Hindistan’da Masalsı Bir Yolculuk

Tren yolculuklarının romantizmi bir başka oluyor. Hele bir de bu yolculuk Hindistan gibi masalsı bir ülkede yapılıyorsa…

Bir coğrafyayı keşfetmenin en romantik şekillerinden biri tren yolculukları. Camdan akıp giden manzaraları seyre dalmak her neredeyseniz oranın tüm havasını solumanızı sağlıyor. Hele ki bu yolculuğu konforlu ve

lüks vagonlarda, tüm hizmetlerin tadını çıkararak yapıyorsanız hiç bitmesin isteyebiliyorsunuz.

Trans-Sibirya ekspresi dahil, dünyanın birçok farklı bölgesinde lüks ve ayrıcalıklı tren seyahatleri organize eden Golden Eagle Luxury Trains firması da bu işi en iyi yapan isimlerden biri. Kataloglarına yeni ekledikleri iki Hindistan rotası ise bu kocaman ve rengarenk, ama aynı zamanda keşfedilmesi zor ülkeyi en lüks biçimde gezebilmenizi sağlayacak.

Wes Anderson’ın meşhur filmi Darjeeling Limited’ı izlediyseniz Hindistan ve tren yolculuğu konsepti hakkında iyisiyle kötüysüyle bir fikriniz olmuş olmalı. Ancak her iki rotada da kullanılacak Deccan Odyssey adlı trende tüm bu bildiklerinizi untabilirsiniz. Özel trenin vagonlarında ekstra geniş, ve banyolu süitlerde ağırlanıyorsunuz. İşin içine biraz daha fazla lüks katmak

istiyorsanız, ayrı bir oturma odasına ve iki adet banyoya sahip Presidential Suite’leri de tercih edebilirsiniz. Taj Hotel zincirinin deneyimli ekibinin servis yaptığı iki ayrı yemek vagonunda ise dünya ve Hint mutfağından yüksek kaliteli lezzetleri tadacaksınız.

Önümüzdeki yıl başlayacak bu rüya gibi yolculukların her ikisinin de ilk durağı Bombay. İki hafta sürecek seyahatin ilk iki günü burada Taj Mahal Palace Hotel’de konaklayıp şehri keşfetmekle geçiyor ve ardından seyahatin asıl keyifli kısmı başlıyor.

Darjeeling Mail rotası, Bombay’dan sonra kuzeydoğuya doğru yol alıyor ve Hindistan dendiğinde ilk akla gelen tüm önemli turistik yerlere bir bir uğruyor. Delhi’nin capcanlı pazarları, Varanasi’nin mistik gün doğumları ve elbette dünyanın en önemli mimari yapılarından Tac Mahal gibi… Ardından tren, sepya tonlarını terk edip yemyeşil ormanların içinden Himalayalar’a doğru devam ediyor. Dağlarda üç gece konaklayıp Budist manastırları keşfettikten sonra ülkenin eski başkenti Kalküta’ya giderek tüm ülkeyi boydan boya geçen yolculuğun sonuna geliyorsunuz.

Madras Mail isimli ikinci rota ise, ilkinin aksine, Hindistan’ın daha az bilinen güzelliklerini keşfetmenizi sağlıyor. Bombay’dan sonra
bu kez Güney’e yönelen Deccan Odyssey, Goa‘nın ve ülkenin en güney ucu olan Kanyakumari’nin kıyılarına uğuyor, İngilizler’in
20. yüzyılın başında inşa ettiği Nilgiri Dağı Trenyolu, ülkenin en eski şehirlerinden biri olan Madurai, Bengal Körfezi kıyısındaki Madras ve son olarak İslami mimari örneklerini görebileceğiniz Hyderabad rotanın diğer durakları arasında. İlkine göre daha yavaş, daha otantik ve daha egzotik bir rota olan Madras Mail’in bir özelliği de yolculuğunuzda Golden Eagle’ın kurucusu ve yöneticisi Tim Littler’ın bar vagonunda sizleri bir akşam üstü içkisi için ağırlaması.

Masal gibi bir Hindistan seyahati için hiçbir detayın eksik olmadığı bu tren yolculukları her gezginin hayalini süsleyecek türden!

Kaynak: Boss Life Dergi