Rolls Royce’nin emektar lüks bekçisi Phantom 2018 yeni yüzüne kavuştu. Modelin yenilenmesiyle birlikte ağızları açık bırakacak özellikleri de beraberinde getirdi. İşte detaylar…
Rolls Royce’nin 8. nesil Phatom Serisi büyüleyici yapısıyla çıkış yaptı. Bu markaya, lüks kelimesinin yanına yakışan en iyisi demekte yanlış olmayacaktır. Phantom ismini belki de yeni duyanlar için 1925 yılından beri İngiliz fabrikasında üretilen bir modeldir demek istiyoruz. Kuşkusuz, marka isminin dışında Phantom kraliyet ailesi ve dünyanın en prestijli arabası oluyor. Normal bire araba tanıtımlarında araç hakkında bilgi verilirken en fazla 2 veya 3 özel bilginin altı çizilir. Rolls Royce grubu otomobilleri hakkında sunumlar yapılırken ise neredeyse her unsurun altı çizilerek anlatılıyor. Çünkü vida dahil birçok malzeme yapısı modellerine göre uyarlanıyor.
İngiliz firmanın bu seride aracın yapı malzemelerinde değişikliğe gittiğini öğreniyoruz. Yenilenmesiyle, önceki modelin üstüne fazla özellik yüklenmesinin yanı sıra, karoser yapısında ileri teknoloji kullanılmış. Bundan dolayı 2018 Phantom oldukça hafif ve daha sağlam bir yapıya bürünmüş. Markanın uzay şasisi adını verdiği platformda üretilen Phantom, yeni duruşu ile lüks sınıf çizgisini çoktan geçti. Şimdi etkileyici tarzıyla bu yeni modelin incelemesine geçelim.Phantom’un tarifsiz ağır duruşu gördüğümüz üzere daha ileri seviyeye gelmiş. Eskisine göre parçalarda olan değişimler direk olarak göze çarpıyor. Yeni Phantom’un ön kısmında yeni tampon, kaput ve far sistemini görüyoruz. Grafikler biraz daha modern tarza çevrilmiş.Kaputunun çift renk uygulaması devam ederken, çamurluk izleri daha aşağıda konumlandırılmış. Neredeyse normal araba fiyatında değeri olan amblemi çalınmalara karşı artık daha hızlı kendini içeri çekiyor. Yeni Phantom’un ızgarası geniş yatay yapısı dik ve daha dar şeklinde düşünülmüş. Ekstra olarak ızgaraya kamera ve sensörlerinde ilavesini görüyoruz.
Ön tampon da köklü revizeden payını almış. Eski modelinde gömülü Led’ler kaldırılmış. Düz yapı biraz daha detaylandırılarak hava girişlerinde fazlalığa gidilmiş. Yenilenen far yapısı ile tampondaki Led’ler farın içerisine konumlandırılmış. Ayrıca daha kısık bakışlara kavuşan Phantom’un görüş menzili de yeni mercek sistemi ile artırılmış.Profilinde zengin duruşunun devam ettiğini görüyoruz. Devasa yapısının dik inen çizgileri nerdeyse aynı bırakılmış .20” özel döküm jantları ile yan kısım duruşu oldukça profesyonel tamamlanmış.Arka kısım incelemesine geçersek; bagaj kapağının daha şişkin yapıldığı göze çarpıyor. Arka farların klasik yapısından, daha yuvarlak hatlı yapıya geçişini görüyoruz.Böylelikle biraz daha sportif olmuş.
Yenilemenin ardından Phantom’un özellikle ses olayında zirve değerler elde edildi. 6 mm kalınlığında kullanılan cam yapısıyla dış ortam sesleri maksimum derecede azaltılmış. Aracın iç mekanında yapılan 130 kg‘lik ikinci yalıtım ile müzik ve diğer seslerin akustik tonlamaları mükemmele yakın değerlere getirilmiş. Gidiş esnasında oluşan lastik seslerine de müdahale eden Rolls Royce, tedarikçisinden Phantom için 9 db düşüş sağlayan lastik istediği söylendi. Sanırım Phantom dünyanın en sessiz lüks arabası oluyor! Yapılan testlere göre yeni nesil de %10 ses azalması yaşanmış. İç mekanda geliştirdiği ve araçların son derece çağdaş yapıda olması amacı ile müşterilerine sunduğu “The Gallery” nin inanılmaz olduğunu söylemek istiyoruz. Müşterilerinin özel zevklerine dayalı bu sistem de, ön paneldeki Gallery’e ayrılan kısımda isterseniz fotoğraf, tablo ve bir anınızı giderken bakabileceksiniz. Asıl değişimin boyutu iç mekanda kendini belli ediyor. En kusursuz ve özel işçilikle baş başayız! Phantom’un ön paneli yeni sertleştirilen camdan imal edilmiş.
İç yapıdaki yeni tasarım yorumu olan The Gallery’nin katkıları oldukça fazla. Phantom’da kişiselleştirmeye daha fazla seçenek katıldığının da altı çizilerek söyleniyor.Koltuk özelliğine eklenen ekstra bir şey yok ancak, ısıtma sisteminde her kişinin kafa hizasına denk gelen ekstra havalandırmalar koyulmuş.Arka kısmında, ön koltuklara koyulan ekran ve ihtiyaç masasını görüyoruz.
Tabi bunlarında yeni duruşuyla son sistem olduğu vurgulanmış.Dış ve iç yapısını inceledikten sonra şimdi, 3. can alıcı kısma yani motor özelliklerine geliyoruz. Phantom VIII, Rolls Royce’e ile bütünleşen 6.75L V12 çift turbo motorunu kullanacak. Bu üniteden 563 beygir güç ve 900 nm tork değeri alınıyor. Yapısına göre 5.3 saniye gibi bir sürede kalkışı gayet başarılı gözüküyor.Motora gelen yeni sistemle uydu aracılığı ile yollar taranıyor. Yeni Phantom’da kullanılan 8 ileri şanzıman da kendini buna göre adapte ediyor. Fiyatı ile ilgili her hangi bir bilgiye ulaşamadık. Daha doğrusu firma tarafından bu konuyla ilgili bir açıklama gelmedi.
Avrupada eskisinin 420 $’lık satış fiyatına göre bakarsak, yeni serinin 600 bin $ civarlarında olacağını düşünüyoruz.Anlattığımız yeni nesil özelliklerin ileri teknoloji ve üstün mühendislik zekasının örneği olarak nitelendirebiliriz. Bizi en çok etkileyen ve sizinde büyük ihtimal aynısını düşündüğünüz iç mekandaki The Gallery sistemidir.
Kaynak: Boss Life Dergi