Televizyonundan, telefonuna, saç kurutma makinesinden teflon tavaya kadar satın aldığımız ne varsa garanti süresi bittikten sonra bozuluyor veya özelliğini kaybediyor. Aldığımız gün F1 aracı gibi vızır vızır çalışan tablet 1 sene sonra murat 131 hızına geliyor. Bu bir tesadüf değil, bunun adı “Planlı Eskitme”
Bu bir pazarlama taktiği… Planlı eskitme ile yeni çıkan ürünler satılıyor, yetkili servisler para kazanıyor, yedek parçacılar para kazanıyor peki kim kaybediyor, elbette tüketici.
Aldığınız telefon güncellemeler ile yavaşlatılıyor, popüler uygulamalar telefon güncellenmeden çalışmıyor ve daha güçlü telefonlara göre ayarlanıyor, bu sizi yeni bir telefon almaya itiyor. Dikkat ederseniz, sizi itiyor dedim, ben almıyorum…
Sönmeyen ampul hikayesini duymuşsunuzdur, Amerika’da bir itfaiye istasyonunda 118 yıldır yanan bir ampul var. Shelby Electric şirketine ait bu ampulü canlı yayında izleyebilirsiniz, bu ampülü çeken kamera bile canlı yayın hizmeti başladığından beri 2 kere bozulmuş ve yenisi ile değiştirilmiş.
Ürünü bozmak firmalar için yeterli değil bir de onarımı önlüyorlar. Bazı telefon markalarının vidalarını kullanıcıların açması çok zordur, hangi telefon olduğunu biliyorsunuz, yetkili kişilerden başkası açamaz.
Şirketler “Algılanan eskitme” tekniği ile de yeni ürünler satın almanızı sağlayabilirler. Çok iyi bir araba aldınız ama yeni kasası çıkınca sizinki yanında sönük kalabilir, aynısı dijital cihazlar için de geçerli. Tasarımsal etkiler ile size yeni bir ürün aldırmayı başarabilirler.
Bazı yazıcıların içindeki kartuş kullanılabilir olsa bile mürekkep kartuşlarını etkileyen bir çip olduğu, bu şekilde kartuş satışlarının devamlılığının devam ettirildiği söyleniyor. Bunu gözümle görmesem de bunu da yapabileceklerini düşünüyorum, buna “Programlanmış Eskitme” diyorlar.
Planlanmış eskitme ile ilgili 2 hikaye daha var. Birisi eski ampul üreticilerinin toplandığı ve planlı eskitme konusunda anlaştıkları ile ilgili. İkincisi de satılan dayanıklı kilotlu çoraplardan sonra kimse yeni ürün almadığı için bu fabrikaların yakıldığı. Teyit edemesem de bilmenizde yarar var.
Bir de algısal eskitme var. PES 2018 ile 2019 arasında ne kadar fark var, bence çok az. İyi bir transfer yaması ile PES 2019’a para vermeye gerek yok.
Tüketmek için para kazanıyoruz ve gelecek nesillere elektronik çöp yığınları bırakıyoruz. Elektronik atıklar çok tehlikelidir, bu konuda gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. Bu adımları da, elektronik atıkları oluşturan firmalar atacaktır ve ismine de “Kurumsal sosyal sorumluluk” diyeceklerdir.
(Bu yazıda 345 kelime var) #100Gün100Kelime’de 43. gün sona erdi.
