Başarılı müzisyen ve prodüktör Volkan Yırtıcı müzik hayatını anlatıyor..
Müzik piyasasında genel olarak rock gruplarına aranjörlük ve müzik prodüktörlüğü yapan biri olarak tanınıyorsun. Okuyucularımıza seni daha iyi tanımaları için biraz kendinden bahseder misin?
Kendimi bildim bileli müzikle uğraşan birisiyim. 1997 yılından bu yana Ankara’da bir müzik stüdyom ve müzik yapım firmam var. Bu güne kadar burada bir çok sanatçıyla ve müzisyenle çalıştım, onların kayıtlarını, aranjelerini ve prodüktörlüklerini yaptım. Bunlardan bazıları müzik sektöründe çok beğenilen çalışmalar oldu. 2007 nin sonlarında “Yanlış Notalar” isimli kendi solo albümümü çıkarttım. Yanlış Notalar içerisinde farklı tarzları bulunduran bana göre çok enteresan bir albümdü. Ve şimdi uzun bir aradan sonra ikinci albümüm “Düşün” ü yayınlamak üzereyim. Düşün ağırlıklı olarak rock tarzında ve gitarın biraz daha aktif olarak kullanıldığı şarkılardan oluşuyor.
İlk albümden sonra ikinci albüm için neden bu kadar ara verdin?
Aslında bu kadar ara vermek niyetinde değildim, zaman çok çabuk geçiyormuş. (Gülüşmeler) İlk albümden sonra 8 tane albüme müzik prodüktörlüğü ve aranjörlük yaptım. Her bir albümün ortalama hazırlığının 1 yıl aldığını düşünürsek, aslında her yıl bir albüm çıkartmışım. (Gülüşmeler) Başkalarının müzikleriyle sürekli uğraşıyor olmak kendi müziğime harcayacağım enerjiyi ve zamanı biraz kısıtladı elbette. Ama kesin olarak bildiğim bir şey var ki; 3. albümüm bu kadar beklemeyecek. Hatta çalışmalarına ufak ufak şimdiden başladım bile.
Albümün yapım sürecinden biraz bahseder misin?
Bu albümün yapım aşaması az önce söylediğim nedenlerden dolayı mecburen biraz zamana yayıldı. Belki “Düşün” 3 yıl önce de çıkabilirdi, bu şarkılar vardı. Ancak geçen bu zaman dilimi şarkıların ve fikirlerin olgunlaşması, gelişmesi adına çok büyük fayda sağladı. Şarkılarda ve aranjelerde muazzam değişiklikler yaşandı. Albümdeki şarkıların besteleri ve aranjeleri bana, sözleri ise eşim Berna Güzey’ e ait. Albümün kalabalık bir müzisyen kadrosu var. Ben müziğimde biraz kalabalıklığı seviyorum sanırım, o yüzden çok enstrüman kullandım ver her şeyi canlı kaydettik. Kayıtlar aşamasında genellikle Ankaralı müzisyen arkadaşlarımla çalıştım. Gerçekten hepsinin çok büyük emekleri var, hepsine çok teşekkür ederim. Bir şarkıda ise ilk kurulduğu yıllardan beri tanıdığım ve belki de ilk kayıtlarını yaptığım Manga grubunun solisti Ferman Akgül konuk oldu. Mastering işlemini ise yıllardır çalıştığım ve işine güvendiğim Çağlar Türkmen’ e emanet ettim.
Müziğini nasıl tanımlarsın ve bu albümü müzik piyasasında nerede görüyorsun?İnsanın kendi yaptığı müziği tanımlaması çok kolay değil ama şunları söyleyebilirim; öncelikle sanatsal değerinin olması benim için ilk kriter. Sırf tutsun diye yapılmış içi boş işlere tahammül edemiyorum artık. Evet bazen stüdyomda bu tarz işlere ben de imza atmış olabilirim ancak kendi müziğimde kesinlikle öyle bir kaygı gütmediğimi söyleyebilirim. Müzik piyasası değişken bir piyasadır, neyin tutup neyin tutmayacağını kestirmek pek de mümkün değildir. O yüzden şu olur bu olur demek zor. Ancak bu albüm insanlara bir şeyler anlatmaya çalışan şarkılardan oluşuyor ve dinledikçe keyif alınacak bir albüm olduğunu düşünüyorum. Tecrübeme dayanarak bu tarz çalışmaların da eninde sonunda dinleyicilerden takdir gördüğünü söyleyebilirim.
