Ebru Yıldırım
Düşünüyorum, gözlemliyorum, dinliyorum, anlatıyorum sonra tekrar başa dönüyorum… Görünürde kolaylaşan yaşam koşullarımız aslında ne kadar zorlaşmış değil mi? Bilgi artık her an her yerde! Bu kısmı harika peki biz bunu “ne için” ve “nasıl” kullanıyoruz? Basit sorular ancak yüzleşmekten kaçtığımız için çoğu zaman hepimizin cevapsız bıraktığı sorular. Bunun üzerine biraz düşünelim. Sonra iletişim bizi diğer canlılardan ayıran bir özellikken şu an korkunç bir hal almış durumda! Bunu da düşünelim dedikten sonra izninizle başka bir konuya geçebilirim. İşimle alakalı olan seminerleri, yayınlanan görsel ve yazılı metinleri, alan kitaplarını takip ediyorum. (bazen ilgisi olmayanları da takip ediyorum anlayabilmek için )
Günün sonunda kendimce çıkardığım sonuç şu; “ÖZÜMÜZ”. Bizim özümüz ne değerli ne güzelmiş. (‘Miş diyorum çünkü kafamı nereye çevirsem yok denebilecek kadar az kalmış. Az kalındığı için özünü anlatmaya başlayınca cevaplar aynı ütopyada mı yaşıyorsun? Gerçekçi ol…) Neyse tespit gibi tespitime kaldığım yerden devam ediyorum. Tüm dünya bizim özümüzün peşinde. Aklımda hemen ikinci soru beliriyor peki “biz neyin peşindeyiz”? Sahip olduğumuz özümüzden uzaklaşıp neden yeniden onu arıyoruz? Bu tespitimi hemen ayıla bayıla açıklığa kavuşturmak istiyorum. Mesela habersiz gelen misafir için ev halkı mutlu olur. Her ne yapılıyorsa hemen gelenlere de aynı standart değil sahip olunan en iyi şart sunulur. Suratlar asıksa düzelir değilse neşe ikiye katlanır…
Şimdiler de ise maddi olarak imkanlar çok daha iyi ama manevi olarak değil…Misafir geldiğine bin pişman ediliyor aynı kişi oradan çıkınca bu durumdan şikayet ediyor eee sonuç? Ben yazmayacağım siz verin bunun cevabını! Daha bitmedi mucit gözlemlerim; bayramlar!Akşamdan kıyafetlerimizi hazır edip sabah erkenden tüm mahallelinin elini öpüp şeker topladığımız bayramlar! Yaşlılar mutlu, halinin hatrının sorulmasından ziyade gelecekten umutlu… Sonra herkes arkadaştır. Kimsenin babasının işi sorulmaz! Arkadaşlıklar da ona göre kurulmaz! (Avrupa’yı örnek verenler tarihi bilgileri iyi araştırsınlar-geçmiş, günümüz ) İşin özü eksik varsa onarılır ve kapatılır daha da eksiltilmez! Eğer kapatılamıyorsa kişiyi hayattan soğutacak şekilde söylemlere yer verilmez. Sevgi gösterilir bir bakmışsın sevginin o gücü dönüştürmüş. Bence mucize hem de denemeye değer bir mucize.
Canına, kalbine, hayatına dokunabildiğimiz her şey güzelliğe dönüşür. Hanımefendiler, beyfendiler ve sevgili çocuklar lütfen öğrenilmiş çaresizliklerden mantığınız yoluyla kurtulun. Zehirli bilgileri sorgu süzgecinden geçirmeden uygulamayın önce kendiniz için sonra toplumumuz için. Yanlışlar kitaplarda yazınca doğru olmuyor. Eminim içinizde bir yerlerde bir şeyler doğruyu söylüyordur. Görmezden gelmeyin, cesur olun. Not: Cesur olmakla hadsiz olmayı birbirine karıştırmayın. Hayat bu kısacık, dünya ise kocaman bizlerde ummanda zerre kadarız hatırlatmamı yaptıktan sonra “David A. Leeming -A’dan Z’ ye Dünya Mitolojisi” kitabını tavsiye ederek ulvi görevimi tamamlamış olayım. Sevgi ve sağlıcakla kalın.
Kaynak: Boss Life Dergi