Boyrazoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boyraz Anlatıyor…

İstanbul Bağdat Caddesi’ndeki konut projeleriyle, Cadde’nin en kaliteli inşaat projesi üreten 3 inşaat firmasından biri olan Boyrazoğlu İnşaat, inşaat sektörünün çıtasını yükseltmeye devam ediyor. Boyrazoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boyraz, inşaat sektörünün önemli dinamiklerinden biri olan kentsel dönüşüm çalışmalarının önemli bir adım olduğunu ancak uygulamada bazı eksikliklerin söz konusu olduğunu ifade ediyor. Kentsel dönüşümde parsel bazında dönüşümden ziyade ada bazında dönüşüm olursa daha fazla yeşil alanın kazandırılabileceğini belirten Ahmet Boyraz, dergimize hem Boyrazoğlu İnşaat’ın yeni yatırımları hem de inşaat sektörünün mevcut durumu hakkında bilgi verdi.

• Boyrazoğlu İnşaat hakkında bilgi alabilir miyiz?

Boyrazoğlu ailesinin 3. kuşak temsilcisi olarak Boyrazoğlu İnşaat’ı 2012 tarihinde kurdum. Kurulduğumuz günden beri Bağdat Caddesi üzerinde A plus kalitede, butik konut projeleri üretiyoruz. Kentsel dönüşüm projelerine yoğunlaşmış durumdayız. Çok kısa bir sürede Bağdat Caddesi’nin en kaliteli inşaat projesi üreten 3 inşaat firmasından biri konumuna geldik. En hassas olduğumuz nokta seçtiğimiz tüm inşaat malzemelerinin A plus kalitede olması. Kaliteden asla ödün vermiyoruz. Yeşil alanlara önem veriyoruz. İnşaat yaptığımız alan ne kadar olursa olsun, inşaat alanının yüzdesel olarak çoğunluk kısmını yeşil alan olarak ayırıyoruz.

• İnşaat sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz?

Aslına bakarsanız 90’lı yılların başından itibaren inşaat sektörünün içerisinde yer alıyoruz. 90’lı yıllarda inşaat sektörüne kendi fabrikalarımızın inşaatlarını yaparak başladık. Daha sonra çeşitli lokasyonlarda konut ve ticari alanların inşaatlarını gerçekleştirdik.

Takvimler 2012 yılını gösterdiğinde ise grup şirketimizden ayrı olarak Boyrazoğlu İnşaat’ı kurdum. O günden beri de İstanbul’da kentsel dönüşüm projeleri yapıyoruz.

• Devam eden ve yeni başlayacağınız nelerdir?

Önümüzdeki günlerde Atatürk Caddesi üzerinde 21 konut ve 3 ticari alandan oluşan yeni projemizin start’ını vereceğiz. Yeni projemiz için 7 milyon TL’lik bir yatırım gerçekleştireceğiz.

• Tamamladığınız projeler var mı?

Feneryolu’nda 2 tane kentsel dönüşüm projesi tamamladık: Egemen Apartmanı ve Çamaltı Apartmanı. 27 konuttan oluşan ilk projemiz Egemen Apartmanı’nı 2015 yılında teslim ettik. 25 konuttan oluşan Çamaltı Apartmanı’nın inşaatını ise geçtiğimiz aylarda tamamladık.

• Ülke genelinde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabii ülke genelinde bir kentsel dönüşüm söz konusu. Ancak inşaat sektörünün kalbi İstanbul sayıldığı için kentsel dönüşüm çalışmaları da daha çok burada hayat buluyor. İstanbul’daki çarpık kentleşmenin yanı sıra yüzleşmekten korktuğumuz deprem gerçeği ve bir şehrin bir ülke kadar nüfusa sahip olması, İstanbul’un konumunu özel kılıyor. Kentsel dönüşüm, doğru ve yerinde bir karardır. Uygulamada ise eksiklikler söz konusudur. Ada bazında yapılması gereken kentsel dönüşümün, parsel bazında yapılması bu sorunların en büyüğünü oluşturmaktadır. Parsel bazında binaların yıkılıp yapılması nedeniyle sadece bina yenileme gerçekleşmektedir. Altyapı, otopark, yol, yeşil alan gibi hiçbir sorunun altından kalkılamamaktadır. Bu gidişle, bir 40-50 yıl sonra yeniden bir kentsel dönüşüm hareketiyle şehri yeniden yenileyeceğiz.

