Kısa Özet
Meta evren, üç boyutlu (3D) bir dijital dünya kavramıdır. Yarattığınız bir avatar’ı kullanarak keşfedebileceğiniz sanal dünyalardan oluşur. Meta evrende oyun oynayabilir, alışveriş yapabilir, sanal bir kafede arkadaşlarınızla zaman geçirebilir, sanal bir ofiste iş arkadaşlarınızla çalışabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Bazı video oyunları ve iş sosyalleşme araçları, ekosistemlerine daha şimdiden bazı meta evren ögelerini dahil etmiştir.
Decentraland ve The Sandbox gibi kripto para projeleri de şu anda işlevsel durumda olan dijital dünyalara sahiptir. Fakat meta evren kavramı oldukça yenidir, bu nedenle de meta evrenin çoğu işlevi henüz geliştirilme aşamasındadır. Facebook (yeni adıyla Meta), Microsoft ve Nvidia gibi şirketler de kendi meta evren versiyonlarını yaratmaya başlamıştır.
Teknoloji şirketleri, sarmalayıcı bir meta evren sanal deneyimi sunmak amacıyla 3D dünyaların geliştirilmesine yönelik son teknolojileri kullanmaktadır. Bu teknolojiler arasında blockchain, artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR), 3D yeniden yapılandırma, yapay zeka (AI) ve nesnelerin interneti (IoT) yer alır.
Giriş
Meta evren fikri, ilk olarak Neal Stephenson tarafından 1992 yılında ortaya atılmıştır. Yazarın bilim kurgu romanı Parazit’te insanların dijital avatar’larıyla keşfedebildiği ve gerçek dünyadan kaçabildiği çevrimiçi bir dünya tasviri yer alır. On yıllar sonra büyük teknoloji şirketleri, fütüristik bir meta evrenin kendi versiyonlarını inşa etmeye başlamıştır. Peki, meta evren tam olarak nedir ve büyük teknoloji şirketleri bu kavrama teknoloji anlamında nasıl yaklaşmaktadır?
Meta evren nedir?
Meta evren, sanal araziler ve objeler içeren çevrimiçi, üç boyutlu dijital bir dünya kavramıdır. Tamamen evinizin konforundayken uzaktan çalışabileceğiniz, en yeni sanat eserlerini görmek için sanal müzeleri ziyaret edebileceğiniz ya da sanal bir konserde diğer rock müzik severlerle buluşabileceğiniz bir dünya hayal edin.
Axie Infinity, The Sandbox ve Decentraland hayatlarımızın birden fazla ögesini çevrimiçi dünyalara taşıyabilmek için meta evrenin bazı özelliklerini şimdiden bünyesine dahil etmiştir. Fakat meta evren halen geliştirilme aşamasındadır. Her şeyi kapsayan büyük tek bir meta evrenin mi yoksa aralarında seyahat edebileceğiniz birden fazla meta evrenin mi olacağı henüz belli değildir.
Fikir gelişmeye devam ettikçe, video oyunlarının ve sosyal medya platformlarının ötesine geçilmesi beklenmektedir. Uzaktan çalışma, merkeziyetsiz yönetişim ve dijital kimlik, meta evrenin destekleyebileceği potansiyel özelliklerden yalnızca birkaçıdır. Bağlanan sanal gerçeklik gözlükleriyle meta evren çok boyutlu hale de gelebilir, böylece kullanıcılar üç boyutlu alanları keşfetmek için etrafta fiziksel olarak yürüyebilir.
Meta evrendeki son gelişme
Facebook’un Ekim 2021’de adını Meta olarak değiştirmesiyle meta evren en sık duyduğumuz kelimelerden biri haline geldi. Sosyal medya devi, yeniden markalandırması dahilinde Reality Labs adındaki yeni bir departmana büyük bir kaynak desteği yaparak 2021 yılında en az 10 milyar dolar harcadı. Bu yatırımın arkasındaki ana fikir ise meta evren içeriğinin ve yazılımının yanı sıra CEO Mark Zuckerberg’in gelecekte akıllı telefonlar kadar yaygın olacağına inandığı AR ve VR gözlükleri de geliştirmekti.
