“Johari” kelimesi psikolog Joseph Luft ve Harrington Ingham’ın isimlerinin baş harflerinden oluşuyor. 1955 yılında ortaya atılan “Johari Penceresi” insanların kendileriyle ve diğer insanlarla olan ilişkilerini düzenlemelerini sağlar, kişiler arasında karşılıklı güven ortamı oluşturur ve sorunların giderilmesini sağlar.
Bu modelde kişiler kendilerini başkalarına rahatça anlatmayı ve tanıtmayı istiyorlarsa açık alanlarını geniş tutmaları gerekiyor. Nedir bu açık alan diye soranlar için hemen tanıtayım.
Açık Alan: Kişinin hem kendisinin hem de başkalarının bildiği alandır. Bu alan herkese açıktır. Kişilerin çekinmeden konuştukları, herkese açık olan ve başkalarının da diğer kişilere iletebileceği bilgiler içerir.
Kör Alan: Başkalarının sizin hakkınızda bildiği ama sizin bilmediğiniz alandır. Dışardan nasıl göründüğünüz, sizinle ilgili sizin dikkatinizi çekmeyen izlenimler bu alandadır.
Gizli Alan: Sadece kişinin bildiği alandır, içerdeki bilgileri kişiden başka kimse bilmez, bu yanlarını saklamak ister.
Bilinmeyen Alan: Bu alanı ne siz bilirsiniz ne de başkaları, burası karanlıktır ve dipte bir yerlerde saklıdır.
Sağlıklı ve etkili bir iletişim süreci için Johari pencerenizin açık alanını geniş tutmalısınız ve geliştirmelisiniz. Paylaştığınız bilgi ne kadar çok olursa ilişkilerinizdeki samimiyet ve güven duygusu da o kadar artar. Bilinmeyen alanı olabildiğince daraltmak ancak kişinin kendini açığa vurma derecesini artırması ile mümkün olur.
Havalar nasıl olursa olsun her mevsimde Johari pencereniz hep açık olsun.
(Bu yazıda 209 kelime var) #100Gün100Kelime’de 91. gün sona erdi.