”Hata Yapmaktan Korkma! Ders Çıkarmaya Devam Et!”

YASİN KADOOĞLU
Kadoil Yönetim Kurulu Üyesi

Türkiye’nin en iyi 10 akaryakıt firması arasına girmeyi kısa sürede başarmış bir Türk firması ve onun genç yönetim kurulu üyesi Yasin Kadooğlu ile samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Kadooğlu Holding, GYİAD, ADER gibi önemli kurumlarda genç yaşta elde edilmiş başarıları ve gelecek planları gibi birçok konunun konuşulduğu sohbetimizin detayları röportajımızda sizleri bekliyor.

Yasin KADOOGLU kimdir?
Bize kendinizden bahseder misiniz?

Yasin Kadooğlu lise eğitimini tamamladıktan sonra, eğitimini sürdürmek üzere İngiltere’ye gitmiş ve London Metropolitan University’de eğitimine devam etmiştir. Yurtdışından eğitimini tamamlayarak döndükten sonra, askerlik hizmetini de tamamlamış ve aile şirketinde çalışmaya başlamıştır. İş hayatının ne olduğunu derinlemesine öğrenmek için küçük yaşlardan itibaren grup şirketlerin birçok kademesinde görev yapmış; günümüzde holdingin amiral gemisi olan Kadoil’de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Sektör Dernekleri ve Sivil toplum kuruluşlarında da etkin olarak yer alan Yasin Kadooğlu ADER – Akaryakıtçılar Derneği ve GYIAD – Genç Yönetici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu üyesidir. Ayrıca, Stratejik Planlama Derneği’nde Yönetim Kurulu üyeliği görevini de sürdürmektedir. Yasin Kadooğlu, aynı zamanda iş adamlarını bir araya getirerek, bilgi ve tecrübelerini paylaşmalarını sağlayan Patronlar Okulu’nun üyesi ve aktif bir katılımcısıdır.

Kadooğlu Holding’in bugünlere nasıl geldiğini anlatır mısınız?

Cizre belediyesinde Zabıta amiri olan Hacı Fettah Kadooğlu 16 yaşındaki oğlu Cemal Kadooğlu’na emekli ikramiyesini verdiğinde aynı zamanda hayallerini gerçeğe dönüştürmesi için büyük bir şans da vermişti. Çok genç yaşta ticaret hayatına atılan Cemal Kadooğlu 1977 yılına geldiğinde komşu Irak’a susamdan oyuncağa, makarnadan bakliyata her türlü malzemeyi götürüp satmaya başlamıştı. Cemal Kadooğlu, kısa sürede Cizre’nin kömür işlerini alarak yıllarca kömürü elleriyle yükledi ve dağıtımını yaptı. Kardeşleri ve kuzenleri ile birlikte aile şirketlerini büyütmek için çalıştılar ve 1992 yılında Gaziantep bölgesi kömür işlerinin alınması ile artık Kadooğlu ailesi için yeni bir dönem başlamış oldu. Şirketi geleceğe hazırlayan ve devler liginde mücadele etmesini hedefleyen Cemal Kadooğlu, 1996 yılında Kadooğlu’nun yönetimine şirketin her kademesinde çalışmış, genç, yenilikçi oğlu Tarkan Kadooğlu’nu getirdi.Bu dönemde şirket hızlı bir büyüme stratejisi içerisinde kısa sürede önemli yatırımlar yaptı ve farklı sektörlerde kendisine yer açmaya başladı. Şirket ayrıca 2000’lerde alışveriş merkezleri, hastaneler, toplu konutlar, lüks siteler ve akaryakıt istasyonları ile inşaat işlerinde önemli başarılara imza attı. Kadooğlu Petrolcülük AŞ; hem akaryakıt sektörüne yeni bir soluk getirerek standartları tekrar belirledi hem de kısa sürede Kadooğlu Şirketler Gurubu’nun lokomotifi haline geldi. 2006’da akaryakıt dağıtım şirketi lisansının alınması ile ‘Kadoil’ markası Türkiye’ye kazandırıldı. Geçen süre zarfında sürekli büyüyen ve Türkiye genelinde 400 bayiye ulaşan dağıtım ağıyla Kadoil, 90 şirket arasında ilk 10 arasında yer almayı başardı. Bitkisel yağ üretimine geçilerek ihracat şampiyonu olan “Bizce” markası Türkiye’ye ve dünyaya kazandırıldı.