COVID-19 pandemisi de gelişmekte olan meta evrenlere yönelik ilgiyi artırdı. İnsanlar evden çalışmaya başladığı için diğer kişilerle bağlantı kurmanın daha interaktif yollarına yönelik talep arttı. Çalışanların toplantılara katılmasına, bilgi paylaşımında bulunmasına ve birlikte çalışmasına imkan tanıyan sanal üç boyutlu alanlar yükselişe geçti. Kasım 2021’de açıklanan Microsoft Mesh buna bir örnek olarak verilebilir. Mesh, kullanıcıların avatar’larını kullanarak birlikte zaman geçirmelerine ve çalışmalarına imkan tanıyan sarmalayıcı alanlar içermesiyle uzaktan gerçekleştirilen ekip toplantılarını daha eğlenceli ve ilgi çekici hale getiriyor.
Bazı çevrimiçi oyunlar da meta evren ögeleri içeriyor. AR mobil oyunu Pokémon Go, oyuncuların bir akıllı telefon uygulaması kullanarak gerçek dünyada sanal Pokémonlar avlamasına imkan tanıyarak bu kavramdan faydalanan ilk projelerden biri oldu. Bir diğer popüler oyun Fortnite da marka etkinliklerine ve konserlere ev sahipliği yaparak kendi sanal dünyası içinde farklı etkinliklerle ürününün kapsamını genişletti.
Sosyal medya ve oyun platformlarının dışında Nvidia gibi teknoloji şirketleri de sanal dünyalarda yeni olasılıkların yolunu açtı. Nvidia Omniverse; mühendisler, tasarımcılar ve içerik yaratıcılarının sanal bir şekilde iş birliği yapmasını desteklemek için üç boyutlu dünyaları birbirine bağlayarak ortak bir dünya yaratmak üzere tasarlanmış açık bir platform. Şu anda farklı sektörler tarafından kullanılıyor. Örneğin BMW Group, Omniverse’ü akıllı üretimle imalat süresini düşürmek ve ürün kalitesini artırmak için kullanıyor.
Meta evrene güç veren başlıca teknolojiler
Meta evren deneyimini daha sarmalayıcı hale getirmek için şirketler, üç boyutlu dünyaya güç veren blockchain, artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR), 3D yeniden yapılandırma, sanal zeka (AI) ve nesnelerin interneti (IoT) gibi son teknolojileri kullanıyor.
Blockchain ve kripto para
Blockchain teknolojisi mülkiyetin dijital ispatı, dijital toplanabilirlik, değer transferi, yönetişim, erişilebilirlik ve birlikte çalışabilirlik için merkeziyetsiz ve şeffaf çözümler sunar. Kripto paralar, kullanıcıların üç boyutlu dijital dünyalarda çalışırken ve sosyalleşirken değer transfer etmesine imkan tanır.
Örneğin kripto, Decentraland‘de sanal araziler satın almak için kullanılabilir. Kullanıcılar, oyunun kripto parası MANA ile 16×16 metrelik arazi parsellerini benzersiz tokenler (NFT’ler) olarak satın alabilir. Blockchain teknolojisinin desteğiyle bu sanal arazilerin mülkiyeti ispat edilebilir ve güvene alınabilir.
Gelecekte kripto, insanları meta evrende çalışmaya teşvik edebilir. Daha fazla şirketin ofislerini uzaktan çalışma için çevrimiçine taşımasıyla, meta evrene ilişkin işlerin ortaya çıkışına da şahit olabiliriz.
Bu alanların daha detaylı bir incelemesi için Meta Evren Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.
Artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR)
Artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR), sarmalayıcı ve ilgi çekici bir üç boyutlu deneyim sunabilir. Bunlar, sanal dünyaya giriş noktalarımızdır. Peki, AR ve VR arasındaki farklar nedir?
