizm sektörü de teknoloji ve yenilik tabanlı devrime bağlı olan değişimlerden etkilenmesi kaçınılmaz olmuştur. Bilgi tabanlı küresel çaplı yeni ekonomide turizm işletmeleri için de bilgi çok önemlidir ve bilgi teknolojilerinin sektörde kullanılması büyük faydalar sağlamaktadır. Bilgi teknolojileri; hem turizm sektörünün gereksinim duyduğu bilgi altyapısını tedarik etmekte hem de turizm destinasyonlarının potansiyelinin kullanımını kolaylaştırmaktadır. Turizm sektöründe teknoloji ve yenilik;
turistik ürünlerin tanıtılması, dağıtımı, düzenlenmesi ve tüketiciye sunulmasının yanında işletmeler için kaynakların rasyonel kullanımını sağlayarak rekabet avantajı sunmaktadır.

Tarihi süreçte seyahat etme eyleminin insanlığın tarihiyle ortaya çıktığı bilinmektedir. Zaman içerisinde medeniyetlerin gelişmesi, toplumların zenginleşmesi, yoğun iş temposunun neden olduğu insanların tatil yapma gereksinimi, ulaşım araçlarının çeşitlenmesi, çoğalması ve sistemlerinin gelişmesi, insanların boş zamanlarının gün geçtikçe artış göstermesi, teknolojik gelişme ile dünyanın çeşitli coğrafyalardaki doğal ve tarihi değerlerin, güzelliklerin tanıtılması sonucu turizm sektörü hızla gelişme göstermiştir. 20.yüzyıla gelindiğinde iktisadi ve sosyokültürel yönden ülkelerin gelişmesine en büyük katkıyı turizm sektörü sağlayabilmiştir.

Günümüzde turizm sektörünün önemini artıran temel unsurların başında; istihdamı arttırıcı etkisi, ülkeye gelir sağlayıcı etkisi, “açık hava fabrikası”, “çevre dostu sanayi” ve “bacasız fabrika” isimlendirmeleriyle sürdürülebilir iktisadi gelişmeye katkı sağlayıcı etkisi, dünya barışına katkı sağlayıcı etkisi ile değişen dünyanın lokomotifi olma etkisi gelmektedir. Öte yandan turizmin dünyanın iktisadi yönüne yansıması ekonominin değişen çehresi ile artmaya başladı. Bilgi ekonomisinin yayılması bu süreci kolaylaştırdı. Bilgi ekonomisi için farklı tanımlamalar yapılmakla birlikte kıta

Avrupa’sında bu kavramın daha çok ekonomik faaliyet endüstrisi olarak ifade edildiği görülmektedir. Yeni ekonomiyi farklı kılan en önemli hususların başında; teknoloji ve yenilik ile ilgili girişimlerde kaynak tedarikine imkân sağlaması gelmektedir.

TURİZMİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Türkiye de turizm sektörüne verilen öneminin, ekonomi politikalarının geniş bir perspektifle tartışılmaya başlandığı 1960’lı yıllarda başladığını görülmektedir. Ancak hedefler ve gerçekleşme sonuçlarına göre turizm yatırımlarına ayrılan pay 1980’li yıllara kadar toplam sabit sermaye yatırımlarının % 0,7’sini geçememiştir. 1982 yılında yürürlüğe giren 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu sektörün bugünkü düzeyine ulaşmasında belirleyici rol oynamıştır. Uluslararası turizmin sürekli ve kesintisiz artışı, gelişen birçok ülkenin devamlı büyüyen bu endüstriye ilgi duymasına neden olmuştur. Türkiye gibi gelişen bir ülkenin dünya turizminden pazar payı almak için uluslararası turizm endüstrisine ilgi duymasının nedenleri ise kısaca şöyle belirtilebilir

• Turizm talebi her geçen gün hızla artmaktadır.
• Turizm döviz darboğazı sorunlarına çözüm getirebilmektedir. • Turizm endüstrisinin gelişme maliyetleri düşük olabilmektedir.

• Turizm ekonomik kısıtlamalardan, tarife ve kotalardan daha az etkilenmektedir.

Rekabet gücü yüksek bir turizm sektörü, Türkiye’nin sadece
cari açık sorununu çözmek için değil, istihdamı artırmak, hatta Türkiye’yi tanıtmak için de önemli bir sektör konumundadır. Turizm Türkiye’de ödemeler bilançosu içinde ihracattan sonra ikinci büyük döviz geliri sağlayan faaliyet konumuna yükseldiği ve ülke endüstrisi içerisinde 2013 yılı verilerine göre satın almalar yoluyla 54 sektörü doğrudan etkilediği belirtilmiştir.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin karşı kar- şıya bulunduğu en önemli sorunlardan biri, işsizliktir. Turizm sektörünün emek yoğun bir sektör olması ve otomasyona diğer sektörlerden daha az imkân sağlaması bu sektörde insan gücüne olan ihtiyacı daha da artırmaktadır. Türkiye ekonomisinde turizm, başka sektörlere göre aynı istihdam hacmini daha az yatırımla gerçekleştiren bir sektördür (Yıldız, 2011). Dolayısıyla gelişmekte olan bir ülkede turizm sektörünün gelişmesi, söz konusu ülke insanlarının bu sektörde istihdam edilebilmelerine imkân verebileceği gibi, işsizlik sorununun çözümünde de önemli bir rol oynayacağı genel kabul görmektedir.

Kaynak: Boss Life Dergi