İkna teknikleri üzerine uzmanlaşan İtalyan psikolog Robert Cialdini, kaleme aldığı “İknanın Psikolojisi” kitabında “Karşılıklılık” ilkesinden bahsediyor, bu yazımda bu önemli kavram ile ilgili dikkatimi çeken kısımları yazacağım. Konuyu derinlemesine araştırmak isteyenler “İknanın Psikolojisi” isimli kitabı okuyabilirler.
“Ne ekersen onu biçersin” derler.
Yaptıklarınızın karşılığını bugün alamasanız da yarın mutlaka alırsınız. İyiyse iyi, kötüyse kötü! Karşılıklılık ilkesine; mütekabiliyet, quid pro quo ya da kısasa kısas ilkesi de diyebiliriz.
Operatörünüzün size verdiği bedava dakikalar, arabanın kapısını açan vale, o gün çok üzgün olduğu halde size gülümseyen satış görevlileri, size özel indirimler, puanlar ve bunun gibi birçok şey bir karşılık beklenerek yapılıyor olabilir. Size verilen bir ayrıcalık varsa iki defa düşünün, sonucunda bir karşılık ödemek zorunda kalabilirsiniz.
Hoşunuza gitmeyen bir hamle ile sunulan ayrıcalıklar sonucunda da karşılık ödemek zorunda kalabilirsiniz. Hiç kullanmayacağınız bir çanta hediye eden birisi de sizi kendine borçlandırmaya çalışabilir, masaya gelen hayatta yemeyeceğiniz bir ikram da… “Al bu da benden olsun” denilen işinize yaramayacak bir ayrıcalık sizde bir borçluluk duygusu uyandırabilir.
Karşılıklılık diplomaside de kullanılan bir kavram. Karşılıklılık, karşınıza çıkan duruma cevap olarak aynı durumu karşıya yaşatmak anlamına da geliyor. Yabancı bir ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına iyi veya kötü nasıl bir muamele yapıldıysa, o ülkenin vatandaşlarına da ülkemizde genelde aynısı yapılır. Bununla ilgili diplomatik karşılıklılık hamlelerini haberlerde sık sık görüyorsunuz.
Karşılıklılık ve diplomasi ile ilgili bir haber
Her şey için bir karşılık beklemeye gerek yok elbette, bazen bir teşekkür yeter, çoğu zaman bir teşekkür bile gelmez.
Ne demişler “İyilik yap, denize at”
(Bu yazıda 241 kelime var) #100Gün100Kelime’de 25. gün sona erdi.