Bitcoin’in Fiyat Geçmişinin Bir Özeti

Bitcoin'in Fiyat Geçmişinin Bir Özeti
Bitcoin'in Fiyat Geçmişinin Bir Özeti

Kısa Özet

Bitcoin, 2009’da yaratıldığından bu yana beş önemli fiyat zirvesi yaşadı. Bu kripto para, şu ana dek yaklaşık 64.000 USD’lik tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı ve genel benimsenmesini artırmaya devam etti. Bu yolculuk, kripto paranın çoğu zaman politik, ekonomik ve düzenlemeye yönelik olaylara tepki verdiği oynaklıklarla dolu bir süreçti.

Bitcoin, her yıl için ortalama %200’lük bir büyüme sergiledi. Ağustos 2021 itibarıyla Bitcoin’in piyasa değeri yaklaşık 710.000.000.000 USD ve kripto piyasası hakimiyeti de %50’nin biraz altında.

Mt. Gox borsasının 2014 yılında hacklenmesi ve 2020’de menkul kıymetler borsasının çökmesi gibi olaylar bazı kısa ve orta vadeli fiyat hareketlerini açıklayabilir. Uzun vadede ise teknik, temel ve duyarlılık analizlerini kullanan modellere bakarak makro bir bakış açısı edinebilirsiniz.

Teknik analiz için Bitcoin’in Logaritmik Büyüme Eğrisi ve Hiperdalga Teorisi, ilginç iki modeldir. Hiperdalga Teorisi, fiyatı döngüsel aşamalarla yatırımcı duyarlılığına da bağlar. Temel analiz konusunda Stok-Akış ve Metcalfe modelleri Bitcoin’in fiyatını oldukça başarılı bir şekilde takip eder. En nihayetinde, dengeli bir bakış açısı edinmek için bu yöntemlerin tümünün bir bileşimini kullanabilirsiniz.

Giriş

Bitcoin (BTC), 2009’dan bu yana değerinin çok büyük oranda yükselmesiyle tüm dünyanın ilgisini çekmiştir. Fakat bu dönem yalnızca boğa dönemleri ve kazançlardan ibaret değildir. Bitcoin, düşüşler ve ayı piyasaları da yaşamıştır. Tüm oynaklığına rağmen bu kripto para bugüne kadar tüm geleneksel varlıklardan daha iyi bir performans sergilemiştir. Bitcoin’in fiyat geçmişi farklı etmenlerin bir araya gelmesiyle oluşur ve bu etmenleri farklı tekniklerle ve bakış açılarıyla inceleyebilirsiniz.

Bitcoin’in fiyat geçmişi nasıl analiz edilebilir?

Verilere geçmeden önce Bitcoin’in fiyat geçmişini nasıl analiz edebileceğinizden bahsedelim. Bunun için üç farklı yöntem vardır: teknik, temel ve duyarlılık analizleri. Her yöntem kendine has güçlü ve zayıf yönlere sahiptir, fakat daha net bir resim ortaya koymak için bu yöntemler bir araya getirilebilir.

1. Teknik analiz (TA): Geçmiş fiyat ve hacim verilerini kullanarak gelecekteki piyasa davranışlarını tahmin etmeye çalışılır. Örneğin, son 50 günün fiyatlarının ortalamasını alarak 50 günlük bir Basit Hareketli Ortalama (SMA) oluşturabilirsiniz. SMA’yı varlığınızın fiyat grafiğinin üzerine yerleştirerek çıkarımlar yapabilirsiniz. Bitcoin’in son birkaç haftadır 50 günlük SMA’nın altında işlem gördüğünü, fakat daha sonra bunu kırdığını varsayalım. Bu hareket, olası bir tekrar yükselişin işareti olarak görülebilir.

2. Temel analiz (FA): Bir proje ya da kripto paranın temel, içsel değerini temsil eden veriler kullanılır. Bu tür bir araştırma, varlığın gerçek değerini belirlemek için dahili ve harici etmenlere odaklanır. Örneğin, ağın popülerliğini ölçmek için Bitcoin’in günlük işlemlerine bakabilirsiniz. Bu rakamın zamanla yükselmesi, projenin değere sahip olduğu ve fiyatının artabileceği anlamına gelebilir.

