Panerai Luminor Regatta 3 Days Chrono Flyback

İtalyan menşeli ünlü markanın efsane CEO’su Angelo Bonati, sıkı bir yelken sporları
fanatiği. Bu tutkusunun bir sonucu olarak 2004 yılından bu yana PCYC yarışlarını
desteklemeye devam ediyor. Kurulduğu ilk günden günümüze sürekli deniz ile iç içe olan
marka, 1950 yılından eski ahşap ve metal yatların yanı sıra 1976 senesinden önce üretilen
klasik yatlarını ve bazı reprodüksiyon teknelerin katılımıyla gerçekleşen yarışın 2017 ayağı
anısına üç farklı modelden oluşan yeni bir koleksiyon tasarlamıştı.
Modelin Bi-Compax kronograf tarzında hazırlanmış kadranında siyah zemin rengi
kullanılmış. Vintage konsepte uygun şekilde patina tonunda hazırlanmış indeks ve
kollara yine aynı tonda uygulanmış SuperLuminova fosfor malzemesi eşlik ediyor. PCYC
logosunun saat 6 hizasında yer aldığı kadranın saat 3 ve 9 yönünde ise iki adet alt-kadran
bulunuyor. Regatta Timer fonksiyonuna yönelik teknelerin hızını Knot cinsinden ölçmeye
yaran iki farklı skalanın da yer aldığı kadranda herhangi bir tarih penceresi yer almıyor.
Panerai Luminor 1950 PCYC Regatta 3 Days Chrono Flyback Automatic Titanio – 47MM
modeli, €16,700 etiket fiyatı ile satışa sunuluyor

RICHARD MILLE YOHAN BLAKE GREY EDITION

Ünlü markanın SIHH 2015 bünyesinde saatseverlerin beğenisine sunduğu model, marka temsilcilerinden Yohan Blake’e adanmış ilk model değil. Uzun
zamandır marka yüzü görevine devam eden Jamaikalı başarılı atlet için, geçmişte iki farklı Richard Mille tasarlanmıştı. Kısaca hatırlamak gerekirse, ilk
model 2013 yılında markanın ürün grubuna eklenmiş ve yarı saydam yeşil karbon nanotüplü RM 59-01 tarzı kasası ve tourbillon eşapmanı ile büyük
ilgi görmüştü. Hem teknik hem de görsel anlamda masterpiece özelliği taşıyan modelin fiyatı, bu durumunu yansıtacak şekilde 562.000 EUR olarak
belirlenmişti. Sadece 50 adet ile limitli modelin Jamaika bayrağına gönderme yapan renk paletinin, kullanım açısından kolay bir tercih
olmadığı da aşikârdı.RM 61-01 modeli de, tıpkı RM 59-01 Tourbillon modelinde olduğu gibi, asimetrik tasarlanmış kasa ile geliyor. Bu asimetrik
tasarım sayesinde modelin rüzgâr direncini olabilecek en aza indirgemeyi hedefleyen Richard Mille mühendisleri, ünlü atletin saati sağ koluna takacak
olması detayını da atlamamış. Bu nedenle kasanın sol tarafı, sağ tarafına nazaran daha alçak ve ince tasarlanmış.
Bezel ve arka kapak için siyah renkte TPZ seramik malzemesi kullanılmış. Düşük özgül ağırlığı ve dayanıklılığı ile öne çıkan malzeme, parlak ve mat yüzeylerin bir arada kullanılmasıyla birlikte saati siyahın durağanlığından uzaklaştırıp, dinamik bir duruş kazandırmış. 50.2mm x 42.7mm boyutlarında tasarlanan kasanın orta kısmında ise, farklı Richard Mille modellerinden aşina olduğumuz alternatif malzemelerden NTPT karbon tercih edilmiş. Ultra ince kesilmiş karbon fiber liflerinin yüksek basınç altında işlem görmesiyle elde edilen bu malzeme, kendine has dokusuyla dikkat çekici bir görüntü yaratmış. Kasayı oluşturan bileşenleri bir arada tutma görevi ise, yine Richard Mille klasiklerinden olan titanyumdan yapılmış freze vidalara verilmiş. Üzerinde siyah kauçuktan yapılmış bir o-ring yer alan ayar tepesi de, geniş tasarlanmış üçgen formundaki parçalar tarafından korumaya alınmış. 50 metreye kadar su geçirmezlik değeri sunan kasanın her iki yüzünde de çift taraflı yansıma önleyici kaplamaya sahip safir kristal camlar kullanılmış.

Kaynak: Boss Life Dergi