Onun Adı İş Güvenliği Değil ‘‘İnsan Mühendisliği’’

Merve BOZDEMİR

İş Güvenliği / Çevre Profesyoneli
[email protected]

Tanı, sev, bil, araştır, keşfet, projelendir, öğren, öğret, konuş, dinle, gözlemle, eğit, teşekkür et, alkışla, ilgilen,
hissettir, ödüllendir, yorumla, görüş al, katıl, yönet, iyileştir, sürdür….

İş Sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalığı arttırmak ve sürekli iyileştirmeyi sağlamak için iş güvenliği profesyonellerine ve uzmanlarına önemli görev düşmektedir. İş sağlığı ve güvenliği teknik ve mevzuat bilgisi dışında insan ilişkileri, iletişim ve personel odaklı yaklaşımı da içermektedir. İş güvenliği profesyoneli, çalışanlarla sürekli iletişim halinde olmalı ve çalışmalarında personelin kişisel özelliklerini de dikkate almalıdır. Personelin hareket tarzı, yaklaşımı ve kişisel özellikleri gözlemlenir ve analiz edilirse doğru ve uygulanabilir aksiyonlar alınabilir.

İş güvenliği profesyonellerinin çalışanlar ile yakından ilgilenmesi, onları gözlemlemesi, diyalog içerisinde olması, görüş ve önerilerini alması çalışanların kendilerini daha değerli ve önemli hissetmelerini sağlayacaktır. Yani iş güvenliği değil insan mühendisliği önceliğimiz olduğunda, çalışanlardan da tam destek alarak ve onları bu işin bir parçası yaparak daha etkin bir iş güvenliği yönetimi sağlayabiliriz. İnsan Mühendisliği dediğimiz zaman Nüvit Osmay’ın Kişisel gelişim ve kılavuz niteliğindeki kitabı aklımıza gelir hemen. İş hayatı içinde insanın kendisi ve çevresini her yönüyle ortaya koyan bir klasiktir bu kitap. İnsanlarla ilgilenen, görevi gereği insanlara hizmet götüren herkesi ilgilendirmektedir. İş güvenliği ile insan mühendisliğinin en önemli ortak noktası “insan ve iş” ile ilgilenmesidir. Bu nedenle tüm iş güvenliği profesyonellerinin bu klasiği okumasını tavsiye ederim.

İnsanlarla çalışmanın ve geçinmenin yollarından da bahsediyor bu harika eser. Dikkatimi çeken önemli örnek ve alıntılar da var içinde. Kitap içerisinde iş sağlığı ve güvenliği açısından da oldukça önemli ve dikkatimi çeken, sanayide insani ilişkiler üzerine yapılan ilk deneyi paylaşmak istiyorum sizlerle. 1924 senesinde Amerika’da Westinghouse fabrikalarında bir tecrübe yapıldı. 500 kişinin çalıştığı bir fabrikada fizikçiler, kimyacılar, çeşitli bilim adamları ışığın arttırılmasının orada çalışanların üzerinde ne gibi tesirler yapacağını etüt etmek üzere toplanmışlardı. İşçiler çalışırken fabrikanın ışığı yavaş yavaş yükseltildi. Verim de artmaya başladı ve ışıkla beraber yükseldi. Fakat bir müddet sonra durdular, çünkü ışığın bundan fazla artmasına imkan yoktu.

Fizikçiler memnun oldular, biz elektrik ışığını arttırmakla verimi arttırdık dediler ve böyle bir eğri çizdiler. Yalnız psikolog bu işin bu kadarla bitmediği kanısındaydı. Şimdi de ışığı yavaş yavaş azalttılar. Verim gene artmıştı. Bu tecrübe günlerce devam etti, ışık artsa da eksilse de verim artıyordu. Bu hayret verici bir şeydi. Fizikçiler, kimyacılar, psikologlar araştırmanın sonunda şöyle bir sonuca vardılar. “ Orada bulunan 500 işçi böyle yüksek ilim adamlarının kendileriyle ilgilendiklerini görünce daha fazla çalışmışlardı. Çünkü adam yerine konmuşlardır. Kendilerine önem verildiğini görmüşlerdi.

Işığı arttırmanın veya eksiltmenin çalışma verimi üzerine psikolojik faktörler kadar tesir etmediği anlaşılmıştır.” Bu örnekte de gördüğümüz gibi motivasyon arttıkça iş verimliliği de artacaktır. İş verimliliğinin artması ile de iş güvenliği uygulamalarının verimliliği doğru orantılı olarak artacaktır. Bu nedenle işverenler, yöneticiler ve iş güvenliği profesyonelleri iş güvenliğini sadece teknik, teorik ve mevzuat olarak değil “insana değer vermek ve bunu hissettirmek” olarak görmelidir. İnsana verilen değer arttıkça her konuda verimlilik ve kalite artacaktır.

Kaynak: Boss Life Dergi