Sosyal medya mecralarında yeni içerikleri görmek için parmağımız ile aşağıya doğru ilerliyoruz, bazı içerikler dikkatimizi çekiyor ve durup bakıyoruz, ekran görüntüsü alıyoruz hatta detaylarını inceliyoruz. İşte buna “Parmak Durduran İçerik” diyorlar.
Bu yazımda size kurumsal ve kişisel hesaplarınızda “Parmak Durduran İçerik” oluşturmak için dikkat etmeniz gereken konuları anlatacağım.
2017 Temmuz ayında Sağlık Bakanlığı’nda görev yapıyordum, telefon çaldı, telefonu bağlayan arkadaş sizi Facebook’tan arıyorlar dedi, birileri benimle eğleniyor sandım meğer gerçekmiş. Yaptığımız çalışmalar Facebook’un dikkatini çekmiş, Londra ofisinden Türkiye’ye gelip tanışmak istediklerini söylediler.
6 Eylül 2017’de Sağlık Bakanlığı’nda Facebook ile bir toplantı yaptık ve diğer kamu kurumlarının sosyal medya yöneticilerini de bu toplantıya davet ettik. Facebook Politika-Kamu Kurumları Müdürü Theo Lomas ve beraberindeki ekip ile Facebook ve sosyal medya üzerine bir toplantı yaptık.
Toplantıda Theo Lomas’ın söylediği bir kavram çok dikkatimi çekti: Parmak Durduran İçerik
Bunu araştırdığımda Türkçe bir kaynak bulamadım. Bugün Google araması yaparsanız hala yok, tek içerik geçen yıl TRT Akademi Dergisi için Youtuber Uras Benlioğlu’na sorduğum bir sorunun Google araması sonucu…
Bu önemli kavram ile ilgili yaptığım araştırmalardan elde ettiğim sonuçları sizinle paylaşmak istedim.
Hem okul hem de mahalle arkadaşım İbrahim bilgisayar işlerinden iyi anlardı, biraz da çapkınlık olduğu için herkesten önce Yonja’yı keşfetmişti. Evine gittik, odasındaki dolabın önünde en sevdiğim gömleğim ile bir fotoğrafımı çekti ve Yonja hesabıma profil fotoğrafımı ekledi. Sosyal medya maceram o gün başladı, üzerinden 15 yıl geçmiş.
Myspace, Yonja ve Netlog derken en sonunda Facebook ile tanıştık ve sosyal medya kavramı hayatımızın ortasına oturdu. Twitter, Youtube, Instagram derken hepimiz bu dünyanın bir üyesi olduk.
Sosyal medyada paylaşmak bedavaydı bu güzel ama başka bir sorun ortaya çıktı: İçerik yığınlarının içinde dikkat çekmek.
İşte bu yüzden parmak durduran içerikler üretmek önemli.
İçeriklerde yazıdan çok görseller daha çok ilgi çekiyor. Basit ve sade olmalısınız, kullandığınız yazı fontu da dikkat çekici olmalı. Hedef kitlenizi iyi tanımalısınız, paylaşımı kimin için yaptığınızın farkında olmalı ve buna göre bir içerik üretmelisiniz. Sadece hedef kitlenizi değil rakiplerinizi de iyi tanımalısınız ve analiz etmelisiniz. Gizemli olun ama clickbait yapmayın. Bir kere bile clickbait (tık tuzağı) yaparsanız size olan güveni sarsabilirsiniz.
Video kullanmayı düşünüyorsanız ilk saniyeleri çok önemli, bu yüzden sosyal medya videolarını bu mecralara özel olarak hazırlamalısınız, sosyal medya mecralarını bir video galeri olarak kullanmayın.
Daha fazla insana ulaşmak için takipçilerinizin yoğun olarak online olduğu saatleri belirleyip paylaşımlarınızı bu saatlerde yapmaya özen gösterin. Tekrarlanan aktiviteleri daha seyrek paylaşın, kendinizi ezberletmeyin, ezberbozan olun. Paylaşımlarınızın içeriği güncel ve işe yarar olmalı ayrıca mizahi içerikler de parmakları durdurabilir.
100 günde en az 100 kelime yazma hedefi ile çıktığım yolda bugün 7. gündeyim. 7 yazımda ortalama 450 kelime kullanmışım, umarım sizi sıkmıyorumdur. 7 günde 7 yazımın tamamını okuyan var mı emin değilim. Zaten kimin okuduğu da pek umrumda değil, kendimizi geliştirmek için yapacağımız işlerin başında “Başkaları ne diyor” diye düşünmemek lazım, biz önümüze bakalım.
Elbette 100 günde 100 yazımı okuyan kişiler olursa ve aralarından bir tanesine gerçek manada bir ilham verebilirsem ne mutlu bana, sonuçta ben de bu projeye başlarken çeşitli kişilerden ilham aldım.
Son 3 yılda yaptığım okumaları bir yere dökmem gerekiyordu, burayı boş buldum, yazıyorum işte…
(Bu yazıda 502 kelime var) #100Gün100Kelime’de 7. gün sona erdi.