“2014 YILINDAN BERİ HER YIL FORTUNE 500 LİSTESİNDEYİZ”

FIRAT FİDAN – ASF Otomotiv Y.K. Üyesi – Europcar Genel Müdürü

• Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1979 doğumluyum. Lise öğrenimimi Eyüboğlu Koleji’nde tamamladım. Daha sonra Amerika’daki Virginia Polytechnic Institute and State University’de Endüstri ve Sistem Mühendisliği okudum. Mezun olduktan sonra Uluslararası Pazarlama ve Girişimcilik üzerine Washington DC’deki American University’de İşletme master’ımı (MBA) tamamladım. Amerika’da kendi işimi kurup 1,5 yıl çalıştım sonrasında

ise aile şirketimizi büyütme planlarımız doğrultusunda kardeşlerimle beraber Türkiye’ye geri döndüm. Otomotiv sektörüne profesyonel olarak 2002 yılında başladım ve 15 yıl süresince şirketlerimizin otomotivle ilgili hemen hemen her departmanında deneyim kazanma şansı elde ettim. 2009 yılında Renault ve Dacia yetkili satıcılığının yanına Medos Otomotiv adı altında, kurucu yönetim kurulu üyesi olduğum Fiat yetkili satıcılığını da ekleyerek faaliyetine başladık. Yine kurucu yönetim kurulu üyesi olarak 2013 yılında Ford yetkili satıcılığını da bünyemize katarak Agras Otomotiv’i kurduk. 2014 yılından

beri her yıl Fortune 500 listesinde yer alıyoruz. Profesyonel olarak yürüttüğüm görevlerimin yanında farklı yıllarda çeşitli derneklerde başkanlık yapma şansım oldu. Bununla birlikte Hazine Müsteşarlığı tarafından onaylanmış Akredite Melek Yatırımcısı unvanımın yanı sıra Türkiye’de bulunan birçok melek yatırım ağına da üyeyim. 2017 yılında, merkezi İtalya’da bulunan İtalyan-Amerikan ortak çatısı altında faaliyet gösteren dünyanın en başarılı genç liderler listesi olarak adlandırılan Consiusa’a tek Türk olarak girerek, Amerika’daki 5 günlük çalıştaya katıldım.

Koyu bir Beşiktaşlı ve aynı zamanda da BJK Kongre Üyesi olarak son 2 yıldır Beşiktaş Altyapı Komite Başkanlığı görevini yürütmekteyim. En büyük zevklerim arasında 3 yıl boyunca yarı profesyonel olarak oynadığım futbol ve hem hız tutkusu hem
de görsellik nedeniyle araç modifiye etmek yer alıyor. Ayrıca amatör olarak devam ettiğim DJ’lik ve fotoğrafçılık da diğer hobilerim arasında. Kitap okumaktan ve Netflix izlemekten ise çok keyif alıyorum.

“Türkiye’ye hizmet etmek için sosyal sorumluluk projelerine de imza atıyoruz ve bu konuda sürekli çalışmaya devam ediyoruz. Bizim inancımız,

kazandığımızı insanımıza yatırım olarak geri sunmak. Şirket hedeflerimizden biri de ülkemize ve insanlarımıza yalnızca ticari anlamda değil, yaptığımız yardımlar ile de yararlı olabilmek. Çünkü, hiç tanımadığınız birinin gülümsemesinin nedeni olabilmek çok önemli. İnsan ancak başkası için karşılıksız bir şey yaptığında kendi ruhuna yaklaşıyor, hayata anlam katıyor.

• Otomotiv sektörünün içinde biri olarak çocukluğunuzda arabalara düşkün müydünüz?

Çocukluğum arabaların içinde geçti de diyebiliriz aslında. 16 yaşındayken araba sürmeyi öğrenmiştim ve sürekli trafiğe kapalı alanlarda yanımda bir ebeveynimle kullanıyordum. Tabii 30 yıllık yetkili satıcılık geçmişimizde her tatilde babamın yanına gidip çalışmak da bana arabaları sevdirdi ve arabalar hakkında her şeyi çok küçükken öğrenmeye başladım diyebilirim.

