Gökçe Demir
[email protected]
AÇ AĞZINI UÇAK GELİYOR
Eski zamanlardan hep bahsedilir. Eski bayramlar, eski alışkanlıklar, geçmişe her zaman hasret duyulur. Bugün bambaşka bir konuya değinelim bambaşka bir konu bizi rahatsız etsin istiyorum. Günümüz çocuklarının yemek alışkanlıkları…
Yemek yerken bir çocuk birçok beceriye sahip olur. Eğitimcilerin hep üzerinde konuştuğu yaşayarak öğrenme, keşfederek deneyimleme tanımları… Çocuk yemeğini yerken el-göz koordinasyonu sağlar, yemek araç-gereçlerini amacına uygun kullanır. Bu esnada yazı yazma becerilerine öncülük eden parmak kasları desteklenir. Belki de en önemlilerinden ne yediğinin farkında olur, damak tadı gelişir. Yemek kültürü oluşur. Fakat içinde bulunduğumuz zamana baktığınızda hızlandırılmış bir film izleyebilirsiniz. Kimsenin zamanı yok. Herkes koşturuyor ve bir yere yetişme telaşında. Sanırım bu kısıtlı zamanlar sebebiyle en rağbet gören yerler tabletli cafeler. Anne babalar dışarı çıktıklarında çocuklara tablet veren cafelerde oturmayı tercih ediyor. Hatta yeni çıkan telefon yeri olan mama masaları. Bu masaların yok sattığını biliyor musunuz? Çocuk oturuyor, ağzını açıyor ve ekrana bakıyor. Çocuklara artık yemek yerken telefon, tablet veriliyor. Eskiden aç ağzını uçak geliyor denilirdi şimdi aç ağzını şarj bitiyor deniyor. En sevdiği oyunlar, en sevdiği filmler açılıyor. Çocuk yemek esnasında sadece ağzını açıp, kapatıyor. Modern, bir üst sürümü yüklenmiş yeni nesil bir sanal bebek gibi. Karnı acıktığında besliyor (!) karnı doyunca uyutuyoruz.
Ailelerin çok sevdiği ve çok sık kullandığı bir söz var. “Çocuğum bana okulda ne yaptığını anlatmıyor”. Çocuk nasıl anlatsın? Tüm gün anne baba meşgul. Çocuk eve geliyor ekranı izleyerek yemek yiyor sonrada uyuyor. İletişime ayrılan bir zaman var mı? Yada çocuğun kendini, düşüncesini, duygusunu ifade edeceği birkaç dakika? Biz yetişkinler meşgulüz. Hep meşgulüz. Çevrenizi dikkatli izlediğinizde fark edeceksiniz. Hayal kurmayan, hiç beş taş oynamamış belki de hiç ip atlamamış gözünü ekrandan ayırmayan telefonlu çocuklar her yerde…
Bir Öğretmen…