Ortadoğu’nun en büyük bitkisel yağ fabrikalarından biri Gaziantep’te kurularak üretimin yüzde 70’i, 45’ten fazla ülkeye ihraç halan ihraç edilmektedir. 70bin metrekarelik alan üzerinde 141 bin metreküplük depolama kapasitesine sahip Kadooğlu Akdeniz Dolum Tesislerini Mersin’de hizmete açan Kadooğlu Holding, 2010 yılında Mersin’de Türkiye’nin en büyük deniz platformunu hayata geçirdi. Faaliyetlerini Türkiye’nin ihtiyaçları paralelinde şekillendiren Kadooğlu Holding, ülkenin en önemli sorunlarından biri olan enerji ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlamak amacı ile Kadooğlu Enerji’yi hayata geçirdi. 70’li yılların sonunda ilk tuğlanın koyulması ile birlikte yükselmeye başlayan Kadooğlu, bir aile şirketi olarak başladığı yolculukta, 2014 yılından itibaren tüm şirketlerini aynı çatı altında toplayarak faaliyetlerine Kadooğlu Holding bünyesinde devam etme kararı aldı. Kadooğlu Holding, bünyesindeki şirketler ile birlikte doğrudan 1200 dolaylı olarak da 6500 kişinin çalıştığı, dünyada 45’i aşkın ülke ile ticari ilişkileri olan; Türkiye’nin sanayisi ve yurtdışında tanıtımına önemli katkılar sağlayan büyük bir kuruluş. Kadooğlu Holding ve taşıdığı güçlü değerler, ülkenin ve içinde yaşadığımız dünyanın ihtiyaçlarını daha net görebilme yetisi ile birlikte sürekli gelişmeye, geliştirmeye; insana, yaşadığımız topraklara ve geleceğe yatırım yapmaya devam edecek.

Akaryakıt sektörü ülkemizde hem yabancı sermayeli hem yerli sermayeli birçok firmanın bulunduğu bir alan. Kadoil markasını çok kısa sürede en iyi 10 marka arasına getirdiniz. Bu başarı süreci nasıl şekillendi?

Bu yıl Kadoil’in 10’uncu yılını tüm bayilerimizle, çözüm ortaklarımızla ve birbirinden değerli konuşmacılarla birlikte coşkuyla kutladık. Yüzde yüz yerli sermaye ile kurulan Kadoil Türkiye’de birçok şirketi geride bırakarak ilk 10 akaryakıt dağıtım firması arasına girmiştir. 10 yıl önce sıfır bayi ve sıfır satışla başlayan Kadoil, gerek Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri Türkiye de faaliyet gösteren uluslar arası firmalarla, gerekse yeni çıkan firmaların agresif fiyat politikasıyla rekabet ederek kısa sürede petrol şirketleri arasında güvenilir bir marka konumuna gelmiştir. Yakalanan başarının arkasında yılların bilgi birikimi, tecrübe, itibar ve kırk yıllık ticari geçmiş var. Hedefimiz bundan böyle Türkiye nin her noktasına yatırım yapmaya devam edip, özellikle büyükşehir ve şehir merkezlerinde yapacağımız yeni yatırımlar ile Kadoil i bir üst çıtaya çıkararak bize emanet edilen bu bayrağı layıkıyla taşımak.

Kadooğlu Holding olarak sosyal sorumluluk projelerine göstermiş olduğunuz yoğun ilgi yadsınamaz. Aynı zamanda aktif bir STK yöneticisi olmanızda bu durumu açıklıyor sanırım. Ama birde sizden duymak isteriz.

Kadooğlu ailesi Hacı Fettah Kadooğlu Anadolu Lisesi’ni 19 Haziran 2013 tarihinde tamamlayıp Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim etti. Gaziantep’te yürütülen ‘Bir tuğla da sen de koy’ ve ‘Bir okul bin gelecek’ kampanyaları kapsamında Kadooğlu ailesi eğitime verdiği inşa ettiği yeni okullarla devam ettiriyor. Hacı Fettah Kadooğlu Anadolu Lisesi’ni 2013 tarihinde eğitime açan Kadooğlu Holding Hacı Kemal Orta Öğretim Binası’nı da 2016-2017 eğitim dönemi için Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim etti. Otuz üç dersliği bulunan okulda konferans salonları, laboratuvarlar, bilgisayar derslikleri gibi birçok sosyal yaşam alanı bulunmaktadır.

GYİAD hakkında detaylı konuşmak istiyoruz. GYİAD’ın kurulma amacı ve sizin göreviniz hakkında bilgi almak isteriz.