• Otomobil sektörüne bakacak olduğumuzda birçok marka artık SUV modellerini ve hibrit özellikte olan konseptlerini müşterilerine sunmaya başladılar ve satışlarının oldukça iyi gittiğine şahit oluyoruz. Dünya SUV ve Hibrit’e mi dönüyor?

Çevresel etkilerinden dolayı içten yanmalı motorların özellikle Avrupa’da zaman içinde azalacağını öngörüyoruz. Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde, örnek vermek gerekirse Norveç’te bu yönde çalışmalar yapıldığını, mevcut benzin istasyonlarının kapatıldığını ve yerine elektrikli araç şarj istasyonları açıldığını görüyoruz. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği’nin dizel araçların kullanımını kısıtlayan yasaları geçirdiğini ve hibrit veya elektrikli araç kullanımının önünü açtığını gözlemliyoruz.

SUV araçlar ABD’de yoğun olarak tercih edilen bir segment olmasına karşın gerek yakıt tüketimi gerekse park yeri sorunundan dolayı Avrupa ülkelerinde
pek de tercih edilen araçlar değildi. Üreticilerin bu pazardaki yeni yatırımları sonrasında daha ekonomik ve daha küçük SUV modellerin piyasaya çıktığını ve bu segmentin de hızlı bir şekilde kullanıcılar tarafından tercih edildiğini söyleyebiliriz. Bu segmentteki araçların ailelere yönelik olması da talebin artmasında önemli bir rol oynuyor.

• Otomobil sektöründe ülkemizdeki satışları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden
biri olan otomotiv sektörü, 2019 yılının ilk günü Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ÖTV ve KDV indirimlerinin 3 ay daha uzatıldığını açıklamasıyla rahat nefes aldı. 2018’in rakamlarına baktığımızda otomotiv sektörünün bir önceki yıla göre yüzde 35 daraldığını görüyoruz. Alınan bu isabetli kararların 2019 yılının ilk 3 ayında da devam etmesi, sektörün tamamına üretim ve istihdam sürekliliği konularında bir nebze de olsa canlılık kazandırdı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2018’in son iki ayında bir takım vergi indirimlerini içeren yasal düzenlemeler
ile binek otomobilde ÖTV’yi 15 puan indirirken,
hafif ticari araçlardaki KDV oranının yüzde 18’den 1’e düşürülmesini kararlaştırmıştı. Bu karar yine Bakanlık tarafından 31 Mart 2019 tarihine kadar uzatılırken,

bir başka karar ile de motosikletlere vergi indirimi getirildi.

Vergi indirimleri otomobil satışlarını bir ölçüde olumlu yönde etkilese de ne yazık ki bu karar durma noktasına gelen operasyonel kiralama sektörüne gerekli hareketi getiremedi. Teşviklere rağmen finans kurumları, operasyonel kiralama sektörünü hala riskli görüyor. Ancak bu bakış açısının değişmesi ve faizlerin düşülmesiyle sektör pozitif yönde ivme kazanabilir.
Bu doğrultuda ekonomik verilere de bakarsak 2019 senesinin otomotiv sektörü için zor geçeceğini söylemek yanlış olmaz. Geçen sene yaşanan yüzde 35’lik daralma nedeniyle 1 milyon adede yaklaşan satış adetleri 2018’de 650 bine düşmüştü. 2019 senesinde ise bu rakamın 400 bin’e gerileyeceği tahmin ediliyor.

• Türkiye’de vergilendirme sistemi oldukça fazla. Hatta arabayı üreten firmadan daha fazla para kazanıyor devletimiz. Bu kadar krize, alım gücünün düşüklüğüne rağmen ülkedeki otomobil satışlarının fazlalığını ve lükslüğünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Otomobil, hemen her işletmenin önemli bir parçasıdır. Gerek ticari gerek hususi araçlar, firmalardaki ulaşım ve lojistik ihtiyacını karşılamak için kullanılıyor. Dolayısıyla, bazı dönemlerde yavaşlama olsa da araç satışları ihtiyaçlar doğrultusunda şüphesiz ki devam etmek zorundadır.

