Zamana Ve Mekana Yenilmeyen Tasarımlar!

Son dönemin belki de en kilit kelimelerinden bir tanesi “tasarım”. Rekabetin doludizgin yaşandığı bir çağda, rakipleri birbirinden bir adım öteye taşıyan tasarım oluyor. Tasarım, aynı zamanda markalaşmanın da önünü açıyor. Mobilya sektörü de son 5 yıldır markalaşma konusuna ağırlık vermiş durumda. Bir 10 yıl önce hareketlenmeye başlayan sektör, artık kendi markalarını da oluşturdu. Ancak fabrikasyon ürünler için markalaşma sadece lokal ölçekte. Markaları global ölçeğe taşımak için katma değeri yüksek, el yapımı ve tasarım ağırlıklı ürünlerin ön plana çıkması gerekiyor. Art Design, markalaşma konusunda emin adımlarla ilerleyen mobilya firmalarından biri. Marka, Art Deco tarzıyla büyük ses getirdikten sonra şimdi de Luxury Modern ile konuşuluyor. Art Design Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Terzi, “Talep eden değil, talep gören” bir firma olduklarının altını çiziyor.

• En son röportajımızda Luxury Modern mağazanızı açacağınızı belirtmiştiniz. Mağaza açıldı. İlgi nasıl?

Mobilya sektöründe ilk kez Art Deco kavramını uygulayan firmayız. Müşterilerimizi ilklerle tanıştırmayı seviyoruz. Uzun süren çalışmalarımız sonucunda hem moderni hem de şıklığı bir arada sunan konseptin olmadığını fark ederek Luxury Modern mağazamızı açmaya karar verdik. Açıldığımız ilk günden bu yana da müşterilerimizin büyük beğenisini kazandık. Yoğun bir ilgi var. Özellikle yurt dışından ürünlerimize büyük bir ilgi var. Başarımızın en büyük dayanaklarından biri de müşterilerimizle sürekli ilişki geliştirmemiz. Üretici

“Zamana Ve Mekana Yenilmeyen Tasarımlar Yapıyoruz”

kimliğimizin yanında verdiğimiz danışmanlık hizmetiyle nihai tüketiciyle direkt temas halindeyiz. Dolayısıyla müşterilerimizin ne istediğini ve nelerden mutlu olduğunu aslında çok iyi biliyoruz. Çünkü yaptığımız her projenin sonunda insanlar mekânı görüyorlar ve oradaki memnuniyet veya memnuniyetsizlik durumu direkt olarak bize yansıyor. Bu sebeple insanların bulunduğu mekânın içerisinde artı ve eksi gördüğü değerlerin farkındayız. Tüm projelerde hem tasarımsal hem de ergonomik açıdan destek veriyoruz.

• Son dönemin trendleri neler?

Art Design’ın en büyük gücü, kişiye ve mekâna özel tasarımlar sunmasından geliyor. Çok güçlü bir mimari ekibe sahibiz. Sektörün en vizyon sahibi ekibiyle çalışıyoruz diyebilirim. Değişen trendlere ayak uyduran, kendi hayal güçlerini günün trendleriyle çok iyi harmanlayan, müşterilerin ihtiyaçlarına hızlı ve doğru bir şekilde cevap veren Art Design ekibinden bahsediyorum. Çünkü mimari kurgularda, kişiye ve mekâna özel tasarımlar sunabilmeniz için müşteriyi çok iyi dinlemeniz, onun ihtiyaçlarını doğru bir şekilde algılamanız gerekmektedir. Öyle ki müşterilerin taleplerinden önce neyi istediklerini hissedebilecek deneyime ve donanıma sahip olabilesiniz ki müşterinin de güvenini kazanabilin. Mimarlarımız müşterilerimizin talep ve isteklerini en iyi şekilde dinleyip analiz ediyor.

Müşterilerimizin yaşam tarzını yansıtacak, kişiye ve mekâna uygun şık ve ergonomik tasarım sunuyoruz. Hitap ettiğimiz kitle ise daha çok üst gelir düzeyine sahip A plus kitle. Yurt dışında da bu kitleye hizmet veriyoruz, tam da ülkemizin ihtiyaç duyduğu katma değerli ihraç ürünleri yapmış oluyoruz. Son dönemin trendlerine baktığımız zaman ise artık birkaç malzemenin bir arada kullanıldığı mobilyalar daha revaçta. Mermer ile aynayı, metal ile ahşabı bir arada kullandığımız tasarımlar çok moda. Fiyatlandırma için ise net bir şey söylememiz çok zor. Tamamen proje üzerinden işler yürüttüğümüz için fiyatlandırma da seçilen malzemeden, projenin çizildiği alana kadar farklılık gösteriyor.

