GELİŞEN DÜNYA’DA TURİZM SEKTÖRÜNÜN YERİ

Yazar: Aybüke Yetim [email protected]

İşletmeler ve ülkeler açısından, bilgi ve teknolojinin önemi Sanayi Devrimi ile birlikte ortaya çıkmıştır. Küresel dünya olarak çok hızlı bir değişim süreci içerisindeyiz. Hızla gelişip ilerleyen teknoloji, artan gelirler ile farklılaşan ihtiyaçlar

yaşam standartlarını gün geçtikçe yükseltmektedir. Eskiden basit yöntemler ile yapılagelen işler artık daha karmaşık ancak daha rahat ve alternatifi fazla metotlar ile gerçekleştirilebilmektedir. Kısa bir süre öncesine kadar bilgi teknolojilerinden haberdar olmayan toplumlar ve bireyler bugün sınırsız bilgi kullanıcıları olmuştur.

Bu değişim süreci yeni ekonomi olarak ifade edile gelmektedir. Böylelikle sürekli yenilenen bilgiler, AR-GE ve yeni teknolojiler ülkelere zaman ve maliyet tasarrufu sağlamakta ve değişim sürecini rasyonel değerlendiren toplumların yaşam standartları da giderek yükselmektedir. İşletmeler; öğrenme ve bilgi üretimine yönelik yatırımlar yapmaktadır. Günümüzde eskiyi çağrıştıran sektörler önemini, karlılığını, istihdam hacmini, üretim kapasitesini zaman içinde kaybederken, enformasyon ve iletişim teknolojilerini

içeren sektörler ekonomik büyümenin itici gücü konumuna gelmektedirler. Teknolojiye ve bilgiye yatırım yapan işletmeler rekabet avantajı kazanırken, bu sürece uyum sağlayamayan işletmeler piyasa ekonomisinde varlıklarını kaybetmektedirler. Bu anlamda diğeri gibi turizm sektörü de teknoloji ve yenilik tabanlı devrime bağlı olan değişimlerden etkilenmesi kaçınılmaz olmuştur. Bilgi tabanlı küresel çaplı yeni ekonomide turizm işletmeleri için de bilgi çok önemlidir ve bilgi teknolojilerinin sektörde kullanılması büyük faydalar sağlamaktadır. Bilgi teknolojileri; hem turizm sektörünün gereksinim duyduğu bilgi altyapısını tedarik etmekte hem de turizm destinasyonlarının potansiyelinin kullanımını

kolaylaştırmaktadır. Turizm sektöründe teknoloji ve yenilik; turistik ürünlerin tanıtılması, dağıtımı, düzenlenmesi ve tüketiciye sunulmasının yanında işletmeler için kaynakların rasyonel kullanımını sağlayarak rekabet avantajı sunmaktadır.

Gelişim ve Değişim Yönüyle Dünyada ve Türkiye’de Turizm Sektörü

Günümüz anlamında turizm sektörü 1950’ler sonrasında ekonomik ve sosyo-kültürel önemi giderek artan ve gelişen bir sektör olmasına karşın seyahatler; insanlığın ilkçağlarından itibaren gezip-görmek, şifa bulmak, dini ve toplumsal etkinliklere katılmak için devamlı olagelmiştir. Turizm; bireylerin politik ve ticari amaç gözetmeksizin dinlenme, eğlence, öğrenim, sağlık, zevk, merak, spor, din, kültürel vb. sebeplerle bireysel veya toplu olarak belli bir süre içerisinde turizm sektörü unsurlarından yararlanarak yapmış oldukları faaliyetleri kapsamaktadır. Tarihi süreçte seyahat etme eyleminin insanlığın tarihiyle ortaya çıktığı bilinmektedir. Zaman içerisinde medeniyetlerin gelişmesi, toplumların zenginleşmesi, yoğun iş temposunun neden olduğu insanların tatil yapma gereksinimi, ulaşım araçlarının çeşitlenmesi, çoğalması ve sistemlerinin gelişmesi, insanların boş zamanlarının gün geçtikçe artış göstermesi, teknolojik gelişme ile dünyanın çeşitli coğrafyalardaki doğal ve tarihi değerlerin, güzelliklerin tanıtılması sonucu turizm sektörü hızla gelişme göstermiştir. 20.yüzyıla gelindiğinde iktisadi ve sosyokültürel yönden ülkelerin gelişmesine en büyük katkıyı turizm sektörü sağlayabilmiştir.