Bu albüm şarkı sözleriyle de çok konuşulacağa benziyor “Düşün” albümü bize neyi anlatıyor?
Bence bu soruya şarkı sözlerinin sahibi Berna cevap vermeli.
Berna Güzey: Bu, sözleriyle genel anlamda bütünlük taşıyan bir albüm. Dünyayı dışımızda tutup dışarıdan bakmaya çalıştığımızda hissedilenler belki de… Hayat üzerimde ağırlık yaptığında, kızdığımda, bazen yaşamın güzel duygularını çekip çıkarttığımda ve içe kapandığımda yazılanları Volkan öyle güzel notalara döktü ki; bu şarkıları vokalsiz dinleseydim, herhalde bana yine bu sözleri söyletirlerdi…
Gruplara aranjörlük ve prodüktörlük yapan biri olaran müzik sektörümüzün gidişatını nasıl buluyorsun? Müzik piyasasında bir anda çok sayıda isim gözüküyor sonra ortadan kayboluyor. Bu durumu nasıl değerlendirirsin?
Bence müzik sektörümüz son birkaç yıldır kısır bir dönem yaşıyor. Ama 2016 da toparlayacağını, yeni yeni işler çıkacağını düşünüyorum. Artık müzisyenler ve yapımcıların çoğu abüm yapmak yerine 1-2 şarkılık single yapalım, hatta şarkı yapmayla da uğraşmayalım, eskilerden cover bir şarkı bulalım onunla patlayalım derdinde. Bana bu çok samimiyetsiz geliyor. Tabii ki müzisyen de yapımcı da yaşamak için para kazanmak zorunda. Ama tamamen ticari bakmadan ve müziğin en önemli sanat dallarından biri olduğu unutulmadan bir şeyler yapılmalı diye düşünüyorum. Hal böyleyken de dinleyici birkaç kez dinliyor, sonra sıkılıyor. Gerçi bu dünyanın genelinde böyle. Popüler müzik tamamen hızlı yap hızlı tüket sistemine geçti. Hatırlarsanız bir süre önce Gangnam Style diye bir şarkı çıkmıştı 3-5 ay bütün dünya sürekli dinledi. Şu an kaç kişi dinliyor sizce?
Peki Ankara’ nın müziğin üzerinde bir etkisi oluyor mu?
Ben vaktimin büyük bir çoğunluğunu stüdyoda kapalı kapılar ardında geçiyorum, nerede olduğumun ve hangi şehirde olduğumun pek farkında değilim☺ Dışarıdan bakınca Ankara sanatçıya ilham verebilecek bir şehirmiş gibi görünmüyor. Ancak Türkiye’deki bir çok değerli müzisyen de Ankara’dan çıkmadır ya da Ankara’ da bir dönem yaşamıştır. Demek ki havasında suyunda var bir hikmet ☺
Solo proje yapmanın bir müzik grubu olmaya göre avantajları dezavantajları nelerdir?
Bir müzik grubu olduğunuz zaman yük ve sorumluluklar paylaşılıyor. Herkes işin bir ucundan tutabiliyor.Tek başına olduğunuzda 3-4 kişilik bir müzik grubunun yaptığı her şeyle siz tek başınıza ilgilenmek zorunda kalıyorsunuz. Ama tabii sadece kendi kararlarınız için mücadele veriyorsunuz o da ayrı bir güzellik.
Son olarak planlar hedefler nelerdir?
İlk olarak bu albümü olabildiğince çok dinleyiciye ulaştırmak ve tanıtmak istiyorum. Albümün konserlerini en kısa zamanda hayata geçirmek ve zaman içerisinde en az 4 şarkıyı kliplendirmek istiyorum. Ve bir yandan da 3. albümün hazırlıklarına başlamayı düşünüyorum.