“Kırmızı ete gönül vermiş insanlar bir meslek sahibi olsun bir altın bilezikleri olsun istiyorum.”

Bu ay siz BossLife okurları için Gürkan Şef’e konuk olduk.
Bizi Etiler şubesinde sıcak sohbeti ve misafirperverliği ile
ağırladı. Kendisi ile başarı öyküsünü ve gelecek planlarını
konuştuk. Okurken heyecanlanacağınızdan emin olduğumuz,
henüz denemediyseniz okuduktan sonra mutlaka denemeyi
düşüneceğiniz Gürkan Şef röportajımız sizlerle…

Gürkan Şef markası, Gürkan Şef ile birlikte tanındı. Biz de Gürkan Şef ’i biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?

Ben Türkiye’nin ilk diplomalı kasabıyım. Bu işin okulunu okuyan tek adamım. Aşçılık, Dünya mutfağı okudum ancak sonrasında da branş olarak kırmızı eti seçtim ve İngiltere’deki MeatSchool’un Antalya’da eğitim verdiği okulda burslu olarak eğitim aldım. Kırmızı ete ilgim ve tutkum çocukluğumdan gelmekte, ilk önce yemesi tabi ki ve sonrasında da kurban bayramlarında daha küçük yaşlarda çoğu çocuğun korktuğu,uzaklaştığı anda ben tam tersi operasyonun içerisinde olmaktan keyif alıyordum. 11- 12 yaşıma geldiğimde de sakatatlarını temizlemeye başlamıştım, hayvanın sırt kısmından parçalar çıkartıp onları inceleyip bunu ızgara da yapalım tarzında kendimce tarifler oluşturuyordum. Başta da dediğim gibi kırmızı eti yemeyi çok seviyordum çocukken anneme şöyle söylerdim “ sadece derisini yemeyeyim ama onun dışında her yerini yiyebilirim. ” Ben aslında yiyecek içecek işletmeciliği okudum, okuduğum zamanlarda haftada bir gün mutfak dersimiz vardı buradaki hocalarım sağolsunlar bıçak tutuşumu gördüler ki Gürkan neden aşçılık okumuyorsun dediler

onların da yönlendirmesiyle aşçılık okudum iyi bir dereceyle bitirdim ve burs kazandım. İtalya’nın Parma kentinde bir okul vardı oraya gittim staj için ama üç hafta sonra geri döndüm. Çünkü her sabah keyif almayarak uyandığımı farkettim, sevdiğim bir iş değil makarna pizza yapmak. Bende ülkeme geri döndüm stajımı tamamlamam gerekiyordu burada çok büyük bir otele çıktı stajım ama ben orda da yapmak istemedim, Tuzla da büyük bir mezbahane de stajımı tamamladım. Staj bittikten sonrada çok teklif aldım. Çok güzel yerlerde çalışarak kendimi geliştirmeye devam ettim. Çok fazla kendi markanı yarat diye yatırımcı teklifleri alıyordum. Bana bu teklifi sunan, yatırımcı olmak isteyen, hepsini ayrı ayrı saydığım sevdiğim spor dünyasından, iş dünyasından, sanat camiasından çok fazla insan vardı holdinglerden çok fazla teklif alıyordum kendi markanı yarat, yaratalım diye ama en doğrusunu bulmak lazımdı ve 2014 Mayıs ayında Nişantaşı’nda Gürkan Şef markasını yarattık ve üçüncü senemizi bitirmiş oluyoruz.

Gürkan Şef neler yaptı?

Gürkan Şef olmamış şeyleri yapmayı seviyor. Bu tamamen işime olan sevgimden oluyor ve genelde ilkleri biz yapıyoruz mesela etlerin üzerine isim yazılmasını ilk ben yaptım bu bir satış tekniği stratejisiydi müşterilerime jest yapıyordum. Şu an bütün steakhouselar da bıyık ve şapka var bu temayı ben oluşturdum, bu benim logom herkesin logosunda boynuz var. Ben dedim ki ben her şeyimin arkasında olduğum için logomda kendim olmalıyım, markama kendimi koymalıyım, insanlar beni öyle tanımalı şimdi bu da taklit ediliyor. Kişiye özel olmasını sağlamak amacıyla bıçaklara isim yazmak yine Gürkan Şef ‘in bir ilki oldu.

Yemek programı yapmam konusunda çok fazla teklif geliyordu ben stüdyoya gitmeyeceğimi söyledim ne yapabiliriz diye düşündük yine bir ilk olarak mangalı çok seven ülkemde hiç mangal programı yapılmadığını fark ettik Türk Milleti mangala aşık bir millet ve bu daha önce yapılmamıştı bu da beni biraz üzdü aslında bu kadar mangalcı bir toplum olup nasıl mangal programı yapılmaz diye. Ve ben üç sezondur farklı kanallarda mangal programı yapıyorum şu an Beyaz Tv’de yayınlanıyor toplamda 150 bölüm oldu.