Yıllar itibariyle seyahat eden insan sayısında ve turizm gelirlerinde artış olduğu görülmektedir. Öte yandan Türkiye’de 1980’li yıllardan itibaren hızla gelişmeye başlayan turizm sektörü; ülkenin sahip olduğu doğal, tarihi ve coğrafi değerlerin de katkısıyla özellikle son yıllardaki büyük hacimli yatırımlar sayesinde hem ekonomiye hem de istihdama en önemli katkı veren sektörlerin başında gelmektedir. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2011 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı otuz milyonu açmış olup Türkiye ekonomisine yirmi

üç milyar dolar düzeyinde katkı sağlamıştır. Türkiye’ye gelen turist sayısını 2011 yılında WTO 30 milyon olarak göstermektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre ise 31,5 milyon kişi. Aradaki farkın günübirlikçi olarak ifade edilen turistlerden kaynaklandığı ifade edilmektedir. Bunlar uluslararası kabullerde turist statüsünde kabul edilmemektedir. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre; 2011 yılında dünya turizm gelirleri sıralamasında eski yıllarda olduğu gibi yine ABD en yüksek paya sahiptir. Türkiye’nin payı ise 23 milyar dolar düzeyindedir. Dikkati çeken nokta; Türkiye’nin istikrarlı iktisadi gelişimini sürdürmesi ve olumsuz dış faktörlerin olmaması koşuluyla her geçen yıl turizm gelirlerini arttırarak istihdama ve ekonomiye önemli katkı sağlıyor olmasıdır. Günümüzde turizm sektörünün önemini

artıran temel unsurların başında; istihdamı arttırıcı etkisi, ülkeye gelir sağlayıcı etkisi, “açık hava fabrikası”, “çevre dostu sanayi” ve “bacasız fabrika” isimlendirmeleriyle sürdürülebilir iktisadi gelişmeye katkı sağlayıcı etkisi, dünya barışına katkı sağlayıcı etkisi ile değişen dünyanın lokomotifi olma etkisi gelmektedir.

Ünlü uluslararası iktisatçı Dominick Salvatore’ye göre
yeni ekonomi; bilgi ve iletişim teknolojilerinin (ICT) kullanımının hızla gelişerek yaygınlaşması anlamına gelmektedir. Yeni ekonomiyi farklı kılan en önemli hususların başında; teknoloji ve yenilik ile ilgili girişimlerde kaynak tedarikine imkân sağlaması gelmektedir. Küresel ekonomi geliştikçe yeni ekonomi ile ilgili birçok tanım ortaya çıkmaktadır. İsim konusunda literatüre bakıldığı zaman hala tam bir fikir birliğinin oluşmadığı görülmekle birlikte yeni ekonomi kavramının daha fazla tercih edildiği dikkati çekmektedir.

1990’lı yılların ortalarından itibaren bilgi teknolojilerinin sunduğu imkânlardan; internetin yaygınlaşmasıyla
her sektörden firmalarca yoğun şekilde yararlanmaya başlanmıştır. Bu durum hem işletmeler arasındaki ilişkilerde hem de işletme içindeki ilişki ve süreçlerde büyük değişimlere neden olmuştur. Teknolojideki gelişmeler ve yenilikler sebebiyle sanayi eksenli iktisadi yapı bilgi tabanlı ekonomiye dönüşmüştür. Bilgi ekonomisini diğer ekonomilerden ve sanayi toplumundan ayıran temel farklılık, bilginin üretim faktörleri içinde ilk sırada olması ve bilişim sistemleri yardımıyla bilginin üretiminde ve kullanımındaki artıştır.

Gelişen Dünyada Yeni Ekonominin Ortaya Çıkması

Yeni ekonominin gelişimine neden olan faktörler şunlardır: -Toplumsal değişimler

-Küreselleşme
-Bilgi ve iletişim teknolojileri

Toplumsal Değişimler

Toplumsal değişmeler insanlığın başladığı günden beri devamlı olagelmektedir. İnsanlığı ilgilendiren bu değişimler bilim dünyasınca ilkel, tarım, sanayi ve bilgi toplumları olarak dört grupta toplanmaktadır. İlkel toplum yaşamında iktisadi faaliyeti toplayıcılık ve avcılık meydana getirmesine karşın daha sonraki zamanlarda toprağı işlemeyi öğrenen insanın yerleşik hayata geçmesiyle “tarım toplumu” oluşmuştur. Tarım toplumunda iki önemli üretim faktörü; toprak ve emek ön plana çıkmıştır. Sahip olduğu teknik tarım bilgisiyle insan; topraktan ürün elde etmeye ve yaşamını bu yolla sürdürmeye başlamıştır. Tarımsal yapıda zaman içerisinde elde edilen
ve kullanılmaya başlayan yeni yöntemlerle insan; daha az emek harcayarak daha fazla ürün elde etmeye başlamıştır. Böylelikle hem toplumsal hem de iktisadi yaşamda önemli düzeyde değişiklikler yaşanmıştır. Toplumsal gelişmenin üçüncü safhasını sanayi toplumu oluşturmaktadır. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişte iki önemli faktör etkili olmuştur. Birincisi, tarımda artan verimlilik ve daha az insanın bu alanda istihdam edilmesi iken ikincisi, sanayi devrimidir. Sanayi toplumunda teknoloji temelli üretim ön plana çıkarken bilgi toplumunda bilişim teknolojileri ve bilgisayarlara dayalı üretim yapılmaktadır. Bilginin üretimle bütünleşmesi ile insan gücünün yerini çok yönlü robotlar almıştır. Bu sayede daha üretken, daha kaliteli ve sürekli yeniliklere imkân veren daha esnek bir üretim sistemi doğmuştur. Esnek üretim sayesinde firmalar piyasa koşullarına ve taleplerine çok daha kısa
sürede uyum sağlarken rekabet ortamında rakip işletmeler de piyasadaki tıkanıklıkları aşabilme imkânı bulmaktadır.