• Siz de kentsel dönüşüm çalışmaları yürütüyorsunuz. Yeni projelerinizde de kentsel dönüşüm çalışmalarına devam edecek misiniz?

Evet, kentsel dönüşüm projelerimize özellikle Bağdat Caddesi üzerinde devam edeceğiz. Bu bölgedeki kentsel dönüşüm projelerinde istediğimiz A plus kalitede butik konut projelerine imzamızı atabiliyoruz.

• İnşaat sektörünün son 10 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gerek hükümet desteği gerekse de inşaat müteahhitlerinin64 

ciddi atılımları sayesinde inşaat sektörü, son 10 yılda Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü olmuştur. Müteahhitlik alanındaki başarılarımız sayesinde dünyada dahi ülkemizi gururla temsil ediyoruz. Şu anda dünya devleri arasında birçok Türk inşaat şirketi de bulunuyor. Kısacası sektör olarak önemli bir yerde bulunuyoruz. Türkiye konut satış fiyatlarının en hızlı arttığı ülke. Bu da inşaat sektörünün ne kadar hızlı ilerlediğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Tabii ülke ekonomisi açısından inşaat sektörünün tek başına itici bir güç olarak görülmesi yanlıştır. Ülkemizin daha çok gelişmesi için sanayinin itici güç, inşaatın ise destekleyici güç olması şarttır.

• Sizce sektörün en büyük sorunları nelerdir? Siz nasıl bir çözüm önerisinde bulunuyorsunuz?

Bağdat Caddesi’ndeki kentsel dönüşüm projelerinde yüzde 1 KDV uygulansa da, diğer inşaat projelerinde uygulanan yüksek KDV oranı, iş güvenliği, malzeme sıkıntısı, özellikle kentsel dönüşüm projelerinde belediyelerde bitmek bilmeyen ruhsat süreci, inşaat sektörünün sorunlarından bazılarını oluşturmaktadır. Öncelikle bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde, 150 metrekareden büyük konut alanlarında KDV’nin yüzde 8’e inmesi kabul edildi. Tabii sektörümüz açısından önemli bir atılım. Ancak bu atılımlar günümüzde konut projelerinin birçoğunun 150 metrekarenin altında inşa edeceğini düşünürsek, kapsam alanının ne kadar düşük olduğunu görebiliriz. İş güvenliği devletimiz tarafından yasalarla denetleniyor ancak firmaların birçoğu bu konuda hâlâ oldukça duyarsız. Denetimlerin bağımsız kuruluşlar tarafından daha sık yapılması gerekiyor. Yine diğer bir sıkıntı ise malzeme bulamamak. İnşaat sektörü hem yeni konut projeleri hem de mevcut binaların yıkılıp yenilerinin yapıldığı kentsel dönüşüm projeleri nedeniyle oldukça hızlı bir dönemde. Ancak inşaat firmaları istediği malzemeleri bulmakta sıkıntı yaşıyorlar. Yapı sektörü, müteahhitlerin hızına yetişemiyorlar. Yine bir diğer sorun ise istenilen ürün yelpazesinin sunulamıyor olması. Diğer bir gündem maddesi de kentsel dönüşüm projelerinde yaşanan ruhsat süreci. Aslına bakarsanız, sadece ruhsat süreci değil, kentsel dönüşüm projeleri başlı başına bir sorun oluşturuyor. Çünkü şu anda kentsel dönüşüm projeleri değil, bina yenileme projeleri geliştiriyoruz. Bir binayı yıkıp yerine yenisini yapıyoruz. Altyapı, yol, otopark, yeşil alan, sosyal donatı gibi en önemli kriterler göz ardı ediliyorlar. Evet, depreme karşı bu binaların bir an önce yenilenmesi gerekiyordu. Biz de şu an onu yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda ise kentsel dönüşümü binasal yenileme olarak değerlendirmemizin sıkıntılarını ciddi anlamda yaşayacağız. Yine tüm kat malikleriyle anlaştıktan sonra aylarca belediyelerde ruhsat için beklemek de biz müteahhitlerin sırtında ciddi bir kambur oluşturmaktadır. Bürokratik sıkıntıların bir önce aşılması gerekmektedir.