3. Duyarlılık analizi (SA): Fiyat hareketlerini tahmin etmek için piyasa duyarlılığı kullanılır. Piyasa duyarlılığı, yatırımcıların bir finansal varlığa yönelik ortak duygu ve tutumlarını içerir. Bunlar genellikle ayı ve boğa duyarlılığı olarak sınıflandırılabilir. Örneğin, popüler Google aramalarında Bitcoin satın almaya yönelik olanların önemli ölçüde artması, olumlu bir piyasa duyarlılığını gösterebilir.

Erken dönem Bitcoin alım satımını hangi etmenler etkilemiştir?

Bir sonraki adım alım satımı ve fiyatları etkileyen etmenleri incelemektir. Bunlar, Bitcoin’in ilk günlerinden bu yana zaman içerisinde değişmiştir. 2009 yılında Bitcoin, düşük likiditeye sahip son derece niş bir varlıktı. Alım satımlar, BitcoinTalk ve diğer forumlarda merkeziyetsiz bir para birimi olarak Bitcoin’in değerini fark etmiş olan kullanıcılar arasında Borsa Dışı (OTC) bir şekilde yapılıyordu. Bugün gördüğümüz spekülasyon, çok daha küçük bir rol oynuyordu.

Satoshi Nakamoto, ilk bloku 3 Ocak 2009’da 50 bitcoinlik bir ödülle kazdı. Dokuz gün sonra ise tarihin ilk Bitcoin işlemiyle Hal Finney’ye 10 BTC gönderdi. 22 Mayıs 2010’da Bitcoin’in fiyatı halen 0,01 USD’nin altındaydı. Aynı tarihte, Laszlo Hanyecz’in 10.000 BTC’ye iki pizza  almasıyla ilk ticari Bitcoin işlemi de gerçekleştirildi. O zamanlar, Bitcointalk forumlarındaki kullanıcılar bu satın alma işlemini bir yenilik olarak görüyordu. Oysa artık günümüzde, günlük ihtiyaçları Binance Visa Kart ile kolayca satın almak mümkündür.

Bitcoin’in fiyatı ve popülerliği arttıkça, bu küçük ve düzenlemeye tabi olmayan sektörde giderek daha fazla işlem ve alım satım gerçekleştirilmeye başladı. Bunların arasında kripto para borsaları ve derin web piyasaları da yer alıyordu. Bitcoin’in fiyatı, bu piyasa ve borsaların hacklenmesi, kapanması ve düzenlemeye tabi tutulmasıyla sık sık ciddi bir şekilde etkileniyordu. Hacklenen bazı borsaların önemli miktarda Bitcoin’e sahip olması ciddi fiyat şoklarına ve piyasaya güvende düşüşe neden oldu. Bu konudan ileride daha ayrıntılı bahsedeceğiz.

Şu anda Bitcoin alım satımını hangi etmenler etkilemektedir?

Bitcoin, ilk günlerine kıyasla günümüzde geleneksel varlıklarla daha fazla ortak özelliğe sahiptir. Perakende, finans ve politika alanlarında benimsenmesinin artması, Bitcoin’in fiyatının ve alım satımının daha da fazla etmenden etkilendiği anlamına gelir. Sanal para birimlerine yönelik kurumsal yatırımlar da artmakta ve spekülasyona daha fazla olanak vermektedir. Bu noktalar, günümüzde Bitcoin işlemlerini etkileyen etmenlerin eski zamanlara kıyasla oldukça farklı olduğu anlamına gelir. Şimdi, en önemli farklardan bazılarına değineceğiz.

