Marka Stratejisti Bahar Aray’ın hazırlamış olduğu “Marka Kadınlar” röportaj serisinin ilk konuğu, tasarımları dünya moda otoritelerince avant-garde, neo-romantik, deneysel, kavramsal ve disiplinler arası olarak tanımlanan Özlem Süer…
Türkiye‘nin güçlü ”Marka Kadınlar”ı var. Türkiye’nin daha çok ”Marka Kadınlar”a ihtiyacı var. Türkiye’nin marka olmuş, kendi markasını yaratmış, tüm kadınlara ilham verecek kadınları ile gerçekleştireceğimiz röportajlarımız Haberler.com mecramızda yeni bir bölümün heyecanıyla başlıyor.
Özlem Süer 30 yıllık moda ve tasarım serüveninde, her sezon farklı öykülerden esinlenerek yarattığı eşsiz koleksiyonların yanı sıra, farklı disiplinleri kavramsal bakış açısı ile sentezlediği sanat enstelasyonları ile de dünya genelinde solo veya karma performanslar gerçekleştiriyor. Türkiye’nin ünü uluslar arası arenaya taşınmış olan ”Marka Kadın”ı Özlem Süer’ ile ”Marka Kadınlar” bölümümüzün ilk röportajını gerçekleştirdik.
”Marka Kadın” olmak, bu tanım sizin için ne ifade ediyor?
Düşünen, çalışan, üreten. Ürettikleriyle önce çekirdek çevresini, ardından lokali etkileyen, globali hedefleyen. Özgünlük hassasiyeti olan, hümanizmin tüm değerlerine vakıf doğala, özüne bilinçli bir birey olan kadın.
Tasarım sektöründe uzun yıllar çalışmış, uluslararası sanat, moda ve tasarım işleri yapan rol model bir kadınsınız. Biz sizi bu kelimelerle ifade ediyoruz. Sizin kendinizi anlattığınız kelimeleriniz neler, marka yolculuğunuzun başlangıç süreci nasıl gerçekleşti merak ediyoruz? Okuyucularımıza beni en doğru anlatan kelimeler bunlar diyecek olsanız ne söylersiniz? Özlem Süer markası nasıl oluştu?
Markamız moda otoritelerince neo-romantik, avant-garde ve deneysel olarak tanımlanıyor….
15 yıl önce Mimar Sinan’daki akademik kariyerimle paralel kendi markamı kurmak tabii ki bireysel üretimimin çoğunluklar ulaşmasının en somut örneği oldu. Tasarım hayatımdaki en önemli dönüm noktasıydı akademiden markaya geçiş. Ardından Almanya Düsseldorf’taki ilk performansım ya da Paris’teki moda-otoritelerine kapalı oturumda sunduğum koleksiyonlarım… Tüm bunlar markamızın ilerleyişinde önemli “an”ların tasarım bilincine yansımalarına birer örnek.. Tüm saniyeler çok değerli ve dönüştürücü…
Bir ”Marka Kadın” olarak markanızın, Türkiye’nin size olan ihtiyacıyla ilgili ne söylersiniz?
Türkiye Doğu’nun Batı’sı, Batı’nın Doğu’su.. Sonsuz bir ilham ve vibrasyon barındırıyor içerisinde. Bu sadece kadın, anne ve tasarımcı olan bana bir ihtiyaç değil. Tamamen üretmeye, gelişime, pozitife konsantre tüm kadınlara ihtiyacı var ülkemizin ve dünyanın. Bunun özelinde ise, dünyada 150 noktaya ihracat yapan bir tasarım markasının ülke bilinirliği ve iç ve dış ticaretine katkısı şüphesiz….
Bu yıl hangi proje üzerinde çalışıyorsunuz?
Kolektif birden fazla iş birliği ve özel projelerimiz olacak. Temmuz’da Resort sunumumuzu gerçekleştireceğiz Sirene Luxury Hotel Bodrum’da. Çok heyecanlıyız. Ardından Eylül Paris Fashion Week sunumumuz, Amerika, Asya ziyaretlerimiz olacak. Bir de kavramsal bir üretim içindeyiz umarız bu yıl sunabiliriz.
Bir iş kadını için ”Başarı”nın tanımı ne olmalıdır? Siz başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz?
Bitmeyen bir üretim isteği olabilir. Bunun illa somut bir form olmasına gerek yok, düşünsel bir üretim, gelişme, çalışma ve savaşma isteği. Olumlu enerji üretimi ve disiplin insanın başarı tanımı neyse onu getiriyor mutlaka. Kendi yaşamımda ise: oluşturduğum çerçeveyi sürekli ilerleyen, ışık olan bir kavram haline getirmek.
Marka, değer, emek…. Bu üç kelimeyi sizin görüşünüzle okuyucularımızla paylaşmak istersek, bize cümlenizi yazar mısınız?
Marka; ünik, alanında faydalı ve aktif üretimi olan bir bilinirlik yolculuğu.
Değer; tamamen bireyin algı oyununa ithaf bir biriciklik.
Emek; aktif eylemi ne kadar olursa olsun beraberinde bir düşünsellik getiren çaba.
Karşınızda kendisine güvenmeyen ve potansiyelinin farkında olmayan bir kadın gördüğünüzü düşünün. Haydi ona ilham verelim. Ne söylersiniz?
Varlığınızın farkında olun, öncelikli benliğiniz o kadar güzel bir lütuf ki… Enerjiniz sizi ve çevrenizi kontrol eden kocaman bir dünya, onun zihninizle, söylemlerinizle şekillendirin önce… Ardından beden bütünlüğünüzü fark edin, nefesinizin değerini bilin.. Ardından kendini yargılamadan tanıyın sevin, renklerinizi görün. O renkleri harmanlayın formüle edin…
5 yıl içinde hangi projeleri hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?
Global çalışmalarımızı kendi inovatif bilincimizle kavramsal bir arka planla büyüterek ilerlemeyi hedefliyoruz. Gizli projelerimiz de var tabii…
Markanız ile ilgili ne söylensin, nasıl konuşulsun istersiniz?
Akademik bir tasarım olgusunu irdeleyen, kavramları farklı disiplinlerle inceleyen, bunları performatif bir şekilde yaparken de bulunduğu lokalin değerlerini her daim globale taşıyan ve geri dönüşleriyle dokunduğu herkesi geliştiren, güzelleştiren….
Bahar Aray
