TİCARETİ BAŞLATAN PARANORMAL SEVGİ

Paranın gelişimi ilk etapta hatıra paraları ile gerçekleşmiş tarihsel süreç içerisinde. Hatıra para basımı, madeni para basımından sonra başlamış, onun bir devamı olarak

gelişimini sürdürmüş ve 18. yüzyılın sonunda nümismatik bilim dalının kurulmasıyla da bağımsız bir para alanı haline gelmiş. Tüm bu gelişmeler paranın giderek yaşamımızın orta yerine yerleşmesi ile sonuçlanmış. Tarihteki ilk bilinen hatıra paralardan birinin, eski Yunan’da Perslere karşı kazanılan zaferin anısına M.Ö. 479 yılında tedavül parası olan gümüş Atina Tetradrahmisi’nin arka yüzündeki desenin değiştirilmesi ve söz konusu paranın çapının büyütülmesi ile basılan Atina Dekadarhmisi olmuş… Roma ve Bizans İmparatorluğu döneminde önemli olaylar, çeşitli askeri zaferler, değişik antlaşmalar ve imparatorların ölümleri nedeniyle hatıra paralar basılmış. Osmanlı İmparatorluğu’nda ise özel bir hatıra para uygulamasından söz etmek oldukça zor… Ancak “seyahat paraları” basılmış. Binance üzerinden işlem yapmak için buraya tıklayarak üyelik oluşturmanız gerekmektedir.

Paraların koleksiyonlarını yapanların sayısı da hayli fazla… Özellikle ABD, Kanada ve İngiltere’de gelişmiş bu alanla

uğraşanların sayısı her geçen gün giderek artıyor. İlk antik
para koleksiyonları ise, Rönesans döneminde, Roma ve Yunan tarihindeki ünlü kişilerin portrelerini araştıran hümanistler tarafından yapılmış. Tabi ciddi anlamda para koleksiyonculuğu yapmak, derin bir kültürel altyapıyı, yoğun araştırma yapmayı, nümismatik biliminin ortaya çıkardığı gerçekleri yakından izlemeyi, arkeolojik alanda yürütülen çalışmalarla yakından ilgilenmeyi zorunlu kılıyor ve gerçekten çok değerli bir uğraş… Türkiye’de ise güncel hatıra para koleksiyonculuğu, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü önderliğinde sürdürülüyor çünkü uğraşanların sayısı oldukça az.

Türkiye Cumhuriyeti’nin para ile olan ilişkisi ise Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasından sonraki sürece denk geliyor. İlk madeni para
1924 yılında basılmış. Tedavüle çıkarılan ilk madeni paralar ise;
100 Para, 2 1⁄2 Kuruş, 5 Kuruş, 10 Kuruş olmak üzere dört paradan oluşuyormuş. 1000 Lira ile tanışmamız ise 1990 yılında olmuş. 10.000 liranın gelmesi ise gecikmemiş; 1994… 100.000 lira ise 1999 yılında hayatımıza girmiş…

Para en temel anlamda; karşılığında mal ve hizmet almaya ve vermeye; bunların ekonomik değerlerini takas etmeye yarayan üzerinde rakamsal değerler taşıyan kâğıt ya da metal anlamına geliyor. Malların birbiriyle değiştirilebilmesi için icat ettiğimiz para aslında başımıza bir sürü yeni dert açmış süreç içinde. Savaşlar, ölümler, kalp kırıkları… Ne onunla olmuş, ne de onsuz…

“Para”psikolojik “para”graf

O kadar çok hayatımızın içerisinde ki para… Her cümlemiz onunla bitiyor bile denebilir. Onu daha iyi anlayabilmenin yolu dilimize geçmiş kullanımlarına göz atmak aslında. Birçok sözümüz, deyimimiz ve atasözümüzün içerisinde geçiyor para kelimesi… Binance üzerinden işlem yapmak için buraya tıklayarak üyelik oluşturmanız gerekmektedir.