• İnşaat sektörünü devamlı meşgul eden iş kazalarına dair düşünceleriniz neler? Siz bu anlamda neler yapıyorsunuz?

Ne yazık ki bazı dönemlerde inşaatlarda meydana gelen iş kazalarını hiçbirimiz yaşamak istemiyoruz. Bu anlamda da bildiğiniz üzere hükümetin önemli atılımları oldu. Hükümet her ne kadar iş kazalarına karşı gerekli düzenlemeleri de yerine getirse, çalışanı olan her işletmenin yasal düzenlemeler olmasa dahi gereken hassasiyeti gösterip iş kazalarına karşı gerekli güvenlik tedbirlerini alması gerekiyor. Tüm inşaatlarımızda gerekli güvenlik tedbirlerini aldığımız gibi uluslararası standartlarda inşaat yaptığımızı gösteren, çevre, inşaat kalitesi, iş güvenliği gibi sürekli denetlendiğimizi gösteren, sürekli kontrolü yapılan İSO 14001, İSO 9001, OHSAS 18001 belgelerine de sahibiz. Çevre, kalite yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği sertifikalarını 2014 yılında aldık. Herkesin de bizim gibi bu standartlara uyup bu belgeleri alması gerekiyor.

• Yurt dışına yönelik kısa veya uzun vadeli bir hedef var mı?

Şu anda gündemimizde yurt dışı bulunmuyor. Biz ülkemizde A plus kalitede butik projeler geliştirmeye devam edeceğiz.

• 2016 yılı nasıl geçmekte, sene sizce nasıl tamamlanacak?

2016 beklentilerimizden daha zorlu bir yıl oldu. Terör olayları, sınır komşularımızdaki iç karışıklıklar, bunun dışında 15 Temmuz darbe girişimi, zorlu bir yıl geçirmemizin ana nedenlerini oluşturuyor. Ancak tüm bu olaylara rağmen güçlü ekonomimiz sayesinde sorunların üstesinden kolayca gelebiliyoruz. Örneğin; konuya kendi sektörümüz inşaat açısından bakacak olursak, tüm olumsuzluklara rağmen sektör oyuncuları olarak yılın sonunda konut satışlarında, 2015 yılı rakamlarını yakalayacağımızı, hatta geçeceğimizi dahi düşünüyoruz. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hem hükümetimiz hem de inşaat müteahhitleri çok güçlü bir duruş sergilediler. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bankalara seslenerek bankaların konut kredisi faiz oranlarını yüzde 1’in altına indirmesini sağlaması, bunun dışında Emlak GYO’nun öncülüğünü yaptığı ve akabinde birçok inşaat firmasının başlattığı 0,70 faiz ve 120 ay vade kampanyası ile insanlar, “Fırsat bu fırsat” diyerek konut satın almaya başladılar. Yakalanan bu ivmenin hız kesmeden devam edeceğini düşünüyoruz.

• Son olarak hedefleriniz nelerdir?
Sektörde emin adımlarla ilerlemek istiyoruz. Yılda birkaç projeyi aynı anda hayata geçirmek istemiyoruz. Örneğin; 2017 yılı için hedefimiz, 2 kentsel dönüşüm projesi yapmak. Şu anda kentsel dönüşüm projelerine odaklanmış durumdayız. Kentsel dönüşüm projelerinde de her projeyle değil, lokasyonu iyi, arsası büyük, kat maliği az olan projelerle ilgileniyoruz. Özellikle lokasyon ve arsa büyüklüğü bizim hassas olduğumuz 2 önemli konu. Arsa büyük olmalı ki, istediğimiz büyüklükte konut inşa edelim, istediğimiz boyutlarda yeşil ve sosyal donatı alanları bırakabilelim. Dediğimiz gibi şu anda kentsel dönüşüm projelerine odaklandığımız için Bağdat Caddesi’nde konut projesi geliştirmeye devam edeceğiz. Bunun dışında Beykoz, Nişantaşı, Tuzla gibi yerler de ilgilendiğimiz lokasyonlardan sadece birkaçı.