Bize biraz kendinizden ve Gönye Proje Tasarım’dan bahsedebilir misiniz?
G.A: Mimar Sinan Üniveristei İç Mimarlık mezunuyum. 2000 yılında mezun oldum bir süre ofislerde çalıştım ve 2004 yılında bir proje vesilesiyle Yelin ile tanıştık. Önce ortak olduk, ardından arkadaşlığımız ve dostluğumuz gelişti. 2010 yılında da Mimar Yelin Evcen ve İç mimar Gönül Ardal ortaklığında Gönye Proje Tasarım’ı kurduk.
Y.E.: Gönye, dijital öncesi teknik çizimde olmazsa olmaz bir araçtı. Biz okul dönemlerimizde ikimizin de okullarında projeleri el çizimi olarak hazırlıyorduk. Sonrasında da ikimizin de küçük gönyeleri çantamızdan hiç eksik olmadı. Bizim için hem nostaljik hem işlevsel, vazgeçilmez bir araç olan gönyenin, hecelerinin de isimlerimizin birleşiminden oluştuğunu fark ettiğimizde şirketimizin adını bulmuş olduk.
G.A: Gönye Tasarım, kurulduğu günden bu yana markalı konut ve ofis projelerinin iç mimari tasarımını yapan, bu alanlarda yüze yakın proje tamamlamış ve bu sayede uzmanlaşmış bir firma. 4 tanesi proje yöneticisi olmak üzere 17 mimar ve iç mimarın çalıştığı, 22 kişilik bir ekibiz.
Tasarım felsefenizden bahseder misiniz?
G.A: Öncelikle çalışmalarımızda, işlevsel ve estetik değerlerin ön planda olduğu yaşayan mekanlar yaratmaya çalışıyoruz. Doku, renk, malzeme uyumunu aydınlatma faktörü ile birlikte çok önemsiyoruz. Bu kombinasyonun doğru oranlarla buluşması ise işimizin püf noktası. Tasarımlarımızı yaparken her mekan için ayrı bir çıkış noktasından hareket ediyoruz. O mekana özgü, içinde düşünülen fonksiyona uygun tasarımlara yönelip en sonunda seçeceğimiz aksesuarda bile aynı çizgiyi takip ediyoruz. Özellikle örnek daire tasarımlarımızda bunu daha iyi görebilir, yaşayan mekanları daha iyi algılayabilirsiniz. Bir de, tasarladığımız konsept tasarımların hem bütçe hem de detay anlamında uygulanabilirliği bizim için çok önemli. Projelendirmeyi ve detaylandırmayı konsept kadar önemsiyoruz. Her bir proje için özel detaylar üreterek, detaydan bütüne doğru geliştirerek çözümlüyoruz. Bu da işlevsel ve estetik olarak çözümlenmiş mekanlarla sonuçlanıyor.
Y.E: Bizi tasarım anlamında farklı kılan konulardan biri de esnek tasarım anlayışına sahip olmamız. Çalıştığımız projenin bulunduğu bölgeye, bütçesine, hedef kitleye ve yatırımcı firmanın beğenisine göre, farklı tarzlarda konseptler çalışabiliyoruz.
İki kadın ortak olmanın mesleki anlamda olumlu-olumsuz getirileri neler?
Y.E: İnsanları cinsiyetlerine göre sınıflandırmak yerine karakterlerine göre değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. “Bir kadın” ile ortak değilim, “Gönül Ardal” ile ortağım. Gönül ile dostluğumdan da ortaklığımdan da çok mutluyum. Gönye Tasarım’ı kuralı 7 yıl olmasına rağmen, iş hayatında büyük bir ivme ile yol almamızın en büyük sebebi, uyumlu ortaklığımız. İkimiz de sürekli gelişime inanan insanlar olarak ne yaptığımıza değil, daha neler yapmamız gerektiğine odaklanmayı seçiyoruz. Beraber hayal ediyor, hedef koyuyor, plan yapıyor ve gerçekleştiriyoruz.
