Hublot Big Bang Ferrari Collection
1000 adet ile sınırlandırılmış model, yeni Ferrari Koleksiyonu’nun tüm özelliklerini bünyesinde barındırıyor.
İkonik Big Bang kasa tasarımını akıcı hatlar ile biraz daha yumuşak hale getiren modelin ortaya çıkma aşamasında, LaFerrari modelin arka kısmında yer alan çizgilerden ilham alınmış
Kasanın sağ tarafında yer alan sandwich tarzında hazırlanmış detaylarla vurgulanan Ferrari ismi de oldukça özgün bir görünüm getirmiş. Yeniden tasarlanmış kol seti sayesinde okunabilirliği önemli şekilde artan kadran tipik tri-compax kronograf formatında hazırlanmış.
Marka ortağı Ferrari’nin klasik devir saati tasarımından esinlenerek çizilen dakika alt kadranı saat 3 noktasında yerini almış. Yeni ürün grubunun en göz alıcı modellerinden biri şüphesiz King Gold versiyonu. 500 adet ile sınırlandırılmış üretime sahip modelin 45mm çapındaki kasası için, markanın patentli alaşımı olan King Gold tercih edilmiş.
Modern ve spor bir görüntü için mat yüzey formuna sahip şekilde üretilen altın kasaya, Ferrari otomobillerinin iç tasarımından esinlenerek hazırlanmış kauçuk astarlı ve kırmızı dikişli Alcantra kayış ve King Gold alaşımından yapılmış katlanır klips eşlik ediyor.
Yeni koleksiyonun diğer 500 adet ile limitli üretime sahip versiyonu için ise, son zamanların popüler alternatif materyallerinden karbon fiber tercih edilmiş.
Karbonun siyah yapısıyla başarılı bir kontrast oluşturan kırmızı detaylar okunabilirliği olumlu etkilerken modele ilham veren Ferrari otomobillerine de gönderme yapmayı ihmal etmiyor.
Koleksiyonun sportif yönünü en fazla ön plana çıkaran model diyebileceğimiz Carbon versiyonuna yine kırmızı dikişli Alcantra kayış ve siyah renkte hazırlanmış katlanır klips eşlik ediyor.
Yeni tanıtılan koleksiyonda yer alan tüm modellerin içerisinde markanın başarılı mekanizması Unico görev yapıyor. Otomatik kurgulu ve kronograf fonksiyonlu mekanizmanın rotoru, Ferrari konseptine uygun şekilde markanın popüler jant tasarımlarından ilham alınarak hazırlanmış.
Silikon eşapman yayı ve çift kavramalı kolon çarkı gibi teknolojik yeniliklere de yer veren mekanizmayı, tıpkı bir Ferrari’nin şeffaf kaputundan motorunu izleyebildiğiniz gibi, safir kristal bölmeli kapaktan izlemek mümkün kılınmış.Hem Hublot hem de Ferrari markalarının, bugün bulundukları yere gelmelerine en büyük sebep olan DNA’larını başarıyla harmanlayan yeni modelleri görmek için elinizi çabuk tutmanızda fayda var.
IWC Da Vinci Tourbillon Retrograde Chronograph
Geride bıraktığımız seneyi tam anlamıyla Pilot Saatleri Yılı olarak geçiren ünlü marka, bu seneyi klasik tasarımlarıyla olduğu kadar, yer verdiği önemli komplikasyonlarıyla da bilinen Da Vinci Koleksiyonu’na ayırmış görünüyor.
SIHH 2017 fuarına günler kala, yenilenen yüzüyle saatseverlerin karşısına çıkan Da Vinci modelleri büyük ilgi çekmişti.
Koleksiyonun bayrak gemisi kabul edilen IWC Da Vinci Tourbillon Retrograde Chronograph modeli ise, SIHH 2017 açılmasıyla saatseverlerle buluştu.Estetik açıdan koleksiyonun dönüş yaptığı 80ler ruhundan izler taşıyan modelin en çok dikkat çeken özelliği ise hacking özellikli flying tourbillon komplikasyonu oldu.
Saatin içerisinde yer alan mekanizma, IWC’nin efsanevi tasarımlarından Caliber Ref. 89900 temel alınarak geliştirilmiş. Da Vinci Perpetual Calendar Chronograph versiyonundan hatırladığımız mekanizma, yeni modele hayat vermek üzere hacking flying tourbillon modülü ile güncellenmiş.
Konvansiyonel mekanizmalar için oldukça standart bir donanım sayılan hacking özelliği sayesinde ayar tepesi çekildiğinde tourbillon eşapmanı duruyor ve bu sayede herhangi bir dış kaynak ile hassas senkron ayarı yapılabiliyor. Saat endüstrisine Alman asıllı ünlü marka A. Lange & Söhne tarafından tanıtılan bu özellik, ilk defa bir IWC modeli içerisinde kendine yer buluyor.
Ulysse Nardin ve Cartier modellerinde de gördüğümüz bu özellik sayesinde mekanizmanın manyetik ortamlardan etkilenmesi minimuma indirgeniyor ve parçaların sürtünme dirençleri asgari seviyede tutuluyor. 89000 mekanizma ailesinin tipik kadran dizilimini taşıyan modelin Retrograde tarzı tarih göstergesi ise kadranın sol tarafında yer alıyor.
Saat 6 noktasında tourbillon kafesinin yer aldığı mekanizma, tam kurulumda 68 saat güç rezervi sunabiliyor.18K pembe altından yapılmış kasa 44mm çap ölçüsüne ve 17mm yüksekliğe sahip şekilde tasarlanmış. Da Vinci Koleksiyonu’nun yenilen yüzünü simgeleyen eklemli boynuz yapısıyla dikkat çeken kasanın her iki yüzünde de safir kristal camlar yer alıyor. IWC için bir ilk, sektör için ise oldukça nadir kabul edilen diğer bir özellik ise, mekanizmayı bir araya getiren bileşenlerin elmas kaplamalı silikondan üretilmiş olması…
Kaynak: Boss Life Dergi