1. Bitcoin’in eski günlerine kıyasla daha fazla yasal düzenleme söz konusudur. Hükümetlerin kripto paraları ve blockchain teknolojisini anlamaya başlamasıyla kontrolleri ve düzenlemeye yönelik girişimleri de artma eğilimi göstermiştir. Düzenlemelerin sıkılaşması da gevşemesi de çeşitli etkiler yaratmaktadır. Bitcoin’in fiyatındaki bazı değişimler, BTC’nin bir ülkede yasaklaması ya da başka bir ülkede popüler hale gelmesiyle ilişkilidir.

2. Küresel ekonominin durumu artık Bitcoin fiyat ve işlemlerini doğrudan etkilemektedir. Örneğin, hiper enflasyonun olduğu ülkelerde yaşayan kişiler enflasyon karşısında riskten korunmak için kripto paralara yönelmiştir. Venezuela’da 2016 yılında başlayan ekonomik krizden dolayı, LocalBitcoins’te Venezuela Bolivarı rekor derecede yüksek işlem hacmine ulaşmıştır. 2020’de menkul kıymetler borsasının çöküşüyle bir yıldan uzun bir süre devam eden Bitcoin boğa dönemi başlamıştır. Bitcoin artık altına benzer şekilde bir değer saklama aracı olarak görülmektedir. Ekonominin diğer kısımlarına yönelik güven düşük olduğunda insanlar bu varlıkları satın almaktadır.

3. Büyük şirketler tarafından benimsenmelerin artması Bitcoin’in fiyatında yükselişleri tetikleyebilir. Paypal, Square, Visa ve Mastercard kripto paralara bir şekilde destek göstermiş, bu da yatırımcılara güven vermiştir. Hatta perakende satış yapanlar da Bitcoin ödemelerini kabul etmeye başlamıştır. Tesla’nın Bitcoin ödemelerini durduracağına yönelik Elon Musk’ın 17 Mayıs 2021 tarihli açıklaması gibi desteğin geri çekildiği durumlar ise elden çıkarmaları tetikleyebilmektedir. Bu açıklamanın ardından, BTC’nin fiyatı 55.000 USD’nin biraz altındayken aynı gün içinde yaklaşık 48.500 USD’ye gerilemiştir.

4. Spekülasyonun ve Bitcoin vadeli işlemler gibi türevlerin artması piyasada ekstra talebe yol açmıştır. Vadeli işlemler piyasasındaki yatırımcı ve spekülatörler, temel değerinden ötürü BTC yatırımı yapmak ve tutmak yerine kar elde etmek amacıyla BTC açığa satışı yaparak  fiyat üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturmaktadır. Bu da Bitcoin’in fiyatının artık yalnızca kullanımına dayanmadığı anlamına gelir.

Bitcoin’in fiyat geçmişi

Bitcoin’in fiyatı, 2009 yılından bu yana büyük bir oynaklık sergilemiştir. Yukarıda bahsedilen etmenlerin hepsi bugüne kadar Bitcoin’in yolculuğuna katkıda bulunmuştur. Fiyat yükseliş ve düşüşler sergilemiş olsa da ilk günlere kıyasla büyük ölçüde daha yüksektir. 

NASDAQ 100 ve altınla kıyaslandığında, Bitcoin’in geleneksel anlamda güçlü performans gösteren bu iki varlıktan çok ileride olduğunu görmek mümkündür. Bitcoin’in yıllık kayıplarının da altın ya da NASDAQ 100’de görülen herhangi bir kayıptan daha yüksek bir yüzdede olması, bu kripto paranın ne kadar oynak olduğunu ortaya koymaktadır. (@CharlieBilello verilerine göre).

CaseBitcoin’e göre BTC, %196,7’lik bir CAGR (bileşik yıllık büyüme oranı) göstermiştir. CAGR, bir varlığın yıllık büyüme oranını bileşik olarak ölçer. Bitcoin’in fiyatında beş önemli zirve noktası görülmüş, 2011’deki 1 USD olan fiyatı Mayıs 2021’de 65.000 USD’lik tüm zamanların en yüksek değerine ulaşmıştır. Bugüne kadarki fiyat geçmişini beş farklı zirve noktasına bölelim.

