Yatırımcı İş Adamı M. Altuğ Erim Anlatıyor…

Aile işi olarak başladığı gayrimenkul sektöründe, geçmiş kuşaklarının verdiği tecrübe ve iyi itibarı doğru değerlendirip, şirketi büyüten hatta farklı sektörlere de yatırımlar yapan başarılı, genç ve fanatik Galatasaraylı bir iş adamı M.Altuğ Erim. Sektörde uzman olarak gayrimenkul ve özellikle turizm sektörleri hakkında yaptığımız bu keyifli röportajda herkese keyifli okumalar diliyoruz…

• Öncelikle sizi tanıyalım Altuğ Bey, bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? İstanbul doğumluyum. 38 yaşındayım. İki dünya güzeli kızım var. Geçen ay da aramıza bir de oğlum katıldı. Yeditepe Üniversitesi’nde endüstri ürünleri tasarımı ve iç mimarlık olmak üzere çift ana dal okudum. Üstüne işletme yüksek lisans yaptım. Bunun yanında aile şirketinde 15 yaşından beri hem okul sonrası, hem hafta sonları ve tüm tatillerde tam mesai ile her seviyede çalıştım. 2004’ten beri grup şirketini bir fiil yönetiyorum. Babam A.Ulvi ERİM 1980’li yıllardan beri ticaret yapan biri. Onunla usta çırak ilişkimiz nerdeyse ve hala devam eder. Bildiğim her şeyi ondan öğrendim. Öğrendiklerimi güncel ve global ticaretle birleştirip uygulamaya çalışıyorum. Ticaret ve iş her daim beni en mutlu eden hobim oldu.

• Ağırlıklı olarak, gayrimenkul ve turizm sektörlerinde işler yapıyorsunuz. Sektördeki yerinizden ve yapmış olduğunuz çalışmalardan bahseder misiniz? Gayrimenkul zaten aile işimiz. Dedem Türkiye’nin o dönem en büyük şirketlerinden birinde üst düzey yöneticilik yapıyormuş. Gene dönemin en yüksek m2li binası olan süreyya paşa sanatoryumu binasının yapımını bir fiil yönetmiştir. Babam da aynı yoldan gitmiş. Fakat kendi işinin patronu olmayı seçerek yapmış bunu. Beklide bizdeki gayrimenkul sektörüne olan bağlılık bu sebepledir. Grup şirketi dönem dönem başka sektörlerde faaliyet gösterse de gayrimenkul hep amiral gemisi olmuştur bizde. Turizm ise gruba yeni dâhil oldu. Yeni bebeğimiz yani. Şehir otelciliği, turizm sektörünün, yatırım hesaplı ve planlı yapılırsa, doğru hizmet verildiği sürece başarıya daha çabuk ulaşılabilen bir dalı. Biz de bu dalda ilerliyoruz. Çok da mutluyuz. Dünyada en çok tercih edilen sistemle ilerliyoruz. İyi dekore edilmiş ve yeterli büyüklükteki odalar, kullanılmayan hizmetlerin ekstra maliyetlerinin misafire yansıtılmadığı bir sistem. Yani misafirlerin kaliteli hizmeti, harika lokasyonda, optimum bedelle aldıkları genç sistem.

