Babası Mustafa Atila Dikmetaş’ın kurmuş olduğu şirketin işlerini takip ederek, azmi ve çalışkanlığıyla, genç yaşta başarılı bir iş adamı olma yolunda büyük adımlar atan Muhammed Atakan Dikmetaş ile bu sayımızda gayrimenkul ve değerleme üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Gayrimenkul ve değerlemenin, ülkemizde öneminin yeni anlaşıldığı bu zamanlarda bir profesyonelden bilgi edinmek isteyen herkesin merakla ve dikkatle okuyacağı bir röportaj…
Atakan bey öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
Ankara doğumluyum. İlk orta ve lise öğretimimi Ankara’da tamamladım. Halen Başkent Üniversitesi’nde severek tercih ettiğim Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans eğitimimi sürdürüyorum. Ancak, eğitim hayatımı tamamladıktan sonra iş hayatımı baba mesleği olan değerleme alanında sürdürmek istiyorum.
Babam bana hayatın her alanı için
’dürüstlüğü’ ilke edinmemi söyler.
‘’Dürüst olduğun için
kaybedebilirsin ama bu yalan
söyleyip utanmaktan iyidir.’’
Sözünü hatırlatır.
Hobileriniz nelerdir?
Günlük çalışma tempom oldukça hızlıdır ve yoğun geçer. Ancak boş zamanlarımda kitap okumaya ve müzik dinlemeye öncelik veririm. Okuyacağım kitapları seçerken John Milton’un “İyi bir kitap insana can veren kandır.” Sözünden hareket ederim. Beni geliştiren ve zenginleştirerek sürekli yenileyen en önemli etkenin eğitim hayatı yanında okuduğum kitapların olduğuna inanıyorum. Güzel bir müzik dinletisinin günlük yorgunluğumu aldığını hissediyorum. Diğer yandan spor çok önem verdiğim bir etkinliktir. Özellikle yüzme ve salon sporları yapmayı seviyorum.
Eğitim hayatı dışında boş zamanlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?
Eğitim hayatımdan arta kalan zamanlarda babamın kurduğu şirkette iş tecrübemi arttırmaya çalışıyorum. Değerleme sektörünü tanımaya ve şirket yönetimi hakkında bilgilenerek kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bu çalışmayı okul eğitimi gibi bundan sonra atılacağım iş hayatının eğitimi olarak görüyorum. Hedefim, eğitim hayatım sona erdiğinde ara vermeden ve yetişme süreciyle zaman kaybetmeden babamın işini üstlenip yükünü hafifletmek.
Şirket çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
Şirketimiz, Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun belirlediği kurallara göre hareket etmektedir. Şirketimiz gayrimenkul değerleme sektörü alanında 11 yıldır faaliyet göstermektedir. Günümüzde diğer alanlarda olduğu gibi şirketlerde de sürdürülebilirlik en önemli hedeftir. Bu konuda Türkiye’de şirketlerin %80’inin 5 yıl içinde, % 96’sının ise 10 yıl içinde iş hayatından çekildikleri bilgisi karşısında oldukça iyi bir başarı olduğuna inanıyorum. Ülke geneline yayılmış bölge müdürlükleri ve değerleme uzmanı kadrosuyla hizmet vermektedir. Daha çok bankalara değerleme hizmeti veren şirket danışmanlık alanında da bilgi ve tecrübesiyle talepleri karşılamaktadır. Gayrimenkul yanında makine değerlemesi de yapmaktadır. Ayrıca, 2017 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Ülke Müdürlüğü açarak hizmet alanını başka bir ülkeye taşıma başarısını göstermiştir. Şirketimizde takım ruhu ile hareket etmekteyiz. Şirket olarak, takım ruhunun, parayla satın alınamadığını, paranın, insanların işlerini yapabilmeleri ve hayatlarını sürdürmeleri için bir araç olmasına rağmen onları bir takım yapmaya yetmediğini, İş dünyasında olsun, sporda olsun bir amaç birliğine varıp fark yaratan takımların dünyanın her yerinde takdir görmesinin, parayla satın alınamayan bir başarıyı ortaya koydukları için olduğunu düşünüyorum.
Şirketin hedeflerinden bahseder misiniz?