GYİAD, 1986 yılında, genç yönetici ve işadamlarının ihtiyaç ve sorunlarına çözüm üretmek ve onları çeşitli platformlarda temsil etmek, sosyal sorumluluk projeleri üretmek, üyeler arası ticari ilişki ve işbirliğinin arttırılması yönünde çalışmalar yapmak, sektörel sorunlarının çözümüne yönelik projeler geliştirmek üzere kurulmuştur. GYİAD, toplum üzerinde genç yönetici ve işadamlarının siyasi ve ekonomik etkisini artırmak için çalışmalar yapan, yaratıcı girişimcilik projelerini destekleyen ve hızla büyüyen etkili ve öncü bir sivil toplum örgütüdür. Sürekli gelişime önem veren, GYİAD’ın vizyon ve misyonuna inanan, Türkiye/ AB müzakere sürecinde iş dünyasını temsil eden, girişimciliği özendirme çalışmaları ve yaratıcı girişimcilik projelerini destekleyen, gerek kişisel gelişim, gerekse Türkiye için fikir üreten faaliyetleriyle, 25 – 49 yaş arası, iş yeri sahibi ve yöneticilerimizle hızla büyümeye devam ediyor. Günümüzde GYİAD’ın hem aktif bir üyesi hem de Yönetim Kurulu Üyeliği ve Ticari İlişkiler Komitesi Eş Başkanlık görevini yürütmekteyim. Komitemizin Hedefi, üyelerimiz arasında hem Ticari ve hem de Sosyal dayanışma ve işbirliğinin geliştirilmesini sağlamaktır. Üyelerimizin birbirleri ile Ticari ilişkiler kurabilecekleri platformu oluşturmak, yönlendirmek ve teşvik etmek, ülkemizdeki diğer kurum ve kuruluşlarla ilişki içerisinde bulunarak, gerek üyelerimizin gerekse ülkemizin çıkarlarına katkıda bulunabilecek İşbirlikleri oluşturmak bu komisyonun görev alanı içindedir.

Yakın geçmişte sizin öncülüğünüzde komitenizin yapmış olduğu Aile Şirketleri Konferansına katıldık. Gerçekten yoğun bir ilginin olduğu ve birbirinden değerli konuşmacıların yer aldığı konferans ile ilgili bilgi paylaşır mısınız?

Bu sene 3.sünü düzenlediğimiz Aile Şirketleri Konferansında, gerçekten çok olumlu geri bildirimler aldık, bunlar bizi çok mutlu etti. Her sene hem konuşmacıların hem de katılımcıların yoğun ilgi duyduğu konferansın çıtasını daha da yükseltiyoruz. Bende bir aile şirketi ferdi olduğum için aile içindeki gerek başarı öyküleri gerekse yaşanan sorunları dinlemek her zaman ilgimi çekmiştir. Türkiye deki işletmelerin %95 ini aile şirketleri oluşturuyor. Avrupa ve Amerika da 250 yılı aşan çok sayıda aile şirketleri bulunmaktadır. Ama maalesef Türkiye’de 3. Kuşaktan itibaren sıkıntılar başlıyor. Bizlerde gerek üyelerimizden gerekse ülkede yaşanan aile sorunları görerek böyle bir konferansın ihtiyaç olduğunu düşünürek her sene düzenli olarak yapmaya karar verdik. Aile şirketlerinin başarılı olabilmeleri ve bu başarılarını sürdürebilmeleri için, aile bireyleri ile profesyonel yöneticilerin iyi bir sinerji ve uyum içinde çalışması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca lidere olan inanç, Şirket Değerlerin açık ve şeffaf olması ve Uzlaşı Kültürünün olması en önemli etkenlerdir. Bu yüzden bu seneki konferansımızı; Aile Şirketlerin’de Uzlaşı Kültürü ve Aile İçi Girişimcilik konularını ele alarak gerçekleştirdik. Birbirinden değerli konuşmacıların yer aldığı konferansımızı yaklaşık 300 kişinin katılımı ile İstanbul Four Seasons bosphorus hotel de gerçekleştirdik.

Kadoil ve GYİAD gibi çok önemli iki kuruluşun yöneticisi olarak genç girişimcilere neler tavsiye edersiniz?