AR, gerçek dünyayı biçimlendirmek için dijital görsel ögeleri ve karakterleri kullanır. VR’dan daha erişilebilirdir ve neredeyse tüm akıllı telefonlarla ya da kamerası olan dijital cihazlarla kullanılabilir. Kullanıcılar AR uygulamaları aracılığıyla, mobil oyun Pokémon GO’dakine benzer şekilde çevrelerini interaktif dijital görseller üzerinden görüntüleyebilir. Oyuncular, telefonlarının kamerasını açtığında Pokémonları gerçek dünyayı baz alan bir çevrede görebilir.
VR ise farklı bir şekilde çalışır. Meta evren kavramına oldukça benzer bir şekilde tamamen bilgisayarlar tarafından oluşturulmuş sanal bir çevre yaratır. Kullanıcılar bu dünyayı sanal gerçeklik gözlükleri, eldivenleri ve sensörleriyle keşfedebilir.
AR ve VR’nin çalışma şekli, meta evrenin ilk modellerinden birini yansıtır. VR, hayali görsel içerikleri bünyesine dahil eden dijital bir dünyayı daha şimdiden yaratmaktadır. Teknolojisi daha da geliştiğinde, sanal gerçeklik ekipmanlarının yardımıyla fiziksel uyarımın da dahil edilmesiyle meta evren deneyimi daha da ileri taşınabilir. Kullanıcılar, dünyanın başka yerlerindeki diğer kişileri hissedebilir, duyabilir ya da onlarla etkileşim kurabilir. Meta evrenin popülerliği dikkate alındığında, daha çok sayıda meta evren şirketinin AR ve VR ekipmanı geliştirmelerine yakın gelecekte daha fazla yatırım yapacağını öngörebiliriz.
Yapay zeka (AI)
Yapay zeka (AI) son yıllarda hayatımızın birçok alanında yer almaktadır: iş stratejisi planlama, karar verme, yüz tanıma, daha hızlı hesaplama ve daha fazlası. Son zamanlarda yapay zeka uzmanları, yapay zekanın kapsayıcı meta evrenler yaratılmasında kullanımına yönelik çalışmaktadır.
AI, çok miktarda veriyi çok hızlı bir şekilde işleme potansiyeline sahiptir. Makina öğrenmesi teknikleriyle birleştirilen AI algoritmaları, geçmiş verileri dikkate alıp önceki bilgilerden öğrenerek benzersiz çıktı ve içgörüler ortaya koyabilir.
Meta evren dahilinde yapay zeka, farklı senaryolardaki oyuncu olmayan karakterlere (NPC’ler) uygulanabilir. NPC’ler neredeyse tüm oyunlarda yer alır ve oyuncunun hareketlerine yanıt ve tepki vermek üzere tasarlanan oyun çevrelerinin bir unsurudur. Yapay zekanın veri işleme becerisi sayesinde kullanıcılarla gerçek hayata benzer diyalogların kurulabilmesi ya da belirli diğer görevlerin yerine getirilebilmesi için NPC’ler üç boyutlu dünyalara yerleştirilebilir. İnsan bir kullanıcının aksine bir AI NPC kendi kendine çalışabilir ve aynı anda milyonlarca oyuncu tarafından kullanılabilir. Ayrıca, bu karakterler birkaç farklı dilde hizmet de verebilir.
Yapay zekanın bir diğer potansiyel uygulama alanı da meta evren avatar’larının yaratılmasıdır. Daha gerçekçi ve doğru gözüken avatar’lar oluşturmak için iki boyutlu görüntüleri ya da üç boyutlu taramaları analiz ederken yapay zeka makinaları kullanılabilir. Süreci daha dinamik hale getirmek için farklı yüz ifadelerini, saç modellerini, kıyafetleri ve yarattığımız dijital insanları geliştirecek diğer özellikleri oluştururken de yapay zeka kullanılabilir.
3D yeniden yapılandırma
Bu yeni bir teknoloji olmasa da 3D yeniden yapılandırma kullanımı, pandemi sırasındaki sokağa çıkma yasakları nedeniyle potansiyel alıcılar mülkleri bizzat ziyaret edemediğinden özellikle de gayrimenkul sektöründe yükselişe geçmiştir. Bu nedenle bazı emlak ofisleri sanal geziler düzenlemek için 3D yeniden yapılandırma teknolojisini kullanmaya başlamıştır. Hayalimizdeki meta evrene benzer şekilde alıcılar istedikleri yerden potansiyel yeni evlerini gezebilir ve mekanın kendisine adımını bile atmadan alım yapabilir.
