Rusya’nın imparatorluk geçmişinden ilham alan zarif ve ihtişamlı tasarımları içeriyor. Paris’in sosyetesi ile Rus elitlerinin birbiriyle yoğun bir kültür alışverişi yapmaya başlaması, Rusların 1917’de yaşanan devrimden kaçıp Fransa’ya yerleşmeleriyle başladı demek yanlış olmaz. Her iki kültür de birbirlerinden etkilenerek hem sanat alanında hem de moda dünyasında farklı eserlerin ve akımların ortaya çıkmasını sağladı. Le Paris Russe de Chanel adlı koleksiyondaki her bir parça kendi anlamlı hikayesine sahip ve hepsi de teknik bakımından mücevher sanatının zirvesinde. Kökeni geçmişe uzansa da günümüzün görselliğine de kusursuzca uyan 63 mücevherden oluşan koleksiyon, kadınsı ve stil sahibi duruşunu korurken sembolizmden de ödün vermiyor. Kısacası Le Paris Russe de Chanel koleksiyonu, büyük ve değerli taşları sergileyen bir mücevher kolekisiyonu olma amacını taşımaktan çok uzak. Her bir zarif ve şık tasarımın, 1920’lerin Paris’inden ve Rus İmparatorluğu’nun görkemli dönemlerinden anlatacak hikayeleri var.
Kaynak: Boss Life Dergi