Türkler Asıl Şimdi Kahve Tiryakisi Oluyor!

Çay ülkesi Türkiye’de kahvesiz güne başlayamayanların sayısı her geçen gün artıyor. Talep bu denli fazla olunca kahve firmalarına neredeyse her gün bir yenisi ekleniyor. Ama bir firma var ki ismi bugünlerde kulaktan kulağa dolaşıyor. Avrupa hayranlığının hakim olduğu kahve sektöründe farklılığı ile dikkatleri üzerine çeken, ismini kahve diyarı Yemen’in Thila köyünden alan, Thila Coffee, Ankara’da genç yaşlı herkesin ilgi odağı olmaya başladı. Thila Coffee Kurucusu Ferhat Duman ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Son zamanlarda Thila Coffee ismini sıkça duyuyoruz. Nedir bu Thila Coffee? Biraz bahseder misiniz?

Ekibimle birlikte 1999 yılında gıda sektörüyle başlayan serüvenimize, kısa sürede büyük beğeni toplayan Thila Coffee’yi de ekledik. Thila Coffee, üretim ve tedarik açısından diğer markalara benzemeyen, özel bir kahve markası. Çekirdeklerini kahvenin anavatanı Yemen’in Thila köyünden ithal ettiğimiz bu çok özel kahveyi, yine çok özel kavurma sanatımızla buluşturduk ve Türk damak tadına uygun bir tada dönüştürdük. Gördüğümüz yoğun ilgiyle günden güne büyüyen markamızın, şuan franchise şubelerini açmak için harekete geçtik bile.

Thila Coffee’nin diğer kahvelerden farkı nedir?

Piyasadaki firmaların hemen hepsi, Avrupalının damak tadına göre üretilen ve Avrupa’dan ülkemize ithal edilen kahvelerle dolu. Hatta birbirinin aynısı diyebileceğimiz tatlar ve üretim şekilleriyle her yerde karşılaşabiliyoruz. Ürün ve mekan ismi olarak bile birbirini taklit eden bu denli çok firmanın arasında bizim farkımızın hem tat hem isim hem kalite bakımından ayrıldığını düşünüyorum. Çünkü markamız, Türk kahvesine hak ettiği itibarı 15 farklı kahve çeşidi, üretimi ve hazırlanışı ile kazandırmış oldu. Thila Coffee’nin sizdeki anlamı nedir? Thila Coffee’de en çok tercih edilen kahvenin hangisi olduğunu da merak ettik doğrusu…

Sizin için hepsi çok özel ama en özeli hangisi desek?

Hani bir söz vardır, hepsi benden bir parça, hepsi tabiri caizse evladım gibi derler. Aslına bakarsanız insanın sevdiği işi yapması ve tam olarak istediğini ortaya koyması çok önemli. Yaptığınız, ürettiğiniz her ürüne bir sanat eseri gözüyle bakıyorsunuz. Benim için her bir fincan hatta her kahve çekirdeği çok büyük anlam taşıyor. Tabii ki deneyen ve kısa sürede müdavimi olan ziyaretçilerimiz için “en sevilen” Thila Coffee içeceği farklı. Örneğin yaz kış en fazla tüketilen dibek usulü Thila Coffee oluyor. Bu kahvenin de yine diğerleri gibi bir sırrı var. Öyle her yerde içtiğiniz dibek kahvelerinden oldukça farklı. Deneyen neredeyse her ziyaretçimiz “nedir bunun sırrı Ferhat Bey?” diyerek bana mutlaka soruyor. Ama sırrımı açıklamamı beklemeyin, bu mümkün değil.

Artan sıcaklarla birlikte kahveye olan ilgide bir düşüş yaşıyor musunuz? İnsanlar sıcak havalarda genellikle sıcak içeceklere pek ilgi göstermiyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sıcaklıklar artmakla kalmadı aslına bakarsanız kavuruyor. Ama bu sıcakların bize herhangi bir zararı olmadı. Çünkü sıcak ve soğuk formattaki kahvelerimizle geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Örneğin, sıcak havalarda en çok tüketilen soğuk kahveler oluyor. Soğuk kahve geleneğinin yeni yeni oturduğu ülkemizde, sıcak havalarla birlikte soğuk kahve tüketiminde de ciddi bir artış yaşadık. Sıcak bir bardak çayı yaz-kış tüketen Türk insanı, “soğuk çay” a da birkaç yıl öncesine kadar bir ön yargıyla yaklaşıyordu. Şimdilerde ise öğle yemeklerine, akşam sohbetlerine soğuk çay eşlik ediyor. Soğuk kahvenin de özellikle genç kitle tarafından popülaritesi git gide artmaya başladı. Thila Coffee olarak bu konuda farkımız da yine damak tadına uygun üretimden geçiyor. Biz bu konuda da çok iddialıyız. Avrupalının damak tadını insanımıza empoze etmek yerine, bizden ve bizim gibi, içimi oldukça yumuşak, gerçek anlamda serinlik veren ve damak tadımıza uygun soğuk kahvelerle 2 yıl içinde 10 milyon soğuk kahve tiryakisi yapacağız.”

Kaynak: Boss Life Dergi