Bugün sizin için Cyril Northcote Parkinson’un 1955 yılında Ekonomist Dergisi’nde çıkan bir yazısı ile popüler olan “Parkinson Yasası”nı yazdım. Uzun yıllar İngiltere’de devlet memuru olarak çalışan Bay Parkinson’un edindiği tecrübeler sonucunda ortaya çıkan bu yasa size tanıdık gelecek.
Parkinson’un 3 önemli görüşü var.
- Bir iş, daima, bitirilmesi için kendisine ayrılan sürenin hepsini kapsayacak şekilde uzar.
- Giderler, tüm gelirleri karşılayana kadar artar.
- Gündemdeki konulara ayrılan zaman, önemi ile ters orantılıdır.
Bir işi yapmaya başladığımızda süreye bakıyoruz ve süre ne kadarsa işi de o kadar uzatıyoruz, bu bize gayet normal geliyor. İş için belirlenen süre 10 gün diyelim, iş 10 dakika da bitecek olsa bile 10 güne yayılabiliyor.
Karşınızdakine bu işi daha kaliteli yapman için süreni 1 hafta daha uzatıyorum dediğinizde işin kalitesinin artacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz, bu karşınızdakini özgüvensizliğe sürükleyebilir.
Sürenin uzaması kaliteyi artırmaz, sadece işin yayıldığı zaman dilimi büyür. İşi bitirmek için size ayrılan süre ne kadarsa iş o kadar sürede biter.
Şimdiye kadar verdiğim örnekler sizi yanıltmasın, Parkinson yasası sadece zaman için geçerli değildir, her türlü kaynak için geçerlidir. Bu yasa; para, sağlık gibi her tür konuda geçerlidir. Ne kadar para kazanırsanız kazanın bir şekilde ucu ucuna gidersiniz, kazandığınız kadar harcarsınız.
Diğer yazılarımda olduğu gibi bu yazıda da aynı konu ile karşılaştık, bireysel kaynaklarımızın değerini bilmiyoruz ve iyi yönetemiyoruz. Kendini ve iradesini iyi yönetenler, başarıya odaklanabilenler her zaman kazanır.
(Bu yazıda 219 kelime var) #100Gün100Kelime’de 85. gün sona erdi.