Meta evrenin karşısındaki zorluklardan biri gerçek dünyaya mümkün olduğunca çok benzeyen dijital bir çevre yaratmaktır. 3D yeniden yapılandırmanın yardımıyla gerçekçi ve doğal gözüken alanlar yaratılabilir. Özel 3D kameralarla binaların, fiziksel konumların ve objelerin gerçekçi 3D modellerini oluşturarak dünyamızı çevrimiçine taşıyabiliriz. Bu 3D uzamsal veri ve 4K HD fotoğraflar daha sonra işlenmek ve kullanıcıların meta evren dahilinde deneyimleyebileceği sanal bir kopya yaratmak üzere bilgisayarlara aktarılır. Fiziksel dünyadaki objelerin bu sanal kopyalarına dijital ikizler adı da verilebilir.
Nesnelerin interneti (IoT)
Nesnelerin interneti (IoT) kavramı ilk olarak 1999 yılında ortaya atılmıştır. Basitçe tanımlamak gerekirse IoT, fiziksel dünyamızdaki her şeyi alan ve bunları sensörler ve aygıtlar aracılığıyla internete bağlayan bir sistemdir. İnternete bağlanan bu aygıtlar kendilerine has bir belirtece ve otomatik olarak veri alma ya da gönderme becerisine sahip olur. Günümüzde ise IoT, termostatları, sesle etkinleşen hoparlörleri, tıbbi cihazları ve çok daha fazlasını farklı birçok veriye bağlamaktadır.
IoT’nin meta evrendeki uygulamalarından biri fiziksel dünyadan veri toplamak ve bu veriyi meta evrene sunmaktır. Bu da dijital temsillerin doğruluğunu artıracaktır. Örneğin, IoT veri girdileri belirli meta evren objelerinin güncel hava durumuna ya da diğer koşullara göre nasıl faaliyet göstereceğini belirleyebilir.
IoT’nin kullanılması, 3D dünyanın gerçek hayattan çok sayıda aygıta sorunsuz bir şekilde bağlanmasını sağlayabilir. Bu da meta evrende gerçek hayat simülasyonlarının yaratılmasına imkan tanır. Meta evren çevresini daha da optimize etmek için IoT topladığı verileri idare ederken yapay zekadan ve makina öğrenmesinden de faydalanabilir.
Meta evrenin karşısındaki zorluklar
Meta evren halen gelişimin erken aşamalarındadır. Karşısındaki bazı zorluklar arasında kimlik doğrulaması ve gizlilik kontrolü yer alır. Gerçek dünyada bir kişinin kim olduğunu belirlemek genellikle zor değildir. Fakat insanlar dijital dünyada avatar’larıyla yer alacağından diğer kişinin kim olduğunu belirlemek ya da ispat etmek zor olacaktır. Örneğin, kötü niyetli kişiler hatta bot’lar başka bir kişinin kimliğine bürünerek meta evrene girebilir. Daha sonra da diğer kullanıcıları dolandırabilir ya da kimliğine büründükleri kişinin itibarına zarar verebilirler.
Bir diğer zorluk da gizliliktir. Meta evren, sarmalayıcı bir deneyim sunmak için AR ve VR cihazlarına ihtiyaç duyar. Kamera kullanabilen ve kendine has kimlik belirleyicilere sahip olan bu teknolojiler en nihayetinde kişisel bilgilerin sızmasına neden olabilir.
Son Söz
Meta evren halen gelişim aşamasında olsa da birçok şirket halihazırda potansiyelleri keşfetmektedir. Kripto dünyasında Decentraland ve The Sandbox kayda değer projelerdir, fakat Microsoft, Nvidia ve Facebook gibi büyük şirketlerden de katılım gelmektedir. AR, VR ve AI teknolojileri geliştikçe bu sanal, sınır tanımayan dünyalarda heyecan verici yeni özellikler görmemiz çok olasıdır.