Aptal Puma Sendromu (13. Gün)

Risk almamak ve ortalama bir insan olmak en büyük risktir.

Risk almadan ilerleyemeyiz ama nerede ne kadar risk alacağımızı da iyi planlamamız gerekir. Başarıya giden uzun yolda konfor alanınızdan çıkmak ve yeni deneyimler elde etmek önemlidir ama hedeflerinizi doğru planlamanız daha önemlidir.

Başarılı olmak için puma gibi düşünmek gerekiyor. Bir işe başlarken kendimize “Attığım taş ürküttüğüm kurbağaya değecek mi?” diye sormamız gerekiyor.

Hedeflerimize doğru ilerlerken puma gibi davranmalıyız. Peki ne yapıyor bu pumalar?

Avının peşine düşen bir pumayı izlemek büyük bir zevktir. Puma, giderek hızlanan koşu temposu ve kıvrak hareketleri ile avını yakalar ama bu sırada çok enerji harcar. Puma avını kovalarken harcadığı enerjiyi avının kendisine vereceği besin değerlerine göre ayarlar.

Pumalar, bir ceylan için harcadıkları enerjiyi ve zamanı kesinlikle bir tavşan için harcamazlar. Tavşanı kovalarken bir zaman sonra durur ve yenilgiyi kabul ederler, bunu takıntı haline getirmezler. Bu ceylan avı için de geçerlidir, bu akıllı hayvanlar nerede duracaklarını insanlardan daha iyi bilirler.

Pumalar çok zeki hayvanlardır bu konuda hataya yapmazlar ama aynısını insanlar için söylemek zor, insanlar bazen gereksiz detaylar ile tüm enerjilerini harcarlar. Emek, zaman ve sonuç arasında kurduğunuz denklemi iyi kurmalı ve hesaplamalıyız.

“Elde edeceğim sonuç, harcadığım zamana ve enerjiye değecek mi?” sorusunu kendimize sormadan bir işe girmemeliyiz. Plansız ve amaçsız hedefleri takıntı haline getirirsek enerjimizi kaybettiğimiz gibi yerini başka şeylerle dolduramayacağımız zamanımızı da kaybederiz. Başarıya giden yolda enerjimizi en az şekilde harcayacağımız yollardan gitmeliyiz.

Çinli komutan Sun Tzu’nun dediği gibi “En büyük zafer hiç savaşmadan elde edilen zaferdir.”

(Bu yazıda 242 kelime var) #100Gün100Kelime’de 13. gün sona erdi.