Öncelikle seni tanıyalım. Nerde doğdunu? Hayatın ve çocukluğun nasıl geçti ?
En sevdiğim bölüm kendimi anlatmam. Hiç beceremem ama aklımda hep şöyle şöyle anlatmalıyım diye bir kurgum oldu. Neyse mevzuya gelecek olursak İzmir’de doğdum, orada büyüdüm ve oranın kültürünü aldım. babamın görevi gereği bir çok şehir de yaşadık. Bu konuda biraz şanslıyım. Bir çok şehirde çocukluk arkadaşlarım güzel çirkin anılarım var 🙂 . Çocukluğum sokaklarda geçti diyebiliriz aslında. Okuldan sonra sokağa top oynamaya atari salonuna kaçan bir çocuktum, şımarık haylaz biri diyebiliriz… O zamanlardan geliyor hayaller, çocukluk hayalleri şimdiki yaşamım…
Çocukluk hayalleri ile yaşamak kulağa güzel geliyor. Nasıldı bu hayaller?
Aslında çocukken hepimiz şu olsam, bir gün şunu yapsam gibi söylemleri olmuştur. İşte o hayallerle yaşadığınızı düşünün. Benim hayatım o hayallerin üzerine kurulu. Ne yapmak istemişsem onları yapıyor ve onları yaşıyorum. Keyfini size anlatacak kelimeler harfler cümleler yok. Olsa da büyüsü bozulurdu zaten.
Bir gün o kasette dinlediğim adamla tanışacaktım.
Neydi o hayaller ?
Basit şeyler aslında, bir gün dayımın okuduğu fanzinlerinde dergilerinde gördüğüm o festivale gidecektim. (Gülüşmeler) Bir gün o kasette dinlediğim adamla tanışacaktım. Bir gün benim köpeğim olacaktı. Bir gün keşke şunu alabilecek param olacaktı..
Sonuç ?
Sonuç yani bir gün uçaktan atlamak istiyordum geçen yaz hayko cepkin ve can bonomo ile aynı uçakta buldum kendimi 12 bin ft. den aşağı paraşütle vuhuu inanılmaz bu hayaldi. Sonra o fanzinde gördüğüm festival, bir gün oraya gidecektim ve gittim. Mis gibi eğlendim. Hatta instagram’dan kusturdum sanırım takipçilerimi. Yani cevap şu ki olduruyoruz olmalı! Olacak! Başka şansımız yok 🙂
Nasıl oluyor da hayallerinle yaşıyorsun ?
Hiç zor değil, kimin kimsenin ne dediğini umursamıyor sadece yaşıyorsun. Çocuk kalıyorsun, gerektiğinde büyüyorsun sonra tekrar küçük bir çocuk oluyorsun. Bence çok güzel çok eğlenceli bir oyunun içinde gibi hissettiriyor. Gibisi fazla zaten biri oyunun içindeyiz yaşam boyunca… İnsan ne istiyorsa, ne arzuluyorsa öyle yaşamalı, öyle mutlu olmalıyız. Başka alternatifimiz yok.
Peki bir oradasın, bir burada. Şehir şehir ülke ülke geziyorsun enerji bitmiyor mu?
Bitmeyen enerji. (Gülüşmeler) Yani şöyle, bir çok yere iş için gidiyorum aslında konserler çekimler vs. İşini sevmekle alakalı dedim ya işte. Bu iş de benim çocukluk hayallerimden biriydi zaten. Geziyorum ve öğreniyorum. Çalışıyorum, para kazanıyorum, daha da keyifli bir şey olamaz. Dolayısı ile enerjim bitmiyor ve tam tersine mutluluk bana enerji sağlıyor. (Gülüşmeler)
Peki dövmeler?
Ah sorma çocukluk delilik. (Gülüşmeler) Lise döneminde koluma 2 dövme yaptırmıştım. Bir angel of death yaptırmakla başladı derken ardı geldi. Bir kamera, bir mikrofon ve act yazyor. Çoğusu bu dövme için megalomansın diyor, hoşuma da gitmiyor değil. Yıllar sonra dövmelerimi düzeltmeye karar verdiğimde bir adamın ismini duyuyordum, sürekli Muratay Özkan. Kendisi ödüllü bir usta. Bir gün buluştuk ve dedim ki al bunları baştan yarat hiç karışmadım. Pişmanlıklar güzelliğe döndü. Şimdi angel of death yerine bir kadın var, amerikan çingenesi. 3. dövmem de hayat felsefem ile alakalı bir yazı bacağımda .
Hayat felsefen ?
Everything that has a beginning has an end ” başlangıcı olan herşeyin bir de sonu vardır.
Nereden ne giyiyorsun ?
Hmm güzel soru. Marka takıntısı olan biri değilim, tek tip ayakkabı giyiyorum genelde. Vans’ın old scholl serileri oluyor, bir kaç çift de klasik modelim var açılış davet gibi yerlerde smokin altına giymek için falan. Kalın giyinmeyi sevmem, yaz kış ince görürsünüz. T-shirt delisiyim, genelde birkaç belli başlı mağaza dışında hep retro yerlerden alışveriş yaparım.
Bir de simetri hastasıyım hafiften.
Takıntıların ?
Olmaz mı, mesela renk takıntım var. İlla siyah giydiysem tonları olacak. Kırmızı yeşil moda işleri bende yok. Bir de simetri hastasıyım hafiften. Bir şarkıyı sonuna kadar dinlemem neredeyse imkansız.
Neler dinliyorsun son zamanlarda ?
Mabel matiz mis gibi albüm yapmış. Uzun zamandır full dinlediğim sayılı albümlerden. Hiç boş yok, 12 den vurmuş. Ah bir de şarkı var içinde deli gibi replay! ” Geziyorum Dünya İşte “. Teoman’ın son albümü de çok iyi. Birde acayip isimli gruplardan Yüzyüzeyken Konuşuruz var. Dalga geçerken isimleriyle kendimi dinlerken buldum. Son zamanlarda sert şeylerden uzaklaştım. Unutmadan bir de Suzan Kardeş dinlemeye başladım. Şişede Bade Durmaz şarkısını açıp şu ara yemek yaparken falan göbek atıyorum .
Peki ya fotografların ?
Bayılıyorum fotoğraf çekilmeye, özgürsün. Şekilden şekile, kılıktan kılığa girebiliyorsun. Mesela seninle bayağı eğleniyoruz çekim yaparken, çünkü başka biri oluyorum çatıdan düşüyorum, katil oluyorum, üzülüyorum, aşık oluyorum. Yani paha biçilemez sonunu beklemek ama çok sabırsızım biraz….
Artık çocukluk hayalleri kadar şen değil dünya..
-‘
cocukluk hayalleri guzel keske hep cocuk kalsak??
Çocukluk hayalleri itfaiyecilik olanları şimdi anladım