“Kırmızı ete gönül
vermiş insanlar
bir meslek sahibi
olsun bir altın
bilezikleri olsun
istiyorum.”

Yakın zamanda hedefler neler?

2018 de Gürkan Şef Et Sanatları Akademisi açmak. Ulus’ta bir yerimiz var orada planlıyoruz. Buradaki amaç şu; öncelikle ben istiyorum ki kendi personelime kendi yol arkadaşıma ben eğitim vereyim çünkü Gürkan Şef markası artık dünya da bir marka oluyor ve kendi ızgaracımı kendim çıkarıp yetiştireyim, kendi salatacımı, kendi komimi, kendi işletme müdürümü ben eğitmek istiyorum. Aynı zamanda şöyle de bir durum var kasaplarımız, benim meslektaşlarım çok fazla dalında iyi insan var onlara da belli saatlerde belli eğitimlerini tamamlatıp onlara da diplomalarını vermek istiyorum Milli Eğitim Bakanlığı onaylı aynı zamanda yurtdışı bağlantılı bir diploma da alacaklar. Bu işin başında da benim hocam koordinatör olacak.

Bu işe yani kırmızı ete gönül vermiş insanlar bir meslek sahibi olsun bir altın bilezikleri olsun istiyorum. Bu yıl sonuna kadar yetiştirmeyi planladığım kırmızı et ve steak hakkında her şey isimli bir kitap yazıyoruz bunu çıkartacağız. Ben paylaşımcı bir insanım ve benim belli bir çalışma prensibim var bu çalıştığım zamanlarda da öyleydi yıllık izin dahi yapmadan günde 16 saat çalışıyordum önceliğim hiçbir zaman için para olmadı evet para önemli, hayatımızı devam ettirebilmemiz için para kazanmamız gerekiyor ama asıl gerçek olan ve benim çalışma mottom ” başarı geldiğinde para gelecek ” benim felsefem her zaman için bu oldu ve kısmetse bundan sonrada bu şekilde devam edecek. Benim için önemli olan her gün bu restoranı ilk defa açıyormuşum gibi açmak aynı enerji, aynı istek, aynı özgüvenle açmak.

Gürkan Şef Etiler’den bahsedelim birazda, konsept olarak neler mevcut?

İlk yerimizden hemen sonra planlamaya başladığımız ve tam 3 yıl sonra hayata geçirdiğimiz Gürkan Şef Etiler’i öncelikle ülkem adına büyük bir gururla açtık. Bu restoranın mimarisini dünyaca ünlü Robert De Niro’nun mimarı yaptı. İtalyan Bobo tam bir sene boyunca burada tadilat yaptı, bu binayı birlikte yeniden yaptık. Şu anda bizim bu dükkanımız 320 kişilik ama biz istersek 650 kişi de oturtabilirdik çok rahat bir şekilde sığardı ama biz istedik ki misafirlerimiz buraya geldiklerinde kendilerine bir an önce yiyip gidelim sıkış tıkış burası demesinler,

kendi evleri gibi biz Gürkan’a misafirliğe gidiyoruz eşimizle dostumuzla… çoluk çocuk gelip rahatça yemeklerini yiyebilsinler mesela aşağıda çocuk oyun alanımız var ve orada bu işten çok iyi anlayan, çok cici bir çocuk gelişim uzmanımız var ebeveynler burada rahatça yemeklerini yerken akılları çocuklarda kalmıyor ailelere bir şifre veriyoruz ve şifre sayesinde çocuklarını telefonlarından masalarında oturup yemeklerini yerken izleyebiliyorlar çocuklarda kaliteli zaman geçirmiş oluyor. İbadetini yapmak isteyenler için bay-bayan ayrı olmak üzere mescitlerimiz var,

binamız aynı zamanda engelli dostu. Asansörlerimiz var engelli dostlarımız için. Mesela acil bir akşam yemeğiniz var arabanızda kıyafetleriniz var ama gün içerisinde o kadar yoğun koşturma içersindesiniz ki giyecek zaman bulamadınız akşam da Gürkan Şef ‘te yemeğiniz var hiç problem değil kişiye özel bir odamız var orada duşunuzu alabilirsiniz üzerinizi değiştirebilirsiniz bakımlarınızı yapabilirsiniz makyajınızı yapabilirsiniz ve hazır bir şekilde yemeğinize çıkabilirsiniz. Gürkan Şef Dubai ve Gürkan Şef Londra isimli iki adet VİP odamız var. Konsept olarak alkolsüz bir konseptimiz var ama Gürkan Şef ‘in özel alkolsüz kokteylleri çok sevildi, ilgi görüyor. Kırmızı etle ve kendi özel tatlılarımızla alkolsüz kokteyllerimizi sunuyoruz. En önemli ayrıcalıklarımızdan bir tanesi şehitlerimiz oluyor ve ülkemizde Şehit Aileleri Derneği diye bir derneğimiz var bizim vale hizmetimizi Şehit Aileleri Derneği yapıyor. Bütün gelir derneğe bağışlanıyor.Bu durum Türkiye’de bir ilk ve bence herkes biraz duyarlı olmalı bir şeyler sadece lafta kalmamalı herkes elini taşın altına koymalı.