Şirketimizin en önemli hedefi; Sektörde sürekli var olmak. Kuralları belirleyen öncü kurumlardan birisi olmak. Bu amaçla, ekip ruhuyla sürekli gelişim içinde ve son teknolojileri hizmetlerinde uygulamaya öncelik vermektir. Kurumsal bilinç ve ekip çalışmasını ileri seviyede etkinleştirmek amacıyla çalışanlarla eğitimler yapmak ve hizmet standartlarını sürekli yükselterek sektörde yüksek kalitede hizmetler sunmaktır. Voltaire ’Hiçbir sorun, sürdürülebilir düşüncenin karşısında duramaz.” demiş. Sektörde sürekli var olmak hedefimiz ilkesiyle, şirketimizin bilgi birikimlerini, ekonomiye, çevreye, topluma katkı sağlamak üzere kullanmak, paydaşlar için kalıcı değer üretmek, sürdürülebilir kârlılık ve verimlilik prensipleri içinde hareket etmek politikalarımız ile kurumsal sürdürülebilirlik uygulamalarımızla, değişim ve dönüşümün ortaya koyacağı kaldıraç etkisini artırarak, piyasadaki konumumuzu güçlendirmek yolunda ilerlemekteyiz. Şirketimiz, müşterilerini paydaşlarını değişmez varlık nedeni olarak görmekte, müşteri memnuniyetini ve sadakatini geliştirmeye özel önem vermekte. Ancak içerisinde bulunduğumuz değerleme sektörünün özelliği gereği bağımsızlık ilkesinden ödün vermemekteyiz. Şirketler de canlı organizmalar gibidir. Bu nedenle şirketlerde gelişim ve değişim kaçınılmaz bir gerçektir. Bu gerçeği kabullenmeyenler veya göremeyenler ya kontrolsüz büyüyorlar ya da rekabette geri kalıp küçülüyor ve sonunda da yok oluyorlar. Eğer değişimin ve gelişimin engellenemeyeceğini baştan kabul edersek, kurumda yapılacak tüm projelerde, değişimi yönlendirebilme becerilerinin gelişmesine odaklanabiliriz. Ben de bu gerçeklerden hareketle sürdürülebilirliğin başlıca şartının gelişim ve değişimden geçtiğine inanıyorum.
Babanızla çalışmak size neler öğretti?
Öncelikle en değerli kazancım önümde tecrübeleri ile bana yol gösterebilecek bir yapıyı oluşturan babamın bir iş hayatı var. Bundan sonuna kadar istifade etmek isterim. Babamın bir iş adamı olarak aldığı kararlar, bu kararları alma sürecinde yaptığı çalışmalar, değişen şartlara hızla uyumda tutumları gibi şirket yönetimi ile ilgili her konuda tecrübeleri benim için her zaman rehber olacaktır. Hızla değişen ve şartları her geçen gün farklılaşan ekonomide doğru kararlar almak için doğru zamanı kollamak ve en önemlisi sektörde sürekli gelişerek var olmak çok önemli. Bunu başarabilmek için de babamın tecrübelerinin bana yol göstereceğine inanıyorum. Onun bugünlere kadar başarılı bir şekilde getirdiği bayrağı devralarak daha büyük başarılarla geleceğe taşımayı kendime hedef edindim. Babam bana hayatın her alanı için ’dürüstlüğü’ ilke edinmemi söyler. ‘’Dürüst olduğun için kaybedebilirsin ama bu yalan söyleyip utanmaktan iyidir.’’ Sözünü hatırlatır. Bu nedenle Form ailesi üyeleri ile birlikte, adalet timsali Hz. Ömer’in ‘’Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz’’ sözünden hareketle, en önemli özelliğimiz; dürüstlükten asla taviz vermeden yolumuzda ilerlemektir.
Son olarak BossLife dergi ekibi hakkında neler söylemek istersiniz?
Bosslife Dergi yaklaşık bir buçuk yıldır abonesi olduğum ve her ay fırsat buldukça keyifle okuduğum bir dergi haline geldi. Ekibinizi de zaman içinde yakından tanıdım, genç yaşta güzel işler başarmış dinamik bir ekipsiniz. İş dünyasında çok yeni olmamın verdiği heyecanla iş dünyası ile alakalı dergi, kitap vs eğitici değeri olan her şeyi zamanım oldukça okumaya çalışıyorum. Aylık çıkan bir dergi yapmak bana göre kolay bir iş değil, her ay farklı ve yenilikçi olmanızı, içeriklerde yer verdiğiniz hiçbir şeyin insanı yormadığını, sıkmadığını hatta keyif verdiğini ve merak uyandırdığını düşünüyorum. Profesyonel dergicilik anlayışınızı doğru benimsemiş enerji dolu bir ekipsiniz tebrik ediyorum. Bosslife Dergi Ocak sayısının kapak röportajında bana yer verdiğiniz için de teşekkür ediyorum. “
Kaynak: Boss Life Dergi