1. Haziran 2011: Bitcoin’in fiyatı bir yıl önce sentlerle ölçülürken çok büyük bir yükselişle 32 USD’ye ulaştı. Bitcoin, ilk boğa trendinin ardından orta şiddette bir çöküş yaşayarak 2,10 USD’ye geriledi.

2. Nisan 2013: Bitcoin, yıla yaklaşık 13 USD ile başlamasının ardından yılın ilk boğa dönemini deneyimleyerek 10 Nisan 2013’te 260 USD’ye yükseldi. Sonraki iki günde fiyat tekrar 45 USD’ye geriledi.

3. Aralık 2013: Yılın sonunda Bitcoin’in fiyatı, Ekim ve Aralık ayları arasında neredeyse 10 katlık bir yükseliş sergiledi. Bitcoin, 1.160 USD’lik zirve değerine ulaşmadan önce Ekim ayının başında 125 USD’den işlem görüyordu. 18 Aralık’ta fiyat bir kez daha 380 USD’ye düştü.

4. Aralık 2017: Bitcoin, Ocak 2017’ye yaklaşık 1.000 USD ile başlamasının ardından büyük bir yükseliş göstererek 17 Aralık 2017’de neredeyse 20.000 USD’ye ulaştı. Bu boğa dönemi, Bitcoin’in ana akımdaki konumunu sağlamlaştırarak kurumsal yatırımcıların ve hükumetlerin dikkatini çekti.

5. Nisan 2021: Menkul kıymet ve kripto borsalarında Mart 2020’de yaşanan çöküş istikrarlı bir artışa neden olarak fiyatın 13 Nisan 2021’de 63.000 USD’ye ulaşmasını sağladı. Korona virüs pandemisinden kaynaklanan ekonomik istikrarsızlıkla birlikte bazı kişiler Bitcoin’i bir değer saklama aracı olarak görmeye başladı. BTC ve kripto piyasası Mayıs 2021’de ciddi bir satış dalgası yaşadıktan sonra fiyatlar durgunlaştı.

Kısa vadeli fiyat olayları

İleride kullanacağımız temel ve teknik analiz modelleri, gördüğümüz fiyat davranışlarını her zaman açıklayamayabilir. Politik ve ekonomik olaylar da dahil olmak üzere dış etmenler, ayrı ayrı analiz edebilecek büyük bir rol oynar. İncelenmesi gereken ilginç bir örnek, Bitcoin’in ilk günlerinde yaşanan ünlü bir hacklenme olayıdır.

Mt. Gox borsasının hacklenmesi

Mt. Gox Bitcoin borsasının hacklenmesi 2014 yılında yaşanan ve Bitcoin’in fiyatında geçici bir düşüşe neden olan önemli bir olaydır. O tarihte Tokyo merkezli kripto borsası piyasanın en büyüğüydü ve Bitcoin’in toplam arzının yaklaşık %70’inin işlem hacmine sahipti. Mt. Gox 2010’da kurulmasından itibaren sayısız kez hacklenmiş, fakat hayatta kalmayı başarmıştır.

Fakat 2014 yılında gerçekleştirilen saldırıyla yaklaşık 850.000 BTC çalınarak borsanın dijital varlıklarının büyük bir kısmı ele geçirilmiştir. Mt. Gox çekim işlemlerini 14 Şubat 2014’te askıya alarak Bitcoin’in fiyatının haftanın büyük bir bölümünde işlem gördüğü 850 USD’den yaklaşık %20 düşerek 680 USD’ye gerilemesine neden olmuştur.

En nihayetinde saldırganlar 450.000.000 USD değerinde kullanıcı fonunu almış ve Mt. Gox iflas etmiştir. Bazı eski kullanıcılar, web sitesinin kodlarında bazı sorunlar olduğunu ve bunların zamanında düzeltilmediğini iddia etmiştir. Hacklenmenin arkasındaki nedenler halen tam olarak bilinmemektedir. Borsanın CEO’su Mark Karpelès’e yönelik devam etmekte olan birçok dava ve kanuni işlem vardır.

