Hayatımın Rotasını Tamamen Müziğe Çevirmiş Oldum!

Neşet Kılıç kimdir? Kısaca yanıtlar mısınız?


Sincan doğumlu, 10 yılı aşkın süredir rap müzikle uğraşan, kendi söz ve müziklerini üreten ve aynı zamanda kendi ses kayıt stüdyosunda çeşitli işlerde prodüksiyon hizmeti veren bir Ankaralıyım.

Rap müzikle uğraşmak size neler kattı? Müziğin hayatınızdaki yeri ve önemi nedir?
Rap müzik en başta bir çok müzik tarzını içinde barındırdığından dolayı diğer müzik tarzlarına yakınlaşmamı sağladı. Bundan dolayı farklı müzikleri de öğrenmeye başlamış oldum. Kendi müziğimi oluşturmak için gereken platformu hazırladığımda ise farklı müzik tarzlarında ses kayıtları almaya başlamamla bu bana kayıt teknolojisiyle ilgili yeni bilgiler kazandırmış oldu. Bu işi meslek haline getirmekle de hayatımın rotasını tamamen müziğe çevirmiş oldum. Normal yaşantımda günbegün en çok düşündüğüm şey müzik. İfade etmekle en keyif aldığım aktivite yine müzik. En önemlisi de bu yolda Öğreniyorum, gözlemliyorum, aktarıyorum ve hislerimi paylaşıyorum.

Hayallerinizin şu anki yaşantınızı oluşturmanızdaki rolü neydi? Bu noktaya geleceğinizi hayal ediyor muydunuz?
ilk olarak kendi kendine yeten bir müzisyen olmak istedim. Düşündüğüm konuyu yine kendi oluşturduğum müzikle en iyi şekilde anlatabilirim diyerek işin mutfak kısmında çalışmaya başladım. Yetmiyordu imkanlar ve bunu başarmanın bir yolu olmalı diye düşünüyordum. Şarkılar hayal ettim, konserde söylediğimi düşledim ve konseri organize ettim. Ekipmanlarımı geliştirdim ve yeniden bu döngüye katıldım. İşime paralel bir çok meslek dalıyla alakadar oldum, yeni ufuklar çizdim. Son zamanlarda ise daha çok eksik olduğumu düşündüğüm ses ve kayıt teknolojisi alanına yoğunlaştım. Bu da bahsettiğim gibi şu anki mesleklerimden aranjörlük ve tonmaisterliği getirdi bana.

Rap müzik dışında stüdyonuzda ne tür işlerle meşgul oluyorsunuz?
Özel olarak bir tarz üzerine yoğunlaşmadım fakat ağırlıklı olarak Ankara yöre müzikleri, çeşitli tanıtım filmleri için, radyo reklamları için müzikler ve seslendirmeler yapıyorum.

Önceki yıllarda konser ve organizasyonlarınız oluyordu. Nerelerde sahne yaptınız ve kimlerle çalıştınız? Ayrıca ilerleyen süreçte yapmayı planladığınız etkinlikler var mı?


İlk organizasyonumu 2006’da Odtü Mimarlık Amfisinde hiphop jam konseptiyle düzenledim. Dönemin tanınan rap sanatçılarını konuk ettim. Sonraki yıllarda bazı şenliklerde, bar programlarında ve çeşitli gece/gündüz etkinliklerinde yer aldım. Eski menajerim Ersin Özgenç ile elektronik müzik etkinliklerine dahil oldum, Türk ve yabancı djlerin Türkiye turnelerinde birlikte çalıştık. Tom Snare bu yabancılardan biriydi. İstanbul’da Riddim, Studio54, Nayah, StudioLive gibi mekanlarda, Ankara’da If Performance, Hilton Murphy’s, Kite, Ankamall Sanatolia, NewCastle gibi önemli mekanlarda özel etkinlikler ve programlarda sahne aldım. Bunun dışında bu zamanlarda ise yeni birkaç etkinlik konsepti üzerinde çalışıyorum ve bunları ilerleyen zamanlarda rap müzik adına gerçekleştirmeyi hedefliyorum.

Bir eserin oluşmasında stüdyo aşamasını okuyucularımız da mutlaka merak ediyordur. Kendi müziğinizi nasıl bir yol izleyerek ortaya çıkarırsınız ve belli bir süre standartınız var mıdır?
Tahmin ediyorum ki rap hakkında genel görüş basit görünen bir müzik olarak düşünülmesinden dolayı düz altyapılarla hızlı bir şekilde üretilebilmesidir. Elbette kısmen katılıyorum bu görüşe fakat bazı şarkı konuları farklı atmosferlere ihtiyaç duyuyor. Bu atmosferi yakalamak için bir çok müzik tarzının elementlerini kullanmanız gerekebilir. Bazı anlarda mesela ben anlatmak istediğim genel konu üzerinden altyapıyı düşünüp bir ambiyans oluşturuyorum. Sözleri bu ambiyans içinde harmanlarım ya da önceden oluşturulmuş bir altyapı tam da konuya uygundur ben de ona göre sözler yazabilirim. Bunun için de kimi zaman çok detaylı bir şekilde çalışırım. Standart bir süre sadece altyapının iskelet hali için geçerli olabilir. Diğer durumlarda çok daha fazla zamana ve emeğe ihtiyaç duyabilirsiniz.

Şarkılarınıza baktığımızda birbirinden bağımsız soundlar ve içerikler görüyoruz. Bu size bir dezavantaj olarak geri dönüyor mu?


Açıkçası ben öyle düşünmüyorum. Çünkü bahsetmek istediğim konular farklılık gösterebiliyor, ayrıca hayatımda duygu değişimleri de yaşıyorum. Bu değişimler de doğal olarak altyapıyı şekillendiren en büyük etmenlerden biri. Çok yönlülük olarak değerlendirmeyi daha makul buluyorum. Örneğin yeni bir şarkı için Ankara’yı konu eden ve içinde Ankara kültürüne ait enstrümanların olduğu bir projem var. Bu da kendi başına apayrı bir sound demek oluyor.

Rap müziği ana akım medyada yarışmalar dışında pek fazla göremiyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz? Daha iyi yerlere gelmesi için neler yapılmalı?
Öncelikle rap müziğin renkli yapısı her konsepte uyum sağlayabilir. Yarışmalarda demek ki bir renk uyumu söz konusu oldu ve kitlenin müziğine sahip çıkması da hatrı sayılır bir etki yarattı. Bu renkli yapı bizim renklerimizden oluştuğu takdirde genel dinleyiciye daha çok hitap edebilir. Rap müzikte bence gerek sözlerde gerek altyapıda bizden bir şeyler barındıran işler insanları etkiliyor. İçerik yönetimi hakkında daha özenli çalışmalar daha çok kişiye ulaşmayı sağlayabilir diye düşünüyorum.

Önümüzdeki süreçte gerçekleştirmeyi düşündüğünüz neler var?
Birkaç single çalışmam var ve elbette yeni bir albüm düşüncesi var ama tam olarak oturmadığı için süresi belirsiz. Çeşitli hiphop etkinlikleri düzenlemeyi düşünüyorum, bazı konseptler hazır ve yeni sezon için hazırlıyorum. Bunların dışında hep daha iyi standartları arzuladığımdan çalışmaya, hem kendimi hem de ihtiyaç duyduğum ekipmanları geliştirmeye devam edeceğim.

Diğer röportajlarımızı okumak için tıklayın!

.