G.A: Her şeyden önce aynı detaylara takılıyoruz ve bence birbirimizin çok iyi dinleyicisiyiz. Kadınların empati yeteneğinin daha güçlü olduğunu düşünürüm. Bu sebeple Yelin ile birlikte çalışırken bu avantajı yaşadığımı hissediyorum. Kadın olmanın yanında ikimizin de üretken, programlı ve disiplinli çalışıyor olması çalışmalarımızı olumlu etkiliyor. Mesleğimiz gereği hem yönetimsel hem de tasarımsal konularda yenilikçi ve gelişim odaklı düşünerek aynı yöne bakabilmek iş hayatımızı önemli ve olumlu yönde etkileyen faktörler.
Meslek seçiminizde etkili olan faktörleri öğrenebilir miyiz?
Y.E.: Lise yıllarında mimarlıktan başka bir meslek yoktu aklımda. Tabii ki bunda babamın inşaat mühendisi olması ve rapidolarla proje çizilen bir ofisin anılarımda bıraktığı iz, sonrasında ablamın mimarlık okurken yaptığı maketlerin etkisi büyük. 1993 yılında hayal ettiğim okulu kazanarak İTÜ’de mimarlık okudum. Fakat okul yıllarında iç mekân tasarımının daha çok ilgimi çekmesi ve tasarımda daha özgür hissetmem sebebiyle iş hayatına başlarken iç mimarlığı tercih ettim.
G.A: Aile büyüklerimin mesleği mobilyacılık olduğundan iç mimarlık mesleğiyle ilk ahşap atölyesinde tanışmıştım. Atölyelerde tanıştığım mimarların çalışma şekillerini gözlemleme şansı buldum ve mesleğe hayranlığım lise yıllarımda başlamıştı. Ofislerinde ziyaret ettiğim mimarları gözlemler ve çok özenirdim. Bu zamana kadar yaşamımla ilgili her zaman bir hedefim olmuştur. İç mimar olmayı da lise yıllarımda hedefledim. Başka bir meslek sahibi olmayı hiç düşünmedim.
Bir örnek dairenin tasarımı satış ve pazarlamayı ne yönde etkiliyor?
G.A.: Zaman içinde konut projelerinin sayısı arttıkça rekabet de arttı. Bu durum da daha gerçekçi, projenin ana fikrini yansıtan, hedef kitlesine hitap eden nitelikte, müşterinin o projede kendisine vadedilen yaşamı hissedebilmesi için incelikle tasarlanmış örnek daireler oluşturma zorunluluğunu getirdi. Örnek daireler, söz konusu projenin kalitesi, standartları ve ne tür bir yaşam vadettiği hakkında çok önemli ipuçları veriyor. Firmanın vizyonu ve projenin konsepti yansıtılarak, müşterinin karar sürecinde etkili bir ortam yaratılmış oluyor. Örnek daireler müşterilere proje hakkında daha fazla ve daha gerçekçi fikirler vererek, hatta projeyi birebir yaşatarak satış ve pazarlama sürecine çok önemli katkılarda bulunuyor.
Mesleğini başarıyla sürdüren tasarımcılar olarak, bugünlere gelirken pek çok evreden geçtiniz. Mesleğinizdeki en büyük kazancınız nedir desek?
Y.E.: Kariyerim boyunca, mobilya, banyo-mutfak, proje, şantiyede uygulama hatta metraj-keşif aşamaları gibi iç mimarinin farklı birçok alt kaleminde deneyim kazandım. O dönemlerde çok bilinçli bir tercih değildi, ama bana çok şey kazandırdı. Mesleğimdeki en büyük kazancın gerek ekibimizin gerekse müşterilerimizin güveni olduğunu düşünüyorum. Her bir projemiz birbirine referans olarak bizleri bugünkü Gönye Tasarım yaptı, kurulu bir düzene veya hazır bir çevreye sahip değildik. Yaptığımız ufak tefek işlerden kazandıklarımızla kendi sermayemizi yarattık. Tamamen kendi ayaklarımızın üstünde, gelişimi odak noktamız yaparak 7 yıl gibi bir sürede bulunduğumuz konuma gelmenin verdiği gurur, bir diğer kazancımdır.