Bitcoin’in uzun vadeli fiyat geçmişini nasıl açıklayabiliriz?

Küçük, daha az önemli olaylar uzun vadede fiyat üzerinde küçük bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, Bitcoin’in genel anlamda olumlu gidişatını açıklamak için başka açılardan bakmak ilginç olabilir. Seçeneklerden biri, daha önce bahsettiğimiz teknikleri kullanan analitik modelleri incelemektir.

Temel analiz: Stok Akış modeli

Stok Akış modeli, Bitcoin’in sınırlı arzını olası bir fiyat göstergesi olarak kullanır. Bitcoin özünde altın ya da elmasa bir derece benzerlik gösterir. Zaman içinde bu iki malın fiyatı nadir olmaları nedeniyle yükselmiştir. Bu etmen, yatırımcıların bu emtiayı değer saklama aracı olarak kullanmasına yol açar.

Dolaşımdaki toplam arzı (stok) alır ve yılda üretilen toplam miktara (akış) bölerseniz, bu oranı Bitcoin’in zaman içindeki fiyatını modellemek için kullanabilirsiniz. Madencilerin üreteceği yeni bitcoinlerin miktarını tam olarak ve bu bitcoinleri ne zaman alacaklarını yaklaşık olarak biliyoruz. Kısacası madencilik getirileri azalmakta ve bu da stok-akış oranında bir artışa neden olmaktadır.

Stok-Akış, Bitcoin’in fiyat geçmişini modellemede bugüne kadar gösterdiği isabet sayesinde popülerlik kazanmıştır. Aşağıda 365 günlük bir SMA ve Bitcoin’in geçmiş fiyat verilerine ek olarak geleceğe yönelik ortaya koyduğu tahmini görebilirsiniz.

Fakat bu modelin bazı dezavantajları da vardır. Zaman içinde Bitcoin’in akışı sıfıra ulaştığında, sıfıra bölme işlemi yapamayacağınızdan model de sonunda işlevsiz hale gelecektir. Bu hesaplama, sonsuza giden gerçek dışı fiyat tahminleri ortaya koyar. Stok-Akış’ın avantaj ve dezavantajları hakkında daha fazla bilgiye Bitcoin ve Stok Akış Modeli makalemizden ulaşabilirsiniz.

Temel analiz: Metcalfe Yasası

Metcalfe yasası, Bitcoin ağına da uygulayabileceğiniz genel bir hesaplama prensibidir. Bir ağın değerinin, ağa bağlanmış kullanıcıların sayısının karesiyle orantılı olduğunu belirtir. Bu tam olarak ne anlama gelir? Anlaşılması kolay bir örnek telefon ağıdır. Ne kadar çok insanın telefonu olursa ağın değeri de üstel olarak artar. 

Aktif Bitcoin cüzdan adreslerini ve blockchain hakkındaki diğer herkese açık bilgileri kullanarak Bitcoin’in Metcalfe değerini hesaplayabilirsiniz. Metcalfe değerini fiyat karşısında grafiklendirirseniz, ikisinin oldukça uyumlu olduğunu görebilirsiniz. Timothy Peterson‘ın aşağıdaki grafikte yaptığı gibi trendden faydalanarak gelecekteki olası fiyatları da tahmin edebilirsiniz.

Ağ Değeri-Metcalfe oranı (NVM), Metcalfe yasası için başka bir kullanım alanı daha sunar. Bitcoin’in piyasa değerini Metcalfe yasasına benzeyen bir formüle bölerek bu oranı hesaplayabilirsiniz. Bu formül, ağın kullanıcı sayısı olarak belirli bir gün içinde aktif olan eşsiz adreslerin sayısını kullanır. Eşsiz adresler, sıfırdan yüksek bir bakiyesi olan ve o gün içinde işlem yapmış adreslerdir.

Birin üzerinde bir değer piyasanın aşırı değerlendiğini ve birin altında bir değer ise piyasanın düşük değerlendiğini gösterir. Cryptoquant’ın aşağıdaki grafiğini inceleyerek bunun nasıl gözüktüğünü görebilirsiniz. NVM oranı soldaki, ağ değeri ise sağdaki eksendir.

