Bugünlerde bahar mevsimi geçişlerinde değişen gün ışığı
ve sıcaklıkla birlikte uyku düzeninizin de değiştiğini fark etmişsinizdir. Aslında kişileri 24 saatlik gün içindeki uyku saatlerinin düzenine yani ‘sirkadiyen’ ritmine göre iki gruba
ayırmak mümkün. Gece geç saate kadar çalışıp gündüz biraz daha geç uyanan mı yoksa erkenden uykuya dalıp erkenden güne başlayanlardan mısınız? Günümüzde şehir hayatının getirdiği tempoda geç akşam yemekleri, uzun çalışma saatleri uyku düzenini ve dolayısıyla “zaman bazlı” beslenmeyi bozmakta… Yani vücudumuzun fizyolojik olarak akşam olarak kabul ettiği saatte, gıda veya çay kahve tüketmek otomatik olarak yeme düzenini de değiştiriyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, bu tarz bozuklukların kalp damar hastalıklarının ve özellikle diyabetin artmasına neden olduğunu gösteriyor.
Uyku düzenini “erken sabahçı” veya “geç akşamcı” olarak ikiye ayırdığımızda insanın yaş aldıkça, uyku düzeninin de değişkenlik gösterdiği fark edilmiş. Örneğin; ergenlik döneminde “geç akşamcı” olan kişilerin 50’li yaşlardan sonra “erken sabahçı” olabileceği görülmüş. Ayrıca uyku düzenini belirleyen şartlar için kültürel ve iklimsel etkilerden de bahsetmek mümkün! Almanya’da yaşayan Türkler ve Almanlar karşılaştırıldığında Türk gençlerinin daha “sabah insanı” olduğu görülmüş. Hafta içi akşam geç uyuyan kişilerin hafta sonu uyku kayıplarını yerine koymak için daha uzun uyudukları bilinmekte. Sabah erken kalkanların ise hafta sonu veya hafta içi uyku düzenlerinde pek fark görülmemiş.
Gece geç saatlere kadar uyanık kalan veya geç saatlere
kadar sosyal programı/çalışma düzeni olan kişilerin yeme düzeninin de olumsuz etkilendiği görülmüş. “Normal” düzende vücudumuzun uyku saati olarak algıladığı saatlerde enerjisi yüksek veya yağ oranı yüksek gıda, alkol tüketimi kilo almayı tetiklemekte, obezite dediğimiz sağlıksız kiloya yol açmaktadır. Sabah erken güne başlayanların protein oranı daha yüksek ve sebze/meyve açısından zengin gıda tükettikleri gözlenmiş. Sonuç olarak gece geç uyku saati olanların daha çok karın çevresinde yağlanma, insülin direnci ve diyabet gelişimi gözlenmiş. Ayrıca uykuya dalmakta güçlük çekip akşam atıştırması yapanlara küçük bir tüyo: Açık havada geçirilen her 1 saat için uyku saati 30 dakika daha öne çekilebiliyor, veya uyku saatinden önce alınan melatonin yardımcı oluyor.
Şimdiye kadar bahsettiklerimize göre erken uyumak ve erken güne başlamak hem kilo kontrolü hem de şeker, kalp damar
hastalıklarının önlenmesinde çok önemli. Peki, toplam uyku süresi ne kadar olmalı? Yakın zamanda yapılan bir çalışmaya göre 10 saatin üzerinde uyuyanların 8 saat ve altında uyuyanlara göre kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm oranın yüksek bulunmuş.
Özetleyecek olursak sağlıklı yaşamın anahtarı uyku düzenimizde! Güne erken başlamak, uyanıklık saatleri olan kısıtlı saatlerde enerji tüketimini yapmak ve toplam uyku süresini 7-8 saat tutmak en sağlıklısı.
Yazar: Özlem Esen
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr.
Kaynak: Boss Life Dergi