G.A.: En büyük kazancım deneyim diyebilirim. Okuldan mezun olduğunuzda her ne kadar eğitimini almış olsanız da teorik olan bilgilerinizi uygulama ile pekiştirdiğinizde ve sürekli tekrar ettiğinizde deneyim kazanmış oluyorsunuz. Bu tecrübe de hem sizin kendinize ve işinize olan güveninizi hem de mesleğinize olan hâkimiyetinizi arttırıyor. Tam da bu aşamada mesleğinizde aldığınız doyumun tarifini yapmak çok zor. Bu mesleki tecrübeyi yönetim becerileri ile planlı ve sistemli bir şekilde birleştirdiğinizde başarıya ulaşıyorsunuz. Başarıya ulaşmanın keyfini yaşamak ta en büyük kazançlarımın arasındadır.
Çözüm ortağı olduğunuz inşaat ve gayrimenkul yatırım şirketleriyle birlikte rezidans, toplu konut ve ofis projeleri başta olmak üzere birçok iç mimari proje yapıyorsunuz. Markalı projelere odaklanma fikri nasıl ortaya çıktı?
Y.E.: 2010 yılında Gönye’yi kurana kadar Gönül ile çeşitli projeler yapıyorduk, kişisel ev, mağaza, kafe tasarım ve uygulama işleri alıyorduk, bu arada yeni bir iş kalemi olan örnek daire dekorasyonu da yapmaya başlamıştık. Yaptığımız işlerin en sevdiğimiz yanı tasarım ve proje aşamaları idi, ikimiz de uygulama yapmaktan hoşlanmıyorduk. Bu sebeple zaten inşaat firmalarının ekipleri tarafından uygulanan örnek daire tasarım ve projelendirmesi bize çok keyifli geldi. Ayrıca ev sahibinin belirli bir kişi olmaması, hayali bir aileye ev yapmak zor olmasına rağmen iyi başardığımız bir iş oldu. Gönye Tasarım’ı kurduktan sonra, yaptığımız örnek daireler o kadar beğeniliyordu ki, özellikle satış ekipleri yeni projelerinde, örnek daireler üzerinden satışı daha kolay yapabildikleri için bizimle çalışmayı tercih ediyordu. O dönemde birçok örnek daire tasarladık, bu sefer de binaların ortak alanları ve satış ofisleri, örnek dairelerin yanında sönük kalmaya başladı. Böylece çalıştığımız firmalardan o kısımları da tasarlamamız üzerine talep almaya başladık ve markalı konut projelerine odaklanmamız bu şekilde oldu. Satış ofisi, örnek dairesi, lobileri, havuz, fitness ve tüm sosyal alanları dahil olmak üzere çok fazla markalı konut ve ofis projesi işi alınca da diğer uygulamalı işlerimizi ve kişisel ev projelerini bıraktık.
G.A.: 7 yılda, devam eden işlerimizi de sayarsak bu konuda uzmanlaşan ekibimizle birlikte yaptığımız 70 civarı markalı konut, 20 civarı ofis projemiz bulunmakta.
Gönye Proje Tasarım olarak örnek daire ve satış ofisi iç mekan tasarımlarıyla ön plana çıkıyorsunuz. Örnek daire ve satış ofisi tasarımlarınızda en çok dikkat ettiğiniz unsurlar nelerdir?
G.A.: Örnek daire ve satış ofisi, bir projenin satışı işin tasarlanan ve inşa edilen mekanlardır. Burada asıl amaç, ev satın almak isteyen insanlara satış için güvenli ve konforlu bir alan oluşturmakla birlikte, onların yatırım yapacakları projeyi maket ve görseller ile tanımalarına olanak sağlamaktır. Örnek dairenin yapılış amacı ise onların oturacakları evin içini hissederek, malzemelerine dokunarak, alanını ve hacmini algılayarak görmelerini, kendilerini orada yaşarken hayal etmelerini sağlamaktır. Bir diğer amaç ise, inşaat firması tarafından yüzlerce adet inşa edilecek konut için bir mockup oluşturmak, inşaat sürecinde karşılaşılabilecek zorlukları bir veya iki dairede tecrübe etmektir.