Diğer yandan bireysel kullanım için alınan araçlar hem seyahat hem de ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak üzere satın alınmaya devam ediyor. Lüks segmentte ise satışlar oldukça azaldı. Öyle ki bu segmentte yüzde 60’a yakın bir daralma sözkonusu.

• İş Filo kiralama olunca hala ülkemizde birçok kişi tarafından “Araba benim olmayacaksa neden para ödüyorum?” gibi cümleler duyuyoruz. İnsanlar neden kiralama yapmalı? Araba almak yerine kiralama yapmanın avantajı nedir?

Filo kiralama, şirketlerin ve bireylerin uzun dönem araç kiralama hizmeti almasını kolaylaştıran,
araç alımından doğacak finansman maliyetini düşüren, servis ve bakım rahatlığı sunan bir
kiralama hizmetidir. Müşteriler 24-36 ay süre ile araçlarını kiralarken, operasyonel maliyetlerini düşürerek, devamlı yeni araçları kullanma şansına sahip oluyorlar. Bu sayede firmalar kendi işlerine yoğunlaşırken, araç yönetimini profesyonel firmalara bırakarak gerek iş gücünden gerekse finans yükünden tasarruf etmektedirler. Bu da filo kiralamayı tercih edenler için çok avantajlı bir durum ortaya koyuyor.

• Türkiye’de ekonomik kriz olmasına rağmen araç filolarınızda artışlar yaşandığını biliyoruz. Böylesine bir krizi nasıl yönettiniz?

Europcar, Fransa Merkezli Avrupa’nın en büyük günlük araç kiralama şirketlerinden biri. Faz Oto Kiralama A.Ş olarak Europcar’ın Türkiye’deki faaliyetlerini yürütüyoruz. Europcar markası
altında verdiğimiz premium günlük araç kiralama hizmetimizin yanı sıra Interrent markası ile de düşük maliyetli günlük araç kiralama hizmeti sunuyoruz. Filomuzda müşterilerimizin her türlü talebini karşılamak üzere değişik sınıflarda araçlarımız

yer alıyor. Sektörde ekonomik ve orta sınıf araç talebinin yoğun olması dolayısıyla filomuzun büyük çoğunluğunu Renault, Ford, Fiat ve Dacia marka araçlar oluşturuyor. Aynı zamanda Grup şirketlerimiz bu markaların bayiliğini de yürütüyor. Bunun yanı sıra filomuzda orta/üst ve üst segmet taleplerini karşılamak için VW, Audi, Mini, Mercedes gibi markaların da araçları yer alıyor.

Araç filomuzu 1500 yeni araç ile güçlendirdik ve ek olarak 1000 araç daha almayı planlıyoruz. Sektördeki daralmaya rağmen 2500 adetlik araç alım planı ile bu kulvarda öncü olmayı hedefliyor ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz.

Firmamız uzun yılların verdiği sektör tecrübesi, kriz ortamındaki gerekli tedbirleri zamanında alması, güçlü sermaye yapısı ve disiplinli bir finans yönetimi ile yoluna sorunsuz şekilde devam etmektedir.

• Önümüzdeki yıl için şirket olarak hedefleriniz neler?

Biz stratejilerimizi belirlerken yıllık, 3 yıllık ve 5 yıllık olarak planlama yapıyoruz. Ayrıca şunu biliyoruz
ki uzun vadeli hedeflere ulaşabilmek için öncelikle
bu hedeflerimizi kısa vadeli hedeflere bölmemiz gerekiyor. Kısa vadeli hedeflerimiz arasında, içinde bulunduğumuz ekonomik gidişata paralel olarak mevcut sermayemizi ve karlılığımızı korumak

