IOT, M2M VE ENDÜSTRİ 4.0

Bugün nasıl herkes sosyal medyadan bahsediyorsa çok yakın bir gelecekte de IoT yani “Nesnelerin İnterneti” dilimizden düşmeyecek. Bugün yazdığım yazıda size yarını anlatacağım, anlatmak benden hazırlanmak sizden.

Teknoloji insanlara “Siz kusurlusunuz, kenara çıkın ve biz hatasız çalışalım” diyor, insanı aradan çıkarmak üretim kalitesi ve maliyetler açısından olumlu bir gelişme gibi görünse de aslında bizi büyük bir tehlike bekliyor. Yapay zeka kendi dilini oluşturabiliyor, bizim dilimiz onlara göre ilkel kalıyor. İnsan büyük bir kanser hücresi gibi dokunduğu yeri kurutuyor, bu yüzden insanın ürettiği yapay zekadan da iyilik yerine kötülük bekliyorum.

Yetenek gerektirmeyen stabil işlerde artık robotlar çalışıyor, otoyollardaki gişe memurları nereye kayboldu diye düşündünüz mü, artık bizi plakamızdan tanıyan sistemler var. İnsanlar birbirleri ile yarışabilmek için yetkiyi insansız sistemlere bırakıyorlar. İnsansız arabalar, insansız silahlı hava araçları insan hatalarını en aza indirgemeyi vadediyor.

Endüstri 4.0 sistemi ile çalışan insansız fabrikalarda ışık bile yanmıyor, bu oluşumlar insanı çoktan kenara attılar bile. Araştırma şirketi Gartner, 2020 yılından itibaren insansız teknolojilerin geleceğimizi şekillendireceğini söylüyor.

Bir ürün eğer “insansız” ise otomatik olarak adı “akıllı” oluyor dikkat ettiniz mi?

İnsansız kararlar alabilen şehire akıllı şehir, insansız sensörlerle perdelerini açabilen eve akıllı ev diyoruz. Arabalar insansız olunca daha teknolojik oluyor, yüz tanıma teknolojisi ile çalışan insansız güvenlik sistemleri bize daha fazla güven veriyor. Robotlar bizi ele geçirecek diye korkan insanlar ile dalga geçmeyi bırakın, robotlar algımızı ele geçirdi bile.

Makineden makineye (M2M) iletişim, makinelerin sensörleri aracılığıyla elde ettikleri veriler ile konuştuğu bir sistemdir. Nesnelerin interneti ile çevremizdeki tüm nesnelerin internete bağlanması ile ortaya çıkan bir oluşumdur. Buzdolabınızdaki tavuk bitince alışveriş arabanıza haber verecek ve siz düşünmeden o tavuk dolaba geri gelecek. Ayakkabınız bile internete bağlanacak ve yerin kaygan olduğunu size iletecek.

Anlayacağınız makineler akıllandıkça insanlar salaklaşacak ve robotlara bağımlı hale gelecek. Navigasyon olmadan adres bulamayan, telefon rehberi olmadan kimseye ezbere ulaşamayan insanlar yarın bir şey düşünemez hale gelecekler, nasıl olsa her şeyi bilen bir teknoloji var!

Bizi robotlardan ve yapay zekadan ayıran en önemli şey kalbimiz olacak. Geçtiğimiz günlerde yazdığım somatik işaretleyici yazısında, somatik işaretleyicilere “kalbimizin sesi” demiştim. Kalbinizin sesini dinleyin ve robotların bile birbiriyle konuştuğu günümüzde telefonu masaya koyup yanınızdaki ile konuşun.

Bugün şarkımız Zardanadam’dan geliyor, şarkıda şöyle diyor: Kalbim yok, itin tekiyim ben…