Teknik analiz: Bitcoin’in Logaritmik Büyüme Eğrisi

Bitcoin’in Logaritmik Büyüme Eğrisi, Cole Garnet tarafından 2019’da yaratılmış bir teknik analiz modelidir. Standart Bitcoin fiyat grafikleri, logaritmik (log) fiyatları x ekseninde yer alan doğrusal zamana karşı görüntüler. Fakat zamanın da logaritmasını alırsanız son üç boğa yükselişinin zirve noktalarıyla Bitcoin piyasasının destek seviyelerinin örtüştüğü basit trend çizgileri çizebilirsiniz.

Bu çizgiler orijinal logaritmik fiyat grafiğine geri taşındığında, aşağıdaki LookIntoBitcoin.com grafiğinden de görülebileceği gibi Bitcoin’in bugüne kadarki fiyat geçmişiyle oldukça doğru bir şekilde örtüşen bir büyüme eğrisi sunabilir.

Teknik Analiz: Hiperdalga Teorisi

Hiperdalga Teorisi, Tyler Jenks tarafından geliştirilmiştir ve fiyatları yatırımcıların duyguları üzerinden açıklamaya çalışır. Teori, piyasa duyarlılığının karamsarlık ve iyimserlik arasında sürekli olarak gidip geldiğini savunur. Bu duygular çoğu zaman, fiyatın terse dönerek bir ayı trendine girmeden önce zamanla yükseldiği bir Hiperdalgaya neden olur. Jenks’in teorisine göre bu örüntü piyasa duyarlılığından kaynaklansa da grafik trend çizgilerini çizmek için yalnızca fiyat verileriyle teknik analiz kullanır. Hiperdalga teorisine göre her piyasa döngüsünün yedi aşaması vardır.

1., 5. ve 7. aşamalarda varlığın fiyatı direnç çizgisinin altında kalmalıdır. 2., 3., 4. ve 6. aşamalarda ise fiyat, destek çizgisinin üzerinde kalmalıdır. Tüm varlıklar kurallara tam olarak uymaz, fakat bu örüntünün bazı piyasalarda mevcut olduğuna yönelik kanıtlar vardır. Aşağıda, Leah Wald (Valkyrie Investments Inc. CEO’su) tarafından grafik üzerinde gösterilmiş NASDAQ Composite 2000 örneğini görebilirsiniz.

Bitcoin’in 2017’deki boğa yükselişini inceleyelim. Hyperdalga teorisi trendlerini uygularsanız, birinci aşama dışında oldukça uyumlu olduklarını görebilirsiniz. Fiyat artan bir hızla yükselmiş ve daha sonra da yukarıda bahsettiğimiz aşamaları genel olarak takip eden büyük bir çöküş yaşamıştır.

Son Söz 

Bitcoin’in fiyat geçmişini açıklamaya çalışan birçok teori vardır. Fakat yanıt ne olursa olsun Bitcoin’in neredeyse %200’lük 10 yıllık CAGR’si dijital para birimlerinin inanılmaz yükselişini göstermektedir. Kripto paralar içinde bile, Ağustos 2021 itibarıyla Bitcoin neredeyse %50’lik bir piyasa hakimiyetine ve yaklaşık 710.000.000.000 USD’lik bir piyasa değerine sahiptir.

Bu inanılmaz büyümenin arkasındaki nedenler arasında kriptonun temel özellikleri, piyasa duyarlılığı ve ekonomik olaylar yer alır. Fakat geçmiş performans gelecekteki sonuçların göstergesi değildir. Bitcoin’in neden böylesi yüksek bir fiyat yörüngesi izlediğini anlamak faydalı olabilir, fakat bu bize gelecekte ne olacağını söyleyemez. Büyük resme baktığımızda, Bitcoin’in yalnızca 12 yıllık yeni bir varlık sınıfına göre son derece iyi bir şekilde olgunlaştığını görebiliriz.

Kaynak : Binance