yer alıyor. Fakat orta ve uzun vadeli hedeflerimiz içerisinde yine otomotiv alanı ağırlıklı olmak üzere yeni yatırımlar yapmak bulunuyor. Ayrıca, sizinle bir bilgi paylaşmak istiyorum. Sektörümüze yaptığımız

yatırımların yanında, Türkiye’ye hizmet etmek için sosyal sorumluluk projelerine de imza atıyoruz ve bu konuda sürekli çalışmaya devam ediyoruz. Bizim inancımız, kazandığımızı insanımıza yatırım olarak geri sunmak. Şirket hedeflerimizden biri de ülkemize ve insanlarımıza yalnızca ticari anlamda değil, yaptığımız yardımlar ile

de yararlı olabilmek. Çünkü, hiç tanımadığınız birinin gülümsemesinin nedeni olabilmek çok önemli. İnsan ancak başkası için karşılıksız bir şey yaptığında kendi ruhuna yaklaşıyor, hayata anlam katıyor. FDN Grubu ailesi olarak biz de en azıdan bazı hayatlara anlam dokunabilmeye çalışıyoruz. Bu sebeple hizmet kalitemizin sürekli devamlılığı adına, her birimizin önce insan olduğunu hatırlayarak, her türlü yardım faaliyetlerimize devam ediyoruz ve edeceğiz.

• Otomobil markalarında en çok hangi markalar ülkemizde tercih ediliyor?

Türkiye’de trafikte hemen her marka araca rastlamanız mümkün. Ancak, bazı markaların tercih edilme oranları diğerlerinden daha yüksek olabiliyor. Bu noktada
hem konfor hem güvenlik hem de fiyat kriterleri etkili olabiliyor. Genel olarak satış oranlarına da baktığımızda en çok tercih edilen markaların Renault, Fiat, Ford, VW ve Hyundai ve Peugeot olduğunu söyleyebiliriz.

• Türkiye’de özellikle yaz aylarında özellikle turistler ülkemize geldiğinde satışlarınızda nasıl değişimler yaşanıyor?

Ekonomi özelinde 2019 yılının dengelenme yılı olacağını düşünüyorum. Bu noktada kiralama sektörü özellikle yaz döneminde belli bir oranda pozitif yönde ivme

kazanacaktır. Günlük araç kiralama sektörü turizm ile aynı trendi izliyor. Her iki sektörde de sezonsal olarak taleplerde artış ve azalmalar görülebiliyor. Bununla birlikte Mayıs-Eylül aylarında artış yaşanırken Ekim- Nisan aylarında talepler düşüş gösteriyor.

• Otomobillere olan merakınız ortada. Gelecek dönemlerde sizleri otomobil üretimi, dizayn gibi alanlarda görebilir miyiz?

Otomobil, benim hayatımın çok büyük bir bölümünü oluşturuyor. Belirttiğim üzere 15 yıldan fazla bir
süredir bu sektörün içerisinde farklı pozisyonlarda ve faaliyetlerde bulundum. Şimdilik, profesyonelleştiğimiz alan daha çok satış ve kiralama üzerine devam ediyor. Araç modifiyesi ise tamamen kişisel meraklarım arasında yer alıyor. Ancak ilerleyen yıllarda ortaya çıkabilecek fırsatlar bizi farklı bir yöne de götürebilir. Bunu şimdiden söylemek çok zor.

• Son olarak 50. Sayımızın özel konuklarından biri olarak BossLife dergisi Hakkında Neler Söylemek İstersiniz?

BossLife, farklı sektörlerden haber, röportaj ve başarı hikayeleriyle derinliği olan aynı zamanda çok renkli ve içeriği zengin bir yayın. Oldukça başarılı ve nitelikli bir ekip tarafından hazırlanan derginizde emeği

geçen herkesi kutluyorum. Özellikle iş dünyasının bu tarz prestijli yayınlara çok ihtiyacı var. Bosslife’ın bu misyonunu daha uzun yıllar sürdürmesini ve yayın hayatına mevcut başarılarını katlayarak devam etmesini gönülden temenni ediyorum.

Kaynak: Boss Life Dergi