Türkçeye “Makine Öğrenimi” ve “Makine Öğrenmesi” olarak çevrilen Machine Learning kavramını en basit şekilde anlatmaya çalışacağım.
Önce şuradan başlayalım, ben buna “Makine Öğrenmesi” denilmesi taraftarıyım.
Makine öğrenmesi, yapay zeka, robotlar hep filmlerde karşımıza çıkardı, Terminatör izlerken güler geçerdik, sonra onu gördüm ve Terminatör serisini tekrar izledim.
Filmlerde izlediğimiz robotlar artık neredeyse gerçek oldu, sürücüsüz otomobiller hayatımıza girmek üzere.
Bilgisayar ile programlamadan öğrenme kabiliyeti elde eden, elde ettiği eski veriler ile akılcı kararlar alabilen teknolojiler, makine öğrenmesi ile hayatımıza girdi. Yüz tanıma teknolojileri, maillerimizdeki SPAM tespiti gibi imkanlar makine öğrenmesi sayesinde bize yardımcı oluyor.
Google’da arama yaparken arayacağınız kelimeleri hatalı yazarsanız Google sizi uyarır, hatalı yazdığınızı söyler. Makine öğrenmesi, aldığı veriler ile beslenerek öğrendiği yazım hatalarını sonraki kullanıcılar için akılında tutar ve sizi uyarır. Makine öğrenmesinde veri ile beslenen algoritma bir zaman sonra kendi mantığını oluşturur.
Makine öğrenmesi, yapay zekanın bir alt kümesinde yer alır. Yapay zeka, tamamen insan gibi davranabilen bir teknoloji hayal eder, makine öğrenmesi ile doğru elde edilen ve işlenen veriler ile görevlerin bitirilmesini ve gelecekte aynı sorunların yaşanmamasını hedefler.
Kökenleri 2. Dünya Savaşı yıllarına dayanan bu teknoloji, günümüzde de teknolojik olarak büyümek ve müşteri memnuniyetini artırmak için kullanılıyor. Günümüzde böyle ama gelecekte o takla atan robot nasıl kullanılacak merak ediyorum…
(Bu yazıda 204 kelime var) #100Gün100Kelime’de 39. gün sona erdi.