Her zaman büyük düşünmeni, kendini yetiştirmeni, kendine güvenmeni, sadece kendinin değil, başkalarının hatalarından da ders çıkarmanı ve katma değer üreten bir yetişkin olmayı tavsiye ediyorum. Yaşın kaç olursa olsun bol bol merak etmen, araştırman, okuyup öğrenmen ve hayalini hayata geçirmen olacaktır. Ancak bu sayede istediğin hayatı yaşayabilir başta ailen olmak üzere çevrene ve milletine fayda sağlayabilirsin. Sadece alınması gereken bir ders ve ayağa kalkarak yeniden denemek vardır.

Hata yapmaktan korkma! – Ders çıkarmaya devam et! Adım atmaktan ve hayal etmekten korkma! Gerisi kolay!

Küresel Güç olma yolunda Türk usulü girişimcilik nasıl olmalı? Firmalar küreselleşme yolunda nelere dikkat etmeli? GYİAD olarak sizler bu süreçte firmalara ve gençlere ne gibi destekler sunuyorsunuz?

“Kalıcı olmak isteyen Markaya ve İnsana yatırım yapmalı“

Şirketlerin sürdürülebilir ve kalıcı olabilmeleri için kurumsallaşmanın şart olduğuna inanıyorum. Kurumsallaşmanın en önemli etkeni işimizde yüksek verimliliği yakalamak, bunun da yolu insana ve markaya yatırım yapmaktan geçtiğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde iyi bir ekibe sahip olan, teknolojiyi iyi kullanan ve markaya yatırım yapan şirketler ayakta kalacaktır. Küresel güç olmak gibi bir hedefiniz varsa sadece belirli pazarlar da değil Dünya da bulunan 208 ülkeyi araştırıp iş fırsatlarını takip etmemiz gerekiyor. Avrupa ve Ortadoğu pazarlarının yanında Latin Amerika ve Afrika da ciddi iş fırsatların olduğunu düşünüyorum. Firmaların Globalleşme yolunda AR-GE ye çok yatırım yapılması gerektiğini özellikle vurgulamak isterim. Bakın Türkiye’de; Özel Sektör – Kamu – ve Üniversiteler dahil AR-GE ye yılda sadece 6,5 milyar $ harcarken, sadece Volkswagen şirketi bir yılda 13.1 milyar $ AR-GE yatırım yapmıştır. Burada net bir şekilde görebiliyoruz ki hiçbir başarı tesadüf değildir. Türkiye deki firmaların küresel bir marka olmasının önündeki en büyük engelin kurmuş oldukları markaya olan duygusal bağlılığıdır. Markalar belirli bir noktaya getirildiğinde ve bunu daha da büyütmeyi hedeflediğinizde her zaman Joınt Venture yani ortak girişimlere açık olması gerektiği düşünüyorum.

Dünya’nın en iyi veya en büyük şirketleri bile yeri geldiğinde bu tarz ortak girişimlere giriyor. Fanatik bir Beşiktaş’lı olduğunuz biliniyor. Önümüzdeki dönemde Yönetim Kurulunda olmak gibi planlarınız var mı?

Ayrıca İstanbul da yaşıyorsunuz, boş vakitlerinizde neler yapıyorsunuz. Futbola olan ilgim doğrudur, aynı zamanda koyu bir Beşiktaşlı olarak önümüzdeki dönemlerde yönetim kurulunda olmak kesinlikle hayallerimden biridir. Açıkçası İstanbul da yaşayan ve yoğun iş temposuyla çalıştığım için çok fazla boş vaktim olmuyor. İş hayatında başarılı olmak beni ciddi anlamda motive ediyor. Fakat fırsat buldukça dostlarımla zaman geçirmeyi severim. Aynı zamanda okumayı ve kitap hediye etmekten büyük keyif alırım. Hırslı ve Girişken olduğumu düşünüyorum. Başarıyı severim. Yaratıcı olmaya gayret gösteririm. Sevdiğim kişilere karşı duygusalım aynı zamanda paylaşmayı severim.

Renkli bir giyim tarzınız var? Fikir aldığınız bir kişi var mı?

Her ne kadar renksiz bir takım tutsam da, renkli bir kişi olduğumu söylerler bu yüzden renkli giyinmeyi tercih ediyorum. Fakat genelde kravat-mendil ve çoraplarımın renkli olmasını tercih ediyorum.

Son olarak Bosslife okurlarına neler söylemek istersiniz.

Bu tarz dergilerin sürdürülebilir olması çok önemli, gerçekten Bosslife dergisi başarılı bir şekilde her geçen gün büyümeye devam ediyor. Tüm ekibine başarıların devamını diliyorum.

Kaynak: Boss Life Dergi