• Özellikle son yıllarda bir balon haline dönüşen gayrimenkul sektörü ile ilgili, bir gayrimenkul yatırımcısı olarak sizin sektörün yakın gelecekteki durumu ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? İnsanlığın DNA’sı 3 şey üstüne kuruludur; beslenme, üreme, barınma. Dolayısıyla gayrimenkul sektörü insanlığın vazgeçilmezlerindedir. Ayrıca gayrimenkul sektörü Türkiye’nin tartışmasız en büyük sektörüdür. Son dönemde arz talep dengesi değişmiştir. Fakat buna bir balon denemez. Hem Türkiye hem dünya zor bir dönemden geçiyor. Asıl sebep budur. Gayrimenkul sektöründe özellikle konut satışları 3 ana başlıkta olur. Yani salt barınma ihtiyaç Lüks: daha iyi, daha büyük bir yerde yaşama isteği Yatırım: ticari olarak uygun fiyatlı alıp yeterli zaman bekleyip değer kazanması. Bu ana başlıkların ihtiyaç dışındakileri 2-3 yıldır durgun. Çünkü piyasa kötü ve döviz çok hareketli, güvensiz ve belirsiz. Piyasa doğru pozisyona geldiği anda bu 2 başlık tekrar sektörde devreye girecektir. Hem de birikmeyle beraber girecektir. Bakın bir örnek vereyim size; 2001yılından önce TOKİ Batı Ataşehir’i %75’i Baytur AŞ’ye kalmak üzere kat karşılığı vermek istemişti. Baytur AŞ oranı beğenmediği için yapmamıştı. O bölgeden onlarca firma yüzlerce milyonluk projeler üretti ve büyük kazanımlar sağladı. Ben bu dönemin sonunda elinde doğru projeler olanların bir kademe yukarı çıkacağına inanıyorum.

• Ülkemizde her sene zaman zaman gündem konusu olmayı başaran bir sektör olan turizm ile ilgili sizin düşünce ve önerileriniz nelerdir? Turizm sektörünü ben Türkiye’nin geleceği olarak görüyorum. Hem coğrafi konumunuz hem kültürel yapımız sebebiyle doğal bir sermayesi var bu sektörün. Sadece doğru insanlar tarafından doğru yönetilmeli. Türkiye’de de aslında optimumda doğru yönetiliyor. Hizmet kalitesi olarak da dünyada bence en iyilerdeniz. Bu da bizim kültürümüzdeki misafirperverlikten geliyor. Çok büyük ihracattır aynı zamanda bence turizm. En çok ihtiyacımız olan döviz girişinin en hızlı en kolay yolu olarak görüyorum. Teşviklerin artması ve sektörün daha da önünün açılması gerektiğini düşünüyorum.

• Tutkulu bir Galatasaray fanatiğisiniz. Aktif olarak takım için yapmış olduğunuz çalışmalarınızdan bahseder misiniz? “ GALATASARAY BENİM İÇİN AİLEMDEN, İŞİMDEN SONRA HAYATTAKİ EN ÖNEMLİ 3. ŞEY. Evet, Galatasaray benim için ailemden, işimden sonra hayattaki en önemli 3. şey ve yeri tartışılmaz. Galatasaray’dan ne zaman hizmete çağırdılarsa koşa koşa gittim ve her zaman gideceğim. 6 yaşından beri hiçbir maçını kaçırmadım, kaçırmam. Sadece futbol taraftarı değilim ben gerçek bir Galatasaraylıyım. 15 branş 1500 sporcusu 17788 üyesi olan koskoca bir camia Galatasaray. Ben de bunun bir parçası olmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum. Galatasaray’ın hem GSTV hem de tüm dijital platformlardaki reklam pazarlamasını benim sahibi olduğum grup şirketi yönetti uzun süre. Ayrıca mevcut aplikasyonunu da yine bu şirket yaptırıp, bedelsiz olarak Galatasaray’a vermiştir. Yine yeni web sitesi de o dönemde şirketin Galatasaray’a sözleşme dâhilinde bedelsiz verdiği bir hizmettir.

• Son olarak Bosslife Dergi ekibi ve okurlarına neler söylemek istersiniz? Bosslife Dergi’yi nerdeyse ilk sayısından beri takip ediyorum. Gerçekten her geçen sayı hem içerikteki hem de görsellikteki kaliteyi arttırıyorsunuz. Tebrik ederim. Okurlara ise Türkiye’ye her şartta güvenmelerini tavsiye ederim. Unutmayalım ki, bu topraklarda yüzyıllardır bir bereket ve güç var. Bu güç aynı zamanda bizim damarlarımızdaki asil kanda da mevcuttur.

”İNSANLIĞIN DNA’SI 3 ŞEY ÜSTÜNE KURULUDUR; BESLENME, ÜREME, BARINMA. DOLAYISIYLA GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ İNSANLIĞIN VAZGEÇİLMEZLERİNDEDİR. “

Kaynak: Boss Life Dergi