Gürkan Şef yurtdışında neler yapacak?

Şu anda zaten Dubai şubemiz tadilatta. Dubai’deki projemizi tüm dünya konuşacak. Şu an tüm Türkiye Gürkan Şef Etiler’i konuşuyor. Dubai projemiz hayata geçtikten sonra da tüm dünya Gürkan Şef Dubai’yi konuşacak Allah’ın izniyle. Çünkü acayip bir proje yapıyoruz. Bu konuda çok iddialıyız. Londra için de imzalarımız atıldı tabi ki Londra için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Dubai’yi Eylül Ayı’nın ortalarında açmak planımız. Sonrasında Arabistan’a geçiyoruz Riyad ve Cidde var, imzalar atıldı yerler belli ufak ufak tadilatlarımız başladı. Planlarımıza göre Londra’nın açılış süreci 2018’in sonu 2019’un başı gibi olacak.

“Benim ruhumu
her şubemde eşit
hissettirmem
gerekiyor.”

Dünya markası haline geldiniz bu büyümeden korkmuyor musunuz?

Gürkan Şef Nişantaşı ve Etiler arasında gidip gelebilir ama Dubai, Riyad, Cidde, Londra bilmiyorum tabi ama belki Ankara belki Bodrum bu büyüme zincirleme şeklinde devam edecek anladığımız kadarıyla çünkü artık .İki tane danışmanlık firmamız var bir tanesi çok büyük, dünyada önemli restoranlara danışmanlık yapıyorlar Amerikalı bir firma onlarla beş yıllık bir planlama yapıldı ve 2019 yılında toplamda 102 gün uçakta olacakmışım yani sürekli bir seyahat halinde olacağım.

Planlamamız şu şekilde ilk açılan şube yani yeni açılan şubemde 1 ay boyunca kalacağım. Kısmetse Dubai açıldığında plan bu şekilde. Sonrasında ikinci aya başladığımızda beş gün ordayım sonrasında bir yıl boyunca her ay beş gün orada olacağım. Bir stratejimiz var planlamamızda bu süreyi her geçen gün azaltmak bu da nasıl olacak ikinci seneye başladığımızda bu beş gün üç güne düşüyor, üçüncü yılda sadece iki güne düşüyor Ve sonrasında beşinci yıla geldiğimizde iki ayda bir şubelerimi ziyaret edeceğim. Bu yüzden okul kuruluyor çünkü benim ruhumu her şubemde eşit hissettirmem gerekiyor. Et aynı et, salata aynı ama markanın ruhunu personelime dahası yol arkadaşıma hissettirmem,anlatmam lazım.

Bunu nasıl en iyi şekilde anlayabilecek; benimle yaşayarak,benimle pişirerek, benimle yaparak sistemimi çözmesi lazım. Bu şekilde yaptığımız plan ve programa göre korkmuyorum her şey hayırlısıyla yolunda gidecek diye inanıyorum. Türkiye’de de yatırımlarımız olacak Anadolu yakasında bi burger restoranı planlıyoruz. Uzun zamandır hayalini kurduğum ve çok keyif aldığım bir iş. Ben burger konseptini çok seviyorum. Çalışmalarımız bitti. Fizibilitesini bitirdik. Tam altı aydır çalışıyoruz üzerine. Kısmetse bu yıl sonuna kadar bitirmeyi planlıyoruz. Bu konseptimizde yine çok farklı olacak. Çocuklarıda düşündük, istedik ki burger ekmekleri renkli olsun ama katkı maddeli renklerden bahsetmiyoruz mesela havuçtan o turuncu rengini çıkartacağız, biber salçasından kırmızı rengi, ıspanaktan yeşil rengi gibi gibi çok eğlenceli planlarımız var. Toplamda altı tane burger açma projemiz var. Yerlerimiz belli. Göktürk, Bebek, Nişantaşı,Teşvikiye, Bağdat caddesi planlarımız arasında. Burger güzel keyifli bir konsept ve insanlar artık el yapımı burger yemek istiyor.

Son olarak BossLife Okurları için neler söylemek istersiniz?

Genç ve dinamik bir ekip. Bu ülkede hatta uluslararası düzeyde iyi bir marka olabileceğine inandığım bir marka. Yolunuz açık olsun. Teşekkür Ederim.

Kaynak: Boss Life Dergi