Küreselleşme

Küreselleşme, çağımızın apaçık bir gerçeği olarak önümüzde durmaktadır. Bu konuda sosyal bilimler alanında her
çeşit yaklaşıma ait düşünce söylenmiş olup hala da yeni beyanlar devam etmektedir. Küresel ekonomide hem firmalar arasında rekabet yoğunlaşmakta hem de teknolojik yenilikler devam etmektedir. Toplumsal yaşamı kapsayan küresel ölçekli faaliyetler ekonomik, siyasi ve kültürel yönleriyle yaygınlaşmaktadır. Günümüzde işletmeler iletişim teknolojilerinde ve bilgi işlemde yaşanan hızlı ilerleme ile birbirlerinden çok kısa sürede haberdar olabilmektedirler. 21. Yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış küreselleşme kavramının ve onun neden olduğu değişim günümüzde tümüyle kabul görmüş bir olguya dönüşmüştür.

Bilgi ve İletişim Teknolojileri

21. yüzyılın son çeyreğinden itibaren bilgi ve iletişim teknolojilerinin hem iş hem de toplumsal yaşamda kullanılmasında çok büyük ilerleme gözlenmiştir. Bu ilerleme, iletişim ve bilgisayar maliyetlerindeki azalma ile tüketicilerin beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verebilmesinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bilgi teknolojilerinde yaşanan büyük gelişim ile birlikte yönetim, çalışma, meslek ve tüketim faaliyetleri için gerekli olan bilgiler de artmıştır. Ayrıca gelişen iletişim teknolojileri sayesinde mevcut olan bilgiler tüketiciler, üreticiler ve kamu kurumları arasında elektronik ortamda paylaşılabilmektedir. Uluslararası platformda rekabet avantajı sağlayan işletmeler iletişim ve bilgi teknolojilerini yoğun şekilde kullanmaya başlamışlardır. Bu sayede teknoloji,

uzak mesafe ve uluslararası engelleri sorun olmaktan çıkarabilmektedir.
İletişim teknolojisi ile bilgi arasındaki ilişki ve diğer teknolojiler ile bilgi arasındaki ilişki mukayese edildiğinde iki fark ortaya çıkmaktadır.

Bunlar: -İletişim teknolojisi ve bilgi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bilimsel araştırma sürecinin bütün aşamalarında bilgi teknolojileri doğrudan kullanılmaktadır; -Bilim dallarının hepsinde bilgi teknolojilerinden yararlanılmakta ve gündelik hayatın her aşamasına da nüfuz etmektedir.

Eski ve Yeni Ekonomi Ayrımı

Yeni ekonomide fiziki mallardan daha çok bilgi temelli ve daha çok hizmeti çağrıştıran malların varlığı söz konusudur. Bu nedenle de bilginin uygulanabilme alanı devamlı surette yaygınlaşmaktadır. Bu dönemin en belirgin özelliklerinin başında bilginin üretim süreçlerindeki öneminin artmasıyla sanayi mallarının göreceli olarak değer kaybına uğramaya başlamasıdır.

Yeni ekonomide üretim miktarının artmasıyla ortalama maliyetler de azalmaktadır. Bu düşüş geleneksel ekonomilerde belli bir düzeye kadar devam eder ve belirli bir üretim miktarından itibaren tekrar maliyetler artmaya başlar. Fakat yeni ekonomide bu şekilde bir durum oluşmamaktadır. Üretim arttıkça marjinal maliyet asimptotik şekilde sıfıra yaklaşır. Bilgi yoğun ürünlerde sabit maliyetlerinin yüksek olmasının temel nedeni yoğun Ar-Ge faaliyetlerinin bulunmasıdır. Ürünün ilk defa üretiminin akabinde seri olarak üretimine başlanmasıyla maliyetlerde düşmektedir.

Yeni ekonominin diğer özelliği de “Ağ Ekonomisi” (Network Economy) özelliği taşıyor olmasıdır.
Yeni ekonominin sürükleyici faktörleri internetin gelişmesi ve elektronik ticaretin her geçen gün yaygınlaşarak yoğunlaşmasıdır. Yeni ekonomide zaman ve mekân farlılıkları kalkarken etkinlik ve verimlilik de artmaktadır.

Kaynak: Boss Life Dergi