Yatırım yapacağımız zaman “para”nın akması gerekti. Darphanelerde, basımevlerinde; metalleri veya kâğıtları

“para” haline getirdik. Kumarda ortaya “para” koyduk. Kâh kazandık kâh kazandırdık. “Para” bastık… Büyük “para”ları ufak “para”larla değiştirirken “para” bozduk. Bankadaki “paramızı” çektik. “Para” harcamak zorunda kaldığımızda “para çıkarmak” zorundaydık. Kimi zaman “para”mız çıkışmadı. Eşimize dostumuza posta veya banka ile “para” gönderirken, “para”dan çıktık… Bazı şeylere çok “para” harcarken çok fazla “para” döktük. Bazı işlerden şüphe duyduk, el altından “para” döndüğünü düşündük. Eşyalarımız için “para” eder dediğimiz de oldu, “para” etmez dediğimiz de…

Eve “para” getiren varsa kazanç sağladık ve hayatımızı devam ettirebildik. Beş “para”sız kalmadık… Sıra beklemeyenlere “herkes sırasını beklemek zorunda” diyebilmek için “para” ile değil, sıra ile dedik. Çok “para” kazananlara “parayı kırdı” dedik… Bakkalda bile “para”nın üstünü bekledik. “Para”nın yüzü sıcak geldi birçoğumuza. Kimi zaman da “para parayı çekti…”

Anında ödenmesi gereken işlerde “para peşin, kırmızı meşin” deyimiyle konuyu özetleyiverdik. “Para” saçanlar da oldu, “para” sayanlar da… Kimisi de birilerinin “para”sını sızdırdı. Diğer
bir deyişler “para”sını çekti… Ticari bir işte yatırdığı anaparayı kurtaranlar; parasının çıkardığından bahsetti. Tabi “para”sını sokağa atanlar da oldu. Ya da birisinin “para”sını yiyenler… “Para”sıyla rezil olduğumuzdan şikâyet ettik hepimiz. “Para” koparanlara kaşlarımızı çattık. “Para” biriktirmeye çalışırken, bir şeyleri “para”ya çevirmemiz gerekti. Gerekli olduğunda ise “para”ya kıymak zorunda kaldık… Binance üzerinden işlem yapmak için buraya tıklayarak üyelik oluşturmanız gerekmektedir.

Çok “para” kazananlar paraya “para” demediler. “Para” yapmak için “para” kazanıp biriktirenler oldu. “Para”ya sıkıştığımızda zor anlar yaşadık. “Para”sız kaldık, “para” sıkıntısı çektik… “Para”mız oldu mu hemen bankaya “para” yatırdık ya da kazanç elde etmek üzere bir işe “para” koyduk. “Para” yedirip rüşvet verenler de oldu tabi. Çok “para” yediği için tasarruf edemeyenler de çıktı. Kısaca “para”larını denize attılar. “Para”yı verenin düdüğü çaldığı da oldu,

böylelerinin “para”sının geçemediği de…

“Para” babaları sardı dört yanımızı. “Para” bastılar adeta.
“Para” canlısı bir haldeydiler. Onlara kısaca “Paragöz” deniyor zaten. “Para” cezalarına hatta hapis cezalarına rağmen kuralları çiğniyorlar. “Para” çantaları her daim dolu geziyorlar. “Para” değişimi hep onların kontrolünde geçiyor. Evet onlar için “para” pul çok önemli… “Anaparaları” çok azalmıyor. Artı “para” kazanıyorlar. Beş “para”sızlar gibi “para”ları bloke olmuyor. Hatta insanları bozuk “para” gibi harcıyorlar. Demir paralarla çok da ilgilenmiyorlar… Hazır “para”ları da her zaman var. Kâğıt “para”lar onları seviyor adeta. Bazen de kara “para” dönüyor üstlerinde… Kırk “para”sı olmayanlar ancak madeni “para”larla uğraşırken onlar nakit “para”ları ile vakit harcadılar. On “para” etmez olanlara herkes kızdı zaten. Sıcak “para” hep onların kasalarında yer tuttu. Taze “para” akışı, temiz “para”, kirli “para”, başlık “parası”, boyunduruk “parası”, ekmek “parası”, hava “parası”, kefen “parası”, yakıt “parası” derken cebimizde sadece kaldı yol “parası…”

Kaynak: Boss Life Dergi