Bir konu ile ilgili yeni bir şey öğrendiniz ve ertesi gün tekrar karşılaştınız, bu tesadüf mü yoksa zihnimizin bize bir oyunu mu?
Beyniniz öğrendiğiniz her şeye eşit davranmaz, bu bilgileri bir sıralamaya koyar.
Bir arkadaşımın oğlu oldu ve adını Cahit koydu. Arkadaşım bu ismi belirledikten sonra her yerde Cahit ismi ile karşılaşmaya başladığını söyledi. Her gün geçtiği yolda Cahit kuruyemiş diye bir dükkan olduğunu, ertesi gün gittiği yemekte garsonun adının Cahit olduğunu ve bir anda bunun gibi birçok tesadüfle karşılaştığını anlattı.
Başka bir arkadaşım da bir araba almaya karar verdi, kendisine önerilen bu arabayı yollarda pek görmediğini ve modelin tutmadığın söyledi. Aradan bir süre geçtikten sonra arabadan sokakta ne kadar çok olduğunu farketti, bir anda o araba geçtikçe bakmaya başladı, algısı o yöne kaymıştı.
Buna algıda seçicilik diyebiliriz.
Alman terörist grubu Baader-Meinhof ile ilgili gazetede bir haber okuyan Terry Mullen isimli okuyucu, haberi okuduktan sonra hayatında duymadığı bu ismin karşısına sıklıkla çıktığını farkediyor ve St Paul Pioneer Press gazetesine ilan vererek bu durumu bildiriyor. Kısa süre içinde binlerce mektup geliyor ve onlar da aynı durumdan bahsediyorlar. Kavramın ismi buradan geliyor.
Baader-Meinhof fenomeni, normalde pek karşınıza çıkmayan bir marka, kelime, kavram veya ifadeyi bir anda arka arkaya neden defalarca duyduğunuzu açıklar.
Beyin “Örüntülü Tanıma” konusunda ustalaşmıştır, bu kavram da biraz bununla ilgilidir, merak edenler “Örüntülü Tanıma”yı detaylı şekilde araştırabilirler.
Telefon ile konuştuğunuz ve internette hakkında arama yapmadığınız bir konu bir anda karşınıza çıkınca acaba telefondaki uygulamalar tarafından dinleniyor muyum diye düşünüyorsunuz. Baader-Meinhof buna açıklama getiriyor, her zaman karşınıza çıkan reklamlar siz konuşunca size anlamlı geliyor, korkmanıza gerek yok diyor.
Bence korkmalıyız, çünkü uygulamalar bizim hakkımızda bizi dinleyenlerden daha çok şey biliyorlar!
(Bu yazıda 270 kelime var) #100Gün100Kelime’de 20. gün sona erdi.