Y.E.: Projede çalışacak iç mimarın, tüm bu yapılış amaçlarını iyi algılayıp tasarım kriterlerini ve kaçınacağı riskleri iyi bilmesi, projenin başarıya ulaşmasını sağlar. Tasarımda en önemli kriterler olarak; hedef kitlenin ortak beğenisine hitap etmek, bulunduğu bölge, bütçe, satış fiyatı, çoklu imalata uygun tasarım, seçilen malzemelerin tedarik kolaylığı, çevre projelere göre fark yaratmak ve yatırımcı firmanın vizyonunu yansıtmak sayılabilir. Dikkat edilmesi gereken riskler ise ortak beğeniye hitap ederken sıradanlaşmak, farklılaşmak adına hedef kitle beğenisinden uzaklaşıp fazla kişiselleştirmek, kullanışsız malzeme seçimi, yapılan tasarımın imalat zorluğu, bütçe aşımı ve süre aşımıdır.
G.A.: Biz Gönye Tasarım olarak bütün bu kriterlerin ve risklerin farkında, deneyimimizin getirdiği alanımızdaki uzmanlık ile tüm bu kriter ve riskleri her projede dikkatlice analiz ederek hatta kimi zaman ilk yatırımları olan firmalara örneklerle yol göstererek işimizi en doğru şekilde yapmak için çalışıyoruz.
Tasarımlarınızda size ilham veren isimler var mı?
Y.E.: İsimlerden çok ürünlerden ilham alıyoruz. İç mekan tasarımlarımızda kullanacağımız yeni ürünler, seriler, renkler, yeni mobilya, aydınlatma ve aksesuar tasarımları bizde de yeni mekan tasarımı fikirleri oluşturuyor. Bu sebeple malzeme ve ürün araştırması işimizin en önemli kısımlarından birisidir. Ekibimizle farklı ve yeni ürünleri görebileceğimiz showroom ziyaretleri yapmaya, malzeme tedarikçileri ile toplantılarda bir araya gelmeye, yurtdışı fuar ve tasarım haftalarını takip etmeye, üretim süreçlerini deneyimlemek üzere de fabrika ziyaretleri yapmaya her zaman özen gösteriyoruz. Geleceğe dair ne tür planlarınız bulunuyor? Kariyer planlarınızdan söz eder misiniz?
Yelin Evcen: Biz belirli bir konuda uzmanlaşmayı seçtik. Proje firmasıyız ve bunu seviyoruz. Şantiyede uygulama yapmaktan veya kişisel konut dekorasyonu yapmaktan çok hoşlanmıyoruz. Daha çok profesyonel firmalarla iş yapmak istiyoruz, birinin özel hayatında çalışmak istemiyoruz açıkçası. Konut projelerine devam etmeyi, ilave olarak da otel projelerine girmeyi istiyoruz.
Gönül Ardal: Yaptığımız projelerin içinde fitness, kapalı havuz, SPA, masaj odaları, saunalar da var. Ortak alanlar, kafeler, büyük restoranlar var. Baktığınızda residansların lobileri, otel lobisi gibi yapılıyor. Daha çok tasarım yapabileceğimiz alanlarda bulunmak istiyoruz. Konut projelerini çok seviyoruz, çünkü içinde tüm fonksiyonlar var. O anlamda bizi çok besliyor. Bir de ofis projeleri var tabii yaptığımız. Hem kişisel ofisler yapıyoruz, hem de plazaların ortak alanlarını yapıyoruz. Ofisler de çalışmayı sevdiğimiz, farklı bir konu.
Yelin Evcen: Ayrıca 2016 yılında Decovita Seramik için tasarım danışmanlığı yapmaya başladık. Aynı zamanda markanın 1000 m2 seramik showroom tasarımını ve 800 m2 fuar standını da tasarlayarak farklı bir alanda da Gönye Tasarım imzasını attık, müşterimizden ve çevreden aldığımız olumlu yansımalarla bu alanda gelişerek çalışmaya devam edeceğimizi söyleyebilirim. Şu anda markanın bayiileri için konsept çalışmalarını da yapıyoruz.
Kaynak: Boss Life Dergi