• Yurtdışından nasıl talepler alıyorsunuz?

Birçok bölgede özel projelerimiz var. Dönemsel olarak farklı bölgelerde projelerimiz oluyor. Mesela önümüzdeki birikiayiçinHollandaveKatar’dayoğun bir proje takvimimiz var. O sebeple şu an bu iki bölgeye ağırlık veriyoruz. Fakat bu

ilerleyen dönemlerde Türki Cumhuriyetler veya Avrupa’da herhangi bir ülke de olabilir. Proje bazlı gittiğimiz için o anki projenin yoğunluğuna göre değişiklik sağlayabiliyor. Genel itibariyle Arap Yarımadası, Türki Cumhuriyetler ve Avrupa’da yoğun olarak çalışıyoruz.

• 2018 yılını nasıl geçirdiniz ve 2019 yılından beklentileriniz neler?

2018 yılı her sektör için zor bir yıl oldu. Mobilya sektörü, ihracat anlamında yüzde 15 büyümeyle yılı yaklaşık 3,2 milyar dolar ile kapatırken, yurt içinde yapılan KDV indirimleri ise sektörümüze can suyu oldu. Konuya Art Design bünyesinde bakacak olursak ise, rahatlıkla hedeflerimizi yakaladığımızı söyleyebiliriz. İç piyasada ufak tefek düşüşler olsa da ihracat rakamları beklentilerimizin üzerinde gerçekleşti. Bununla beraber bir denge yakaladık. 2019 yılında Avrupa Yakasında ve Anadolu Yakasında ayrı iki yeni showroom açacağız. Butik işler yapıyoruz. Bu da çok fazla noktada kolay yapılabilecek

bir iş değil. Özel tasarımlar yaptığımız için birçok noktada bulunmuyoruz. Biz şu an birçok bölgeye ihracat yapıyoruz ama hiçbirinde showroomumuz yok. İnsanlar bizi doğru bir nokta olarak tespit ettiği için gelip talepte bulunuyorlar. Kısacası talep eden değil, talep gören bir firmayız.

• Mobilya satışlarına uygulanan vergi indirimi işlerinize nasıl yansıdı ve bu konuyla ilgili fikirleriniz nedir?

Mobilya sektöründe KDV konusunun çözülmesi gerekiyor. Şu an yüzde 8 oranına düşen KDV’nin artık sürekli öyle olması gerektiği konusunda bir talebimiz var. Mobilyada kullandığımız tekstil malzemesinin KDV’si yüzde 8 ama ahşap iskelet için yüzde 18 KDV ödüyoruz. Bu da sıkıntı oluşturuyor. Hayatımızın temel parçası olan mobilyada KDV’nin yüzde 8 olması, iç pazarı dinamik tutacaktır. Onun dışında da firmaların biraz daha insan yetiştirmeye yönelik çalışmalar yapması gerekiyor. Nitelikli insan gücünü kullanmak yerine bunu üretmek adına bir şeyler yapması şart çünkü tam tersi olduğu için 20-25 sene sonrası çok da aydınlık gözükmüyor. Bunun biraz da maddi güçle alakası var. Her firma bu taşın altına elini sokamayabiliyor ama en azından elinde olan firmaların bu konuda bir yatırım yapması gerekiyor. Bunu sektörün her aşamasında iç mimardan tasarımcıya, montaj elemanından ustasına kadar her alanda eksiklikler var. Burada firmalar, biraz daha bu konuya dikkat edip katma değeri yüksek ürünler yaptığı sürece Türkiye’deki mobilya sektörü gelişecektir. Hem coğrafi konumumuz hem de el işçiliğindeki yeteneğimiz sebebiyle dünyada iyi bir noktaya gelebilecek potansiyelimiz var. Şu an olmamız gereken seviyenin biraz altındayız ama ilerleyen zamanlarda çok farklı noktalara gelecektir.